USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

Ağrı Dağı takke buzulu hızla eriyor

Ağrı ibrahim çeçen üniversitesi fen edebiyat fakültesi coğrafya bölümü öğretim üyesi prof. Dr. Faruk kaya, küresel ısınma ve iklim değişikliğinin etkisiyle ağrı dağı zirvesindeki takke buzulunun her geçen yıl hızla eridiğini, mevcut erime hızının devam etmesi halinde 2050’li yıllarda buzulun yarıya yakın kısmının yok olabileceğini söyledi.

Ağrı Dağı takke buzulu hızla eriyor
15-08-2025 14:04

Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Kaya, küresel ısınma ve iklim değişikliğinin etkisiyle Ağrı Dağı zirvesindeki takke buzulunun her geçen yıl hızla eridiğini, mevcut erime hızının devam etmesi halinde 2050’li yıllarda buzulun yarıya yakın kısmının yok olabileceğini söyledi.


Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Kaya, yaptığı açıklamada, 5 bin 137 metre ile Türkiye’nin en yüksek noktası olan Ağrı Dağı’nın yalnızca heybetiyle değil, zirvesini kaplayan takke buzulu ile de tanındığını belirtti.


Takke buzulunun hem bilim dünyası hem de bölge halkı için doğal, kültürel ve sembolik değere sahip olduğunu vurgulayan Kaya, "Son yüzyılda, özellikle son 50 yılda yaşanan hızlı küçülme bu eşsiz yapının geleceğini belirsiz hale getirmiştir" dedi.


Buzul alanı 50 yılda yarı yarıya azaldı


Bilimsel çalışmalar ve uydu görüntülerinin takke buzulunun boyutlarındaki değişimi net şekilde ortaya koyduğunu aktaran Kaya, milyonlarca yıl önce yaklaşık 70 kilometrekare olan buzul alanının, 1900’lerin başında 15 kilometrekareye, 1970’lerde ise 9-10 kilometrekareye kadar gerilediğini ifade etti.


Kaya, 1976-2011 yılları arasında yılda ortalama 0,07 kilometrekare küçülme yaşandığını, bu dönemde alanın yaklaşık yüzde 29 azaldığını, 1977-2024 döneminde ise küçülme hızının artarak yılda ortalama 0,095 kilometrekareye çıktığını söyledi. Günümüzde buzul alanının 4,5-5 kilometrekareye düştüğünü kaydeden Kaya, "Bu rakamlar, son 50 yılda buzul alanında yaklaşık yarı yarıya bir azalma anlamına geliyor" diye konuştu.


2050’lerde buzulun yarısı yok olabilir


Mevcut erime hızının sürmesi halinde 2050’li yıllarda buzulun yaklaşık yarısının daha eriyerek yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacağını belirten Kaya, erimenin başlıca nedeninin küresel ısınma ve iklim değişikliği olduğunu vurguladı.


Kaya, "Dünya genelinde olduğu gibi Doğu Anadolu Bölgesi’nde de yaz sıcaklıklarının artması, sıcak hava dalgalarının daha sık ve uzun sürmesi, buzulların yaz aylarında daha fazla erimesine yol açmaktadır. Kar yağışında beklenen artış gerçekleşmediği için kışın biriken kar miktarı yaz erimesini telafi edememektedir" ifadelerini kullandı.


Güney yamaçlar daha fazla eriyor


Topoğrafik özelliklerin de erime sürecinde belirleyici rol oynadığını dile getiren Kaya, Doğubayazıt tarafındaki güney yamaçlardaki buzulların daha hızlı eridiğini, Iğdır’a bakan kuzey ve kuzeybatı yamaçlardaki buzulların ise görece daha korunaklı olduğundan kısmen varlığını sürdürdüğünü söyledi.


Kaya, "Önceleri yaklaşık 3 bin 500 metre seviyesine kadar sarkan buzullar, artık 4 bin 500 metrenin üzerine çekilmiş durumda." dedi.


Tarım, hayvancılık ve turizme tehdit


Buzulların küçülmesinin yaz sonu ve sonbaharda su kaynaklarının azalmasına yol açtığını belirten Kaya, bu durumun bölgedeki tarım ve hayvancılık faaliyetlerini olumsuz etkilediğini dile getirdi.


Uzun vadede sulama suyunun azalmasının tarımsal verimi düşüreceğini, meraların zayıflamasına ve hayvancılık gelirlerinin azalmasına neden olacağını ifade eden Kaya, "Bu gelişmeler kırsal göçü tetikleyebilir." uyarısında bulundu.


Turizm açısından takke buzulunun zirvenin görsel cazibesini ve dağcılık deneyiminin önemli bir parçasını oluşturduğunu vurgulayan Kaya, erimenin turizm gelirlerinde düşüşe yol açabileceğini söyledi.


Kültürel mirasın görsel boyutu zayıflıyor


Ağrı Dağı’nın Nuh’un Gemisi efsanesi sayesinde üç semavi dinin ortak mirası olarak kabul edildiğini hatırlatan Kaya, "Buzulların kaybı, bu sembolik değerin görsel boyutunu zayıflatabilir. Ağrı, monoteist inançların görkemini ve dağcıların tatminini aynı anda barındıran nadir yerlerden biridir. Erime süreci, yalnızca doğal bir kayıp değil, kültürel hafızada da silinmez izler bırakabilecek bir dönüşümdür" dedi.


Buzulun korunması için acil önlem çağrısı


Takke buzulunun düzenli olarak uydu ve arazi ölçümleriyle izlenmesi gerektiğini belirten Kaya, yerel halkın olası jeolojik tehlikeler hakkında bilinçlendirilmesinin ve tarımda su tasarrufu sağlayan tekniklerin hayata geçirilmesinin zorunlu olduğunu vurguladı.


Kaya, "Küresel iklim değişikliğiyle mücadele, yerel ölçekte su kaynaklarının etkin yönetimi ve erken uyarı sistemlerinin kurulması, buzulların ve onların beslediği yaşam biçimlerinin korunması açısından hayati önem taşımaktadır. Takke buzulu yalnızca eriyen bir buz kütlesi değil; iklimin, doğanın, kültürün ve inancın ortak hafızasında yer alan, sessizce çekilen bir mirastır" diye konuştu.



HABER KAYNAĞI : İHA
Editor : Haber Merkezi
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