Gündem

ZEYTİNLİK ARAZİLERİ İÇİN ÖLÜM FERMANI

Resmi Gazete’de yayımlanan maden yönetmeliğinde yapılan değişikliğe göre zeytin alanları madencilik faaliyetinde sahayı rehabilite ederek, eski hale getirme şartıyla kullanılabilecek. Karara tepki gösteren İYİ Parti Genel İdare Kurulu (GİK) üyesi Av. Sevin Çağlayan, “Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın Maden Yönetmeliği’nde yaptığı değişiklik, Türkiye’nin zeytinlik arazileri için “ölüm fermanı” anlamına geliyor” dedi.

ZEYTİNLİK ARAZİLERİ İÇİN ÖLÜM FERMANI
15-03-2022 17:09
48

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının ‘Maden Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’i Resmi Gazete’nin 1 Mart’taki sayısında yayımlandı. Buna göre zeytinlikler, ülkenin elektrik ihtiyacını karşılamak üzere yürütülen madencilik faaliyetlerinde, sahayı rehabilite ederek, eski hale getirme şartıyla kullanılabilecek. Ayrıca, Tarım ve Orman Bakanlığınca uygun görülecek alanda dikim normlarına uygun, faaliyet yürütülecek saha ile eşdeğer büyüklükte zeytin bahçesi tesis edeceğini taahhüt etmesi zorunlu kılındı.

 

YASALAR AYKALAR ALTINA ALINIYOR

İYİ Parti Genel İdare Kurulu (GİK) üyesi Av. Sevin Çağlayan, yönetmeliğe tepki gösterdi.

Sevin Çağlayan, “Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın Maden Yönetmeliği’nde yaptığı değişiklik, Türkiye’nin zeytinlik arazileri için “ölüm fermanı” anlamına geliyor.

“Yürütülen madencilik faaliyetlerinin tapuda zeytinlik olarak kayıtlı olan alanlara denk gelmesi ve faaliyetlerin başka alanlarda yürütülmesinin mümkün olmaması” durumunda Bakanlıkça zeytinlik arazilerinde madenciliğe izin verilecek. Bu izin sürecinde, maden şirketinin “faaliyetlerin bitiminde sahayı rehabilite ederek eski hale getireceğini taahhüt etmesi” tek başına yeterli olacak. Bakanlık bu yönetmelikle hem Anayasayı hem de yasaları ayaklar altına alıyor.

“Anayasa’nın 44, 45 ve 166. maddeleri tarımın, üreticinin ve tarımsal üretim alanlarının korunmasını anayasal güvence altına almakta ve devlete bu koruma için sorumluluk yüklemektedir. Buna paralel olarak farklı tarihlerde çıkartılan çok sayıda yasa ile tarım alanları ve özellikle de zeytinlikler özel koruma altına alınmıştır. 1939 tarihli “Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkındaki Kanun” ile zeytinliklerin korunması ve geliştirilmesi düzenlenirken, 2005 tarihli 5403 sayılı “Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu” ile de toprağın korunması, geliştirilmesi, tarımsal arazilerin çevre öncelikli sürdürülebilir kalkınma ilkesine uygun olarak planlı kullanımı düzenlenmektedir”

 

BU TALANI BİR AN ÖNCE DURDURMAK GEREKİYOR

Muğla coğrafyasının ciddi bir talanla karşı karşıya olduğunun altını çizen Çağlayan sözlerine şöyle devam etti: “1 Mart 2022 tarihli yönetmelik değişikliği açık biçimde anayasa ve yasa maddelerine aykırıdır. Peki bu yönetmelik kimin için çıkarıldı?

Yönetmelik değişikliği, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın İÇTAŞ Enerji ve LİMAK Enerji’nin ortak sahibi olduğu Yeniköy Kemerköy Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş.’nin kullandığı linyit madeni sahasını genişletmek amacıyla yapılıyor.

Muğla’da üç termik santral bulunuyor. Yatağan, Yeniköy ve Kemerköy termik santralleri kömürle çalışıyor. Buraların çevreye verdiği tahribat çok ağır. Ormanlar ve zeytin bahçeleri yok ediliyor, zehirleniyor. AK Parti 2003 yılında da zeytincilik yasasında değişiklik yaptı. Zeytinlikleri imara, madenciliğe ve sanayi tesislerine açmak için 9 kez de yönetmelik değişikliği yapılmaya çalışıldı. Ancak bütün bunlar her seferinde yargıdan veya TBMM’den geri döndü. 1939 tarihli yasayla “Zeytinliğe 3 kilometre yakın sahaya zeytin tesisi hariç hiçbir tesis kuramazsın deniyor. Yasayı yönetmelikle değiştirmek mümkün değildir. Bu durum açıkça hukuka aykırı dolayısıyla mutlaka yargıdan geri dönecektir. Ancak asıl tehlikeli olan. yargı süreci devam ederken olabilecekler. Gözü dönmüş biçimde doğaya, bu toprakların kadim zeytin ağaçlarına el uzatanlara mutlaka engel olacağız. Zeytin ağaçları için gözardı edilen diğer büyük tehlike ise imar. Kıyı şeridinde, şimdilerde yer kalmadığı için daha da içerilerde vahşi bir emlak piyasası oluşmuş durumda. Herkes zeytinliklerin parsellenmesini bekliyor. Ege sahillerinde “yazlık” adı altında kış aylarında; hayalet kasaba, köy, siteye dönüşen zeytin ağaçları kesilerek yapılan ya da yapılmakta olan binlerce inşaat bulunuyor. Bu talanı bir an önce durdurmak gerekiyor”

 


Editor : Haberpanelim
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER