Rodos Adası hemen hemen her gün Alman uçakları ile bombalanıyordu. Bomba ışıkları Marmaris'ten görünüyordu. Tepe ve Kemeraltı Mahallesi ile 1500 kişilik nüfusta korku içerisinde Akşam olunca gaz lambalarını kısıyor ve pencerelerini sıkıcı kapatıyordu
Ya Rodos'takiler şehir içinde oturanlar açlık çekiyordu. Kaçacaklardı ama nereye ve ne ile. Rodos'a yerleşmiş İtalyan askerleri, Museviler ve Türklerden bir grup aile birleşti. Ahşap hani bizim Karadeniz takası gibi 200 - 300 kişiyi alan Anna isimli Tekneyi buldular. Yükte hafif pahada ağır eşyalarını yanlarına aldılar. Bir akşamüstü Mandırake meydanında toplandılar. Sanki hepsi birbirini tanıyordu. Hiç soru sormadan teknenin oturabilecek köşelerine yerleştiler, açıldılar denize.
Biraz sonra Alman uçakları yine bombardımana başlayacaktı. Şöyle Türk kıyılarına ulaşabilseler, işte o an bütün duaların bir olduğunu hissettiler. Ay’da yoktu o gece bütün her şey Kaptana bağlı idi.
Nihayet şimdiki Orman İşleri Müdürlüğü'nün bulunduğu gümrük muhafaza memurluğunun derme çatma iskelesine ulaştılar.
Teknedeki az miktardaki yiyecek ve su çoktan bitmişti. Gelenleri düzene sokmak mümkün değildi.
3 kişilik memura 300'e yakın mülteci onları yeni ve eski camiye yerleştirdiler.
Rodos'ta kıtlıktan çıkan bu insanların çoğu hasta idi. Camiden çıkmamaları gerekiyordu. Ama su ancak şimdiki çeşme meydanında, fırınlarda çarşıda idi. Bu insanların bir kısmı tifolu bir kısmı zaten bitlenmişti bir kısmı da dizanteri hastasıydı. Ölümler başladı eski cami arkası mezarlık. Çukurlar kazılıyor, mezarlara kireç atılıyor, Ölenler öylece gömülüyordu.
Bunların çok zenginleri Museviler, ve İtalyan askerleri önce atlarla Muğla'ya oradan Aydın'a ve İzmir'e gitti.
xxxxxxxx
Neden bunları anlattım?
Marmaris Abdi İpekçi Parkı'nda halk kafede arkadaşlarla güzel havalarda buluşuyoruz, yol üstü olduğu için birbirimizi gördükçe kalabalıklaşıyoruz. Yine o gün masamız epey genişledi. Benim sandalyem arkadaki masaya şöyle bir temas etti.
- Affedersin hanımefendi sizi rahatsız etmek istemedim dedim. Baktım 4 sandalyeli masada tek başına oturuyor. Sürmüş sürüştürmüş 60'ı geçmiş şapkalı ve gözlüklü bir bayan, şöyle bana baktı ve
- Ne olacak hepsi Rodos göçmeni dedi. Hemen geriye döndüm
- Bakın Hanımefendi ben Marmarisliyim az çok kasabamı tanırım. Biz şu anda 100.000 nüfus olduk .
Size şöyle izah edeyim. Bu nüfusun yaklaşık 20.000’İ Marmarisli 50.000'i doğu ve vilayetlerden gelmiş vatandaşlar 30.000'i de sizin gibi büyük şehirlerin gürültüsün den kalabalığından kaçmış.
Bizim Keşke eskisi gibi kalsaydık dediğimiz güzelim Marmaris'imize yerleşenlersiniz şimdi ben mi sizi rahatsız ettim yoksa sizler mi bizi…
