
BABAMIN SANDIĞI: “Kimsesiz bir türkü çaldı radyolarda. O türkü yol oldu sonra, hepimizi ayırdı.”
BEKLENEN: Kaan, Kılıç ve Doğan. Farklı çağlarda doğmuş üç farklı insan. Neydi bu üç adamı birleştiren?
CHİBİNEKO MUTFAĞI: Sevdiklerinizi bir kez daha görebilseydiniz, onlara ne söylerdiniz?
SONSUZ DEĞİŞİM: Kitap, yarınlarda da değerini yitirmeden gelecek kuşaklara ilham kaynağı olacaktır.
ÇAKAL: Bazen yalnızca tek bir kurşun, bir ülkenin kaderini sonsuza dek değiştirebilir.
BOP&KANLI ARAP BAHARINDA SON PERDE: Yazardan, istihbarat raporları kadar net, diplomatik belgeler kadar soğukkanlı bir anlatımla Ortadoğu tarihi.
İşte o kitaplar;
Bir günlük, sadece unutulmaya yüz tutan maziyi değil, geleceği de aydınlatacak
KEMAL Sinan Özmen’den BABAMIN SANDIĞI. 1980 Darbesi’yle dağılan bir ailenin en küçük ve kırılgan parçası, çalkantıların ortasında kendini soğuk bir okul pansiyonunda bulur. Sonra zaman sinsi bir çığ misali tüm yaşananların üzerini örter. Oysa pencereden askeri araçları endişeyle izleyen, geceleri yatakhanede bilinmezlik ve korku içinde uyuyan, hayatta olup olmadığını bilemediği için babasını yüreğinde öldürmeyi tercih eden Ozan’ın bir yanı hiç mi hiç büyümez. Çocukluğunu benliğine hapsetmiştir. Günün birinde ortaya çıkan eski sandık, babasının geçmişten yaptığı sevgi dolu bir çağrıdır. Bir günlük, birkaç dosya, kaval, kar küresi, pusula ve sapan sadece unutulmaya yüz tutan maziyi değil, geleceği de aydınlatacaktır. 216 SAYFA.
(BİLGİ YAYINEVİ)
Yazar okuru derin bir metafizik yolculuğa çıkarıyor
MUSTAFA Küçük’ten BEKLENEN. 21. yüzyıl İstanbul’unda bir finansçı, 17. yüzyıl Balkanlarında bir Serhat beyi, 13. yüzyıl Anadolu bozkırlarında savaşçı bir alp… Kaan, Kılıç ve Doğan. Farklı çağlarda doğmuş üç farklı insan. Neydi bu üç adamı birleştiren? Hepsi aynı sancıyı taşıyor içlerinde; bir arayış, bir uyanış ve bitmeyen bir hesaplaşma. Kıyamete kadar sürecek, Hak’la batılın savaşı. Gerçekle hayalin sınırlarında, zamana direnen bir ruhun tekâmül yolculuğu bu. Beklenen tek bir ruhun, üç farklı insanın romanı. Yazar okuru derin bir metafizik yolculuğa çıkarıyor. Psikolojik gerilim ile tarihsel motiflerin, bireysel travmalarla ruhsal dönüşümün iç içe geçtiği bu roman, salt bir hikâye olmaktan ziyade bir çağrı görevi üstleniyor. İç sesini duyanlara, beklemekten yorulup uyanışa cesareti olanlara… 392 SAYFA.
(CERES YAYINLARI)
Kederin ve umut dolu anıların buluştuğu restorant
YUTA Takahashi’den CHİBİNEKO MUTFAĞI: KALBE DOKUNAN TATLAR. Mucizelere inanır mısınız? Kotoko, ağabeyini trajik bir kazada kaybettiğinden beri derin bir yasla boğuşmaktadır. Ancak Chibineko-tei adındaki gizemli bir restoran, ona beklenmedik bir mucize sunar: Hayatını kaybeden kardeşiyle son bir kez buluşma şansı… Şef Kai’nin hazırladığı yemek, Kotoko’yu kaybettiği ağabeyiyle buluşturur. Deniz kıyısındaki bu sıcak mekânda, kedinin huzur verici mırıltısı eşliğinde, Kotoko’nun yalnızca bedeni değil, ruhu da doyar. Kederin ve umut dolu anıların buluştuğu bu küçük restoranda tatlar, anılarla iç içe geçer. Kaybedilenler, bir yemeğin kokusunda ve tadında bir an için geri döner. Sevdiklerinizi bir kez daha görebilseydiniz, onlara ne söylerdiniz? 144 SAYFA.
