Uzman Klinik Psikolog Aslı Kanizi, günümüzde giderek artan ve kontrolden çıkan akran zorbalığı vakalarına ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Kanizi, zorbalığın artık sıradan bir şiddet biçimi olmaktan çıkarak vahşete dönüştüğünü ve bu döngünün kökeninde aile içi dinamiklerin yattığını belirtti.
"Şiddet, 'Baskı Kurarak Var Olma' Modelini Öğretiyor"
Psikolog Kanizi, bir çocuğun ilk dünyası olan aile içinde şiddete tanık olması veya şiddetin normalleştirilmesi durumunda, güç ilişkilerini "baskı kurarak var olma" üzerinden öğrendiğini ifade etti. Kanizi, "Şiddet, doğası gereği 'güçlü' ve 'aciz' rollerini pekiştirir. Çocuğa fiziksel ya da psikolojik üstünlüğün 'güç göstergesi' olarak sunulması, bu algıyı kalıcı hale getirir. Böylece çocuk, kendini güçlü hissetmenin yolunu karşısındakini zayıflatmakta bulur," dedi.
Kanizi, akran zorbalığının artışında sosyoekonomik farklılıklar ve aile içi iletişim zayıflığının yanı sıra, dijital dünyanın da büyük rol oynadığını kaydetti. Online zorbalık, şiddet içerikli oyunlar ve sanal kimlikler gibi unsurların çocukların saldırganlık eğilimlerini güçlendiren başlıca faktörler arasında olduğunu söyledi.
Bu karmaşık tablonun karşısında en etkili çözümün, çocukların "gerçek temasla, yüz yüze etkileşimlerle yeniden buluşturulması" olduğunu belirten Aslı Kanizi, adalet duygusunun kazandırılmasının hayati önem taşıdığını vurguladı.
Kanizi, son olarak çağrıda bulunarak, "Tüm bunların karşısında yapılabilecek en etkili şey; çocukları gerçek temasla, yüz yüze etkileşimlerle yeniden buluşturmak, onlara iyi amaçlar ve anlamlar kazandırmak, şiddetsiz bir iletişimin mümkün olduğunu modelleyerek gösterebilmektir. Şiddetin her türüne karşı bilinç, ancak yaşamın her alanında — ailede, okulda, toplumda ve devlet sisteminde — ortak bir duyarlılıkla sağlanabilir," diyerek konunun yalnızca bireysel değil, toplumsal bir sorumluluk olduğunu ifade etti.