
2025-2026 Eğitim Öğretim Yılı Açılış Töreni’ninde konuşan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, "Bu yıl iki ana kavramı eğitim öğretim yılının başlangıç dersine aldık. Aile vurgusu ve yeşil vatan vurgusu. Türkiye Yüzyılı’nın okullarını; yüreği vatan muhabbetiyle, zihni ilimle, vicdanı merhametle yoğrulmuş nesillerle buluşturana dek asla durmadan, asla geri adım atmadan çalışmaya devam edeceğiz" dedi.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Prof. Dr. Mümtaz Turhan Sosyal Bilimler Lisesi’nde düzenlenen 2025-2026 Eğitim Öğretim Yılı Açılış Töreni’ne katıldı.
Törende konuşan Bakan Tekin, "Bugün ders başı yapacak tüm evlatlarımıza; emeğiyle yol açan öğretmenlerimize ve eğitim ailemizin bütün mensuplarına sağlık, huzur ve başarılarla dolu, hayırlı bir eğitim-öğretim yılı diliyorum. Ebediyete uğurladığımız öğretmenlerimizi rahmet, minnet ve duayla yad ediyor; fedakarlıklarını örnek kılma ve miras bıraktıkları değerleri yarına taşıma sözümüzü özellikle vurgulamak istiyorum. İnşallah bu yıl; daha çok çocuğumuzun yüzündeki tebessümü çoğaltmak, daha çok öğretmenimizin emeğini taçlandırmak ve daha çok annenin-babanın duasını almak için var gücümüzle çalışacağız. Rabbim gayretimizi bereketli, yolumuzu açık eylesin" dedi.
Tekin, "Eğitim, insan onurunun, adaletin, demokrasinin, hukuk devletinin ve ekonomik kalkınmanın ana unsurudur. 2002’den bugüne liderliğinizle eğitimde atılan adımların ülkemizde bu kavramların yerleşmesine büyük katkı yaptığını ifade etmek istiyorum. Sayenizde yapılan devrimlerle eğitimde etnik, dini ya da ideolojik nedenlerle haysiyeti zedelenen kitleler onurlu bir programa sahip oldu. Katsayı zulmü ile ötekileştirilen okullarımız ve öğrencilerimiz adaletle tanıştı. Bu ülkenin asli unsuru olan ama inanç ve kimliklerini gizlemek durumunda kalan dindar Müslümanlar, Alevi vatandaşlarımız, Kürt vatandaşlarımız, gayri müslim vatandaşlarımız bu ülkenin onurlu birer yurttaşı olduğunu hissettiler. Katsayı adaletsizliğini ve başörtüsü zulmünü kaldırarak gençlerimizi inançlarıyla eğitimleri arasındaki ikilemden kurtardınız" diye konuştu.
"Yaşayan Diller ve Lehçeler" dersleriyle Kürtçe başta olmak üzere bu toprakların kadim dilleri okullarımızın güvenli iklimine girdi" diyen Bakan Tekin," Üniversite ve kamu binalarında yıllarca bodrumlara itilmiş ibadet alanları hak ettiği normal katlara taşındı. 1980 darbesinin vesayeti kurumsallaştırmak için dayattığı Milli Güvenlik Dersi yerini "Demokrasi ve İnsan Hakları" dersi aldı. 28 Şubat’ta görevinden uzaklaştırılan öğretmenlerin meslek onuru iade edildi; binlercesi sınıflarına döndü. Ben, burada yukarıda örneklerini vermeye çalıştığım insan onurunu yücelten, demokrasiyi ve insan haklarını merkeze alan bu uygulamalar için; başta eğitim olmak üzere her alanda antidemokratik uygulamaları tarihe gömen dirayetiniz ve kararlılığınız için eğitim ailemiz ve aziz milletimiz adına şükranlarımı arz ediyorum" şeklinde konuştu.
