
Antalya’da sıfır kilometre elektrikli Opel Astra satın alan müşteri, fren sisteminden dijital donanımlara kadar birçok arıza tespit ettiklerini ve araçla ilgili yaşadıkları sürecin üç aydır çözülemediğini iddia etti. Yağcı, "90 gündür markaya derdimizi anlatamadık, Türkiye Cumhuriyeti’nde savcıya ulaşabiliyorum ama bu markaya ulaşamıyorum" dedi.
Antalya’da yeni evli bir çiftin 20 Mayıs’ta bir otomobil bayisinden satın aldığı 2024 model elektrikli Opel Astra ile ilgili arıza ve mağduriyet iddiaları devam ediyor. Aracın bedelinin yüzde 80’ini krediyle karşılayan dijital pazarlama uzmanı Tevfik Yağcı, daha önce kamuoyuna duyurduğu açıklamaların ardından yaşanan gelişmeleri paylaştı. Yağcı, "İki hafta önceki haber gündem oldu. Araç, bayi, marka hepsi haber konusu oldu ve toplamda 5 milyona yakın erişim aldı" diyerek, kamuoyunun dikkatinin ardından markanın kendileriyle temasa geçtiğini ve çözüm önerileri sunduğunu söyledi. Arıza tespiti için teslim edilen araçta onarım iddiası
Markanın yönlendirmesiyle aracı Antalya’daki diğer yetkili servise teslim ettiklerini belirten Yağcı, yaklaşık 10 gün önce sadece arıza tespiti amacıyla aracı bıraktıklarını, ancak onayları olmadan bazı elektronik aksamların onarıldığını fark ettiklerini savundu. Yağcı, şu şekilde konuştu: "Aracın sunroofu, koltuk tuşları ve bazı donanımları çalışmıyordu. Bu durumu yazılı olarak bildirdik, bilirkişi de tespit etti. Ancak bize teslim edilen raporda bu aksamların normal çalıştığı yazıldı. Oysa bunların arızalı olduğunu belgeleriyle ortaya koymuştuk." "Fren sistemi hâlâ arızalı, 90 gündür çözüm yok"
Araçta çekiş sistemi arızası da dahil olmak üzere birçok uyarı lambasının yandığını söyleyen Yağcı, bu sorunlara ilişkin resmi bir teşhis raporu alamadıklarını belirterek, "Markanın tespit edin talimatını yerine getirdik ama servisler bunu dahi yazılı veremiyor. 90 gündür aracın ne sorunu olduğunu öğrenemedik" ifadelerini kullandı.
İletişim eksikliği nedeniyle sürecin tıkandığını da vurgulayan Yağcı, "Diğer bayi, onay vermediğimiz bir parçanın geldiğini söyledi. Eğer istersek tamir edebileceklerini belirttiler. Bizim parçadan haberimiz bile yoktu" dedi. "Markaya ulaşamıyoruz ama savcıya ulaşabiliyorum"
Süreç boyunca markadan net bir açıklama ya da çözüm önerisi alamadıklarını dile getiren Yağcı, yaşanan durumu şu sözlerle değerlendirdi: "Türkiye Cumhuriyeti’nde devletin nöbetçi savcısına kadar çıkabiliyorum, Rekabet Kurulu’na ulaşıyorum ama 90 gündür markaya derdimizi anlatamıyoruz. Bu kadar büyük bir markanın bir araç için hata kabul edemediğini, hatta bunun üzerine hatasını örtbas etmeye çalıştığını düşünüyorum" "Uzlaşma sözü verildi ama yerine getirilmedi"
Geçtiğimiz hafta müşteri temsilcisi tarafından uzlaşma niyetiyle iletişime geçildiğini söyleyen Yağcı, çözüm adımlarının yaz dönemi nedeniyle ilerletilemediğinin aktarıldığını öne sürdü. Yağcı, ""Geçen hafta uzlaştığımızı ve şartların belirleneceğini söyleyen müşteri temsilcisi de ‘birçok pozisyonda çalışanlarımız izinli olduğu için prosedürü ilerletemiyoruz’ gibi bir gerekçe söyledi. Biz yazın araba almamalı mıyız, nasıl bir yaklaşım bunu da anlamış değilim" diye konuştu. "Fren arızası can güvenliğimizi tehdit ediyor"
Araçta ilk günden bu yana devam eden fren arızasının hayati risk oluşturduğunu savunan Yağcı, ikinci serviste aracın ABS ve ESP sistemlerinde arıza bulunduğunun sözlü olarak ifade edildiğini ancak bunun da belgelenmediğini söyledi. Yağcı, şöyle devam etti: "Eğer biz hukuki süreci sonlandırırsak aracı tamir edeceklerini söylüyorlar. Bu açık bir şart dayatması. Aracın bilerek ayıplı satılması, bu süreçte cezai karşılık görmezse başka vatandaşlar da aynı mağduriyeti yaşayacak."
"Bayi ya da marka, vatandaştan güçlü değildir"
İlk haberin ardından birçok kişiden benzer mağduriyet mesajları aldığını da belirten Yağcı, "Türkiye Cumhuriyeti’nde bir bayi ya da bir marka vatandaştan güçlü değildir olamaz da ancak bunlar durumu böyle düşünmediği için vatandaşların çok sayıda sıkıntı yaşadığını gördüm. Bu kadar vatandaşı hukuki sürece zorlayarak yıldırmaya çalıştıklarını düşünüyorum. Eğer iletişime geçen olursa, bu süreci birlikte yürütmek isterim. Hem adli hem sosyal platformlarda sesimizi duyurmaya devam edeceğiz. Keşke bu markayı tercih etmeseydik. Sorumluluk alabilen bir markayla bu noktaya gelmezdik" ifadelerini kullandı.
HABER KAYNAĞI : İHA
Editor : Haber Merkezi