USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Siyaset

“Adaletin kılıcı da terazisi de Türkiye’de farklı işliyor”

Milletvekili Özcan’dan Bakan Tunç’a adalet vurgusu: “Adaletin kılıcı da terazisi de Türkiye’de farklı işliyor”

“Adaletin kılıcı da terazisi de Türkiye’de farklı işliyor”
22-11-2023 12:54
22-11-2023 14:03
MUĞLA

Dün Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Adalet
Bakanlığı’nın 2024 Yılı Bütçesi görüşüldü. Komisyonda söz alan Muğla Milletvekili
Avukat Gizem Özcan “Adaletin kılıcı da terazisi de Türkiye’de farklı işliyor” diyerek
bir konuşma yaptı.
“İki Türkiye arasında uçurum giderek derinleşiyor”
Konuşmasına Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a iki Türkiye arasında uçurumun giderek
derinleştiği zor bir süreçte görev yaptığını hatırlatarak başlayan Özcan, sözlerini şu
şekilde sürdürdü: “Neden ‘İki Türkiye’ diyorum? Biri saraylıların ülkesi, orada hukuk
tanımazlık var, korunup kollanma var, karanlık odaklar var, uyuşturucu var, kara para
var; diğeri ise yoksulların, ezilenlerin, alın terinin hakkını alamayanların ülkesi, orada
geçim derdi, kadın cinayetleri, iş cinayetleri, itiraz edince yenilen biber gazı, gözaltı
var. Adaletin kılıcı da terazisi de bu iki Türkiye'de farklı işliyor.”
“Bir bebekten katil yaratan karanlığı sorgulamadan hiçbir şey yapılamaz!”
“Eğer karanlık dehlizlerde planlanan bir cinayet işlediyseniz, gözaltına alındığınızda
sırtınız sıvazlanır, göstermelik cezalarla tahliye edilirsiniz. İşte, Ogün Samast, ülkenin
bağrına hançer gibi saplanan Hrant Dink cinayetinin faili geçen hafta serbest kaldı.
Sayın Bakan, bir bebekten katil yaratan karanlığı sorgulamadan hiçbir şey yapılamaz.
Samast bir tetikçiydi, cinayeti tertipleyenler ise aramızda. Neden karanlık odakların
üzerine tamamen gidemiyorsunuz?
“Görevini paranın sıcaklığında feda edenler gerekli cezaları almalı”
Eğer siz bu ülkede koruyup kollanan değil de geçim derdiyle yaşayan, maddi durumu
sadece ona el verdiği için devletin yurdunda kalan bir üniversite öğrencisiyseniz,
aileniz bir gün asansör kazasında ölmenize şahit olabilir. İşte, Zeren Ertaş ve Zeren'in
babasının ağzından dökülen sözler: "Ben devlete inancımı kaybettim."Sayın Bakan,
görevini paranın sıcaklığında feda edenler kamuoyu vicdanını rahatlatacak cezalar
almadıkça adalete güveni tesis edemeyiz. Sadece asansör kazası mı? İşte, Amasra'daki
maden kazası... Neden yüreğimize su serpecek kararlarla geleceğe güvenle bakmamız
sağlanmıyor? Bunlar olmadığı müddetçe daha çok insanımız maalesef ki adalete olan
inancını kaybedecek.”
“Burak Oğraş’ın hayatını kaybettiği otelin sahibi FETÖ borsasıyla anılan iş
insanı”
“Burak Oğraş kardeşimiz 2011 yılında staj yaptığı Antalya Rixos Otelinin havuzunda,
stajın bitmesine on beş gün kala, şüpheli biçimde hayatını kaybettiğinde sadece 16
yaşındaydı. Ulusal Kriminal Büro verdiği bilirkişi raporunda soruşturmada toplanması
gereken delillerin toplanmadığını söyledi. Buna rağmen, Oğraş'ın ölümü intihar gibi
gösterildi. Neden? Çünkü o otelin sahibi FETÖ borsasıyla anılan iş insanı. Hani bizim

"Üzerine gidin, niye gitmiyorsunuz" dediğimiz şu FETÖ borsası. Aile on iki yıldır
yılmadan adalet mücadelesi veriyor. Sağ olsun, bir savcı dosyayı yeniden ele aldı ve
Tamince'yi ifadeye çağırdı. Bu adımı olumlu görüyor, sonuna kadar gidilmesini talep
ediyoruz.
“Adalet mücadelesinden hepimizin öğreneceği çok şey var”
“Demek ki, adalet mücadelesinden hepimizin öğreneceği çok şey var, tıpkı Cumartesi
Annelerinden öğreneceğimiz çok şey olduğu gibi. Yıllardır bir mezar, bir mezar için
her hafta nöbet tutuyor annelerimiz, onların adalet arayışına sessiz kalmayın Sayın
Bakan.
Yine, Sinan Ateş'in ailesi ’Hangi karanlık odaklar canımıza kıydı?’ diye soruyor,
ortaya çıkarmak da sizin göreviniz Sayın Bakan.”
“Bu kara para kimin parası?”
Sadece bu ay 4 üniversite öğrencisi canına kıydı. Yine, bu ay onlarla aşağı yukarı
yaşıt, lüks villalarda yaşayan ve lüks otomobillerden inmeyen sosyal medya
fenomenleri kara para akladığı için gözaltına alındı. İşte, iki Türkiye'nin acı bir
fotoğrafı. Ancak tek bir soru burada yanıtsız: Bu kimin parası? Bu kara para kimin
parası? Buna cevap vermedikçe Uluslararası Mali Eylem Görev Gücünün gri listesinde
kalmaya maalesef ki devam edeceğiz. Konuşmanızda "Yedi yargı paketi çıkardık."
dediniz. Neden Uluslararası Mali Eylem Görev Gücünün istediği yasal adımları atıp
ülkemizi gri liste ayıbından kurtarmadınız?
“Çocuklarımızın yüzde 87'si et ve balık yiyemiyor”
Evet ‘İki Türkiye’ dedik ama biz adalet mücadelesinin hedefinin tek olduğunu
biliyoruz: Demokratik bir hukuk devleti kurmak. Bu da ancak bahsettiğim uçurumu
adaletin terazisi ve kılıcıyla yok etmekten geçiyor. Dün Çocuk Hakları Günü
vesilesiyle ‘Her çocuğun yeterli beslenme ve barınma hakkı vardır.’ dediniz, altına
imza atıyoruz. Millî Eğitim Bakanlığının eylül ayında okullara gönderdiği bir
genelgeyle okul öncesi öğrenciler için başlatılan ücretsiz öğle yemeği uygulamasına
son verdiğini de biliyoruz. İşte bunun için ülkemizde çocuklarımızın yüzde 87'si et ve
balık yiyemiyor, yüzde 50'si meyve tüketemiyor, yüzde 42'si peynir ve süt
tüketemiyor. Böyle bir ortamda, iktidarınız, çocuklara 1 öğün yemeği çok görüyor. Siz
de bizim, çocuk hakları konusunda çok önemli adımlar attığınızı kabullenmemizi
bekliyorsunuz. Nasıl inanalım Allah aşkına? Nasıl!” diyerek sözlerini tamamladı.


Editor : Haber Merkezi
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