Hemen hemen her Marmaris'linin cenazesinde Oğuz arkadaşımla karşılaşıyoruz. Başlıyoruz eskilerden
-Yahu 60'lı seneler 3 tane at arabası onlarla da taşınmaz.
Şantiye Mahallesi'nde veya yalıda birisi vefat edince hemen bahçeye dört tarafı çarşafla tutturulmuş bir çadır kurulur. Büyük bir Masanın üstünde mefta yıkanır, ağzı ve ayakları bağlanır, kefenet sarılır, marangoz Osman'ın yaptığı tabuta dualarla konur, evin önünde ilk helallikler istenir ve ilk Fatiha okunur. Sonra cemaat, Yeni Cami ve ekseriyetle eski camiye omuzdan omuza getirilerek yaklaşık bir kilometre yürünürdü.
- Yahu Oğuz camide Hoca okur da okur bitmek bilmezdi, bir de dönüş Çarşı içinden geçerken yine bütün dükkanlar (Marmarisli olduğu için) kapının önüne bir sandalye kor tabutta yerini alırdı. Bütün kordon boyu mezarlığa kadar el üstünde yine bir kilometre gelinirdi. Sonra gömülme ve yine dualar -Arkadaş Kadıoğlu kahvesinde resimli bir bölüm var hani şimdi yakalara takılıyor ya onu bir birbirine iliştirmişler uzun bir fotoğraf kuyruğu olmuş, Mustafa abi durup durup uzayan vefat resimlerine bakıp “önümüzde amca diyeceğimiz kaç kişi kaldı” derdi. Şimdi bakıyorum da ne arkadaş kaldı ne abi Amcalar zaten gitti.