
Ayı popülasyonunun Doğu Karadeniz başta olmak üzere Türkiye’nin doğusunda, domuz popülasyonunun da batı bölgelerinde artış gösterdiğine dikkat çeken Yaban Hayatı uzmanı Prof. Dr. Şağdan Başkaya, "Doğuda ayı, batıda domuz popülasyonu insan sağlığını tehdit ediyor" dedi.
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Orman Fakültesi Yaban Hayatı Ekolojisi ve Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şağdan Başkaya, kış uykusundan uyanan, yayla ve köy evlerine giren ayıların talan döneminin bittiğini artık bundan sonra arı kovanlarına zarar vereceği döneme girildiğini söyledi. "Ayılar yıllar içerisinde yayla evlerinde yiyecek bulabildiklerine inandılar ve bunu öğrendiler"
Bu dönemlerde insanların köylerde, yaylalarda her an ayılarla karşılaşabileceğine dikkat çeken Başkaya "Ayılar artık kış uykusundan uyandı. Kimileri Mart ayında kimileri Nisan ayında en yüksek dağlık bölgelerdekiler bile şu anda uyanmış durumdalar. İnsanlarımız artık bu saatten sonra ayı ile yüz yüze gelip karşılaşma ihtimalleri çok yüksek. Bütün ayılar kış uykusuna yatmadıkları için bazıları etrafta bize göre geziniyorlar o sırada da yayla evlerini talan ettiklerini görüyoruz. Özellikle Doğu Karadeniz Bölgesi, Batı Karadeniz Bölgesi olsun Doğu Anadolu Bölgesinde yayla evlerinin tarumar edildiğini görüyoruz. Bunun sebebi ayıların artık yıllar içerisinde yayla evlerinde yiyecek bulabildiklerine inanmış öğrenmiş olmaları. İnsanlarımız yayla evlerinde sonbaharda arta kalan yiyeceklerini bırakıyorlar. Kimisi turşusunu, peynirini, yağını bırakıyor. Ayılar çok keskin koku duyusuna sahip hayvanlar dolayısıyla yayla evine bir şekilde giriş yolu buluyor. Kapıdan giremiyorsa pencereden, bacadan bir tarafı kırarak giriyor. Ayılar güçlü bir hayvan. Bunun için yayla evlerinde yiyecek bulundurulmaması, eğer bir şeyler bırakılacaksa alt kata üzeri iyice kapatılarak koku sızdırılmayacak şekilde örtülmesi gerekir. Bu tür tedbirler alamıyorsak gıda bırakıyorsak bir şekilde yayla evine girmeyi deneyecektir ve bunu da büyük ihtimalle başaracaktır" diye konuştu.
Ayıların yayla evlerine talan döneminin sona erdiğini belirten Başkaya, "Yayla evlerinin kırılma, dökülme, talan edilme dönemi geldi, geçti. Bundan sonra genelde arı kovanları zarar görecektir. Akabinde de insan ve ayı karşılaşmaları olacaktır. Çoğumuz artık büyük şehirlerden köylere doğru gelmeye başladık. Okulların kapanmasıyla birlikte köylere yaylalara gidileceğinden ayılarla karşılaşma ihtimalimiz çok fazla artacak. İnsanlar doğada tek başına dolaşarak burası bizim köyümüz bizim yaylamız diyerek evinden uzaklaşmasın. Çünkü insanların ayı ile karşılaşma ihtimali çok yüksek. Ülkemizde her yıl ortalama iki kişi ayı saldırıları sonucu hayatını kaybediyor birçoğu da ciddi şekilde yaralanıyor. O yüzden insanlar ayı ile karşılaşabileceklerini hiçbir zaman unutmasınlar" şeklinde konuştu. Yaban domuzunu bütün dünya avlıyor
Prof. Dr. Şağdan Başkaya, Türkiye doğusu için ayı tehdidi neyse batısı için de domuz tehdidinin aynı olduğuna dikkat çekerek uyarılarını sürdürdü. Son dönemlerde özellikle batı şehirlerinde yaban domuzlarının şehir merkezlerine kadar inmesinin insan sağlığı açısından büyük bir tehdit oluşturduğunu belirten Başkaya, "Yaban domuz popülasyonu bütün dünyada artış eğiliminde. Artmayla birlikte şehirlere akın ettiklerini görüyoruz. Yaban domuzu süper istilacı bir türdür. Bir yere girip oradaki diğer türleri kenara iterek baskın tür pozisyonuna geçirebilen bir hayvan. Uyum yeteneği çok fazla. Yaşam alanlarının daralması bir etken ancak insanlar eskisi kadar yaban domuzuyla ilgilenmiyor. Yani kırsaldaki yaşamın azalması yaban domuzlarının üzerindeki baskının kalkmış olması onların artışı tetikleyen sebeplerden bir tanesi. Çöplere, israf edilen gıdalara geliyorlar, Şehirlere akın etmiş durumdalar. Çöp ve israf edilen gıdaların yanı sıra insanlar kedi köpek mamalarını köşelere döküp domuz beslediklerini görüyoruz. Yaban domuzu ciddi bir hastalık kaynağı. İnsanlara bulaştırabildikleri bir çok hastalığın yanı sıra vücudunda taşıdığı ölümcül keneye kadar bir çok sorunlara yol açabilen bir hayvan. İnsan sağlığını tehdit eden boyutu bir tarafa evcil hayvanlarımıza hastalık bulaştırabilir. Çocuk parklarını eşelediklerini görüyoruz kumsallarda kaplumbağa yumurtalarını eşeleyip çıkardıklarını görüyoruz. Kedi köpek parçalayanlarına mı rastlarsınız? Trafiği aksatanlarına mı rastlarsınız? Yani ülkemizde maalesef çok ciddi sorun haline gelmiş durumda. Yaban domuzu dünyanın hemen hemen her yerinde sorun halinde karşımıza çıkıyor. İnsanlar bunu çözmek için de birçok bilimsel yola başvuruyor. Yaban domuzuna yol verirsek şehirlerimizde beslersek öteki hayvanların hakkına girmiş oluyoruz. Yaban domuzunu bütün dünya avlıyor. Amerika’da helikopter ile avlıyorlar. Yaban domuzu dünyada vurularak mücadele edilebilen bir hayvan. Türkiye’de de mücadele edilmeli" ifadelerini kullandı.
HABER KAYNAĞI : İHA
Editor : Haber Merkezi