(ATHİCA YAYINLARI)
Evrenin oluşumu içerisinde doğa-insan çelişkileri
ABDULLAH Rıza Ergüven’den SONSUZ DEĞİŞİM- Doğa İnsan-Fizik ve Doğu Düşüncesi. Birbirine bağlı üç kitabı bir arada, Sonsuz Değişim üst başlığıyla tek ciltte sunuyoruz. Yazarın bu yapıtını diğerlerinden farklı kılan; insanın evrimsel oluşumunu, uzay bilimini, Doğu düşünce ve düşünürlerinin Batı uygarlıklarına etkilerini felsefi ve bilimsel yorumlarla ele almasıdır. Evrenin oluşumu içerisinde doğa-insan çelişkilerini, insanın gelişimini toplumsal dinamo ve düğümleriyle ortaya koyuyor. Evrenimizin geleceğini içeren bilimsel araştırmalarla yoğunlaşan şaşırtıcı düzeydeki öncü haberler kendi türündeki yapıtlardan farklı kılmaktadır. Pırıl pırıl bir Türkçe, şiirsel dil yapıtın güzelliğini bir kat daha artırıyor. İlk basımı 40 yıl (1985) önce yapılmasına rağmen kitabı düşünsel olarak güncelliğinden bir şey yitirmemiştir. Kitap, yarınlarda da değerini yitirmeden gelecek kuşaklara ilham kaynağı olacaktır. “Günümüzün olanaklarına göre, içinde yaşadığımız evrenin dış sınırlarında karanlıktan başka bir şey görülmüyor. Gözlemleyebildiğimiz uzay, evrenin bir parçasıdır. Boş değil uzay, yer yer özdek alanlarıyla kaplı. Birbirinden uzak özdek alanları kendi bölümlerinde oluşuma geçmektedir. Gözlemlenen evrenin samanyolları (galaksları), belki de başka bir evrenin bölümlerine doğru gitmektedir. Bir bölümdeki dağılım, başka bir bölümde yığılımı oluşturmaktadır. Uçsuz bucaksız varlığı, evreni; beynimizin, düşüncemizin kavrayabildiği oranda yansıtabiliyoruz. Doğa, evren üstüne düşüncemiz ya bir çembere ya da sarmala açılıyor. Düşünceyi üreten, oluşturan beyin de özdeş doğa yasalarına göre yapılmıştır.” 240 SAYFA.
(BERFİN YAYINLARI)
Adını kimse bilmez. İzini kimse sürmez… O sadece bir efsane: Çakal
FREDERİCK Forsyth’den ÇAKAL. Fransa cumhurbaşkanı hedefte. Suikast emri verildi. Ve tek bir isim var: Çakal. 1960’ların çalkantılı Avrupa’sında, Fransa’yı sarsacak büyük bir siyasi suikast planı sessizce hazırlanıyor. Sıra dışı bir profesyonel, isimsiz ve izsiz bir suikastçı, dünyanın en iyi korunan liderlerinden birini öldürmek üzere görevlendiriliyor. Zaman daralıyor. Polis her taşın altına bakıyor. Ama o, adeta görünmez. Yazarın gerçek olaylardan ilham alan bu unutulmaz klasiği; zekice kurgulanmış planları, psikolojik gerilimi ve nefes kesen temposuyla sizi ilk sayfadan son satıra kadar soluksuz bırakacak. Bazen yalnızca tek bir kurşun, bir ülkenin kaderini sonsuza dek değiştirebilir. 424 SAYFA.
(BEYAZ BAYKUŞ)
Susturulan liderlerin ve parçalanan halkların hikâyesi
HÜSNÜ Mahalli’den BOP & KANLI ARAP BAHARINDA SON PERDE- Ortadoğu'yu Değiştiren 471 Günün Hikayesi. • Arap Baharı BOP’un devamı mı? • Esad’ı kim, nasıl devirdi? • NUSRA’cı teröristleri kim neden seviyor? • Trump’ın “çekici” dediği Colani kimdir? • Yeni Emeviler yeni Kerbela peşinde mi? • Herkes İsrail’e mi hizmet edecek? • Sevr’in zamanı geldi mi? • AKP yeni Ortadoğu’da neyin peşinde? Suriye’den Libya’ya, Gazze’den Lübnan’a uzanan bu coğrafyada yaşananlar ne “bahar”dı ne de geçiciydi. Her biri farklı ülkelerde, aynı karanlık aklın yazdığı senaryoyla sahnelenen kanlı tiyatrolardı. Bu kitap, 7 Ekim 2023’te Gazze’de başlayan ve 471 gün süren kanlı savaşın ötesine geçerek, bölgeyi yıllardır kıskacında tutan kirli ittifakları, emperyalizmin gölgesindeki kukla iktidarları ve kalıcı hale getirilen çatışmaları gözler önüne seriyor. Bu, İsrail’in güvenliği adına şekillendirilen bir coğrafyada, susturulan liderlerin ve parçalanan halkların hikâyesi... Yazardan, istihbarat raporları kadar net, diplomatik belgeler kadar soğukkanlı bir anlatımla, gerçeklerin üzeri örtülmeden, hiçbir güce selam çakılmadan yazılmış bir yakın Ortadoğu tarihi. 320 SAYFA.
(DESTEK YAYINLARI)