Terörün eşitsizliklerden ve güvensizliklerden beslendiğini belirten Tekin, "Yirmi dört yıldır izlenen bu demokratikleşme çizgisi siyasetin ve toplumun nefesini açan bir iklim doğurdu. Yasakları kaldıran, hukuku kuran, demokrasiyi genişleten bu çizgi, "Terörsüz Türkiye" hedefinin de gerçek zemini oldu. Terör, yasaklardan, eşitsizliklerden ve güvensizliklerden beslenir; biz ise sizin liderliğinizde adım adım terörün kaynaklarını kuruttuk. Kuruluşumuzdan beri hareketimizin ana ekseni olan "yasaksız ve demokratik Türkiye" idealini, siz tarihi öngörünüzle devletin kalıcı siyasetine dönüştürdünüz; vesayetin gölgesini dağıttınız, millet iradesinin önünü açtınız."
"Kavga eden değil dinleyen bir devlet dili benimsedik"
Tekin, sözlerine şöyle devam etti:
"Dün, bir sanatçının Kürtçe şarkı söylediği için linç edildiği bir ülkeden; bugün TRT Kürdi’nin 24 saat yayın yaptığı, Kültür Bakanlığımızın Kürtçe eserler bastığı, okullarımızda Kürtçe ve Zazaca’nın seçmeli olarak okutulduğu, özel kurslarla öğretilmesinin serbest olduğu bir zemine geldik, hamdolsun. Kavga eden değil dinleyen bir devlet dili benimsedik; bu sayede adaletin sesi yükseldi, eşitlik zemini sağlamlaştı, toplumun devlete güveni tedricen arttı. Hiç şüphesiz bu hakikati büyüten güven, "Terörsüz Türkiye" ufkumuzun asıl dayanağıdır." "Türkiye’nin en büyük yatırımı, evlatlarına yaptığı yatırımdır eğitim, ortak aidiyetimizin mayasıdır"
Eğitimin ortak aidiyetin mayası olduğunu vurgulayan Tekin, "Terörden arınmış, huzuru kökleşmiş, kalkınma iklimi güçlenmiş bir Türkiye’nin en büyük yatırımı, evlatlarına yaptığı yatırımdır. Eğitim, ortak aidiyetimizin mayasıdır; Türkiye Yüzyılı’nın en sağlam teminatıdır. Millî Eğitim Bakanlığı olarak attığımız her adımla, "iyiliği kolaylaştıran, kötülüğü zorlaştıran" bir toplumsal düzen hedefliyoruz. Sağlıklı bir eğitim ekosistemi, özgür, huzurlu ve adil bir toplumsal ekosistemle birlikte var olur; biz de politikalarımızı bu bütünlük içinde kurguluyoruz. Malumunuz, bu anlayışın kurumsal karşılığı olarak Türkiye’nin kendi ufkuna yakışan en önemli adımlardan biri, geçtiğimiz yıl eğitim hayatımıza dâhil ettiğimiz Türkiye Yüzyılı Maarif Modelidir. Huzurlarınızda büyük bir memnuniyetle belirtmek isterim ki, Maarif modelimiz, eğitimde çağdaş ve milli bir dönüşümün sembolü olarak tüm eğitim camiamızda derin ve güçlü bir karşılık bulmuş, daha şimdiden önemli başarılar elde etmemize imkan sunmuştur" ifadelerine yer verdi.
Tekin, şunları kaydetti:
"Modelimiz, eğitimde sadece akademik performansı değil, aynı zamanda karakter gelişimini, ahlaki değerleri ve sosyal sorumluluğu da önceleyen anlayışıyla Türkiye Yüzyılı idealini muştulayan aydınlık bir geleceğin de rehberliğini sunmaktadır. Bu modelle evlatlarımızı değerleriyle güçlü, bilimiyle yetkin kılan; merakını bilime, emeğini üretime, enerjisini spora ve sanata yönlendiren güvenli bir öğrenme zemini kuruyoruz. Böylece milli ve manevi değerlerimizi, adalet duygusunu, emaneti koruma şuurunu, aile ve kültüre sadakati; dilimizin kudretini, tarihimizin hafızasını ve medeniyet birikimimizi birlikte büyütüyoruz."
İsrail’in zulmünü kınayan Tekin, "Geçtiğimiz yıl başlangıç dersini Çanakkale’den Gazze’ye vatan savunması teması ile başlatmıştık. Bugün bir rapordaki veriyi sizlerle paylaşmak istiyorum. İsrail’in Gazze’deki zulmü neticesinde yaklaşık 20 bin çocuğumuz şehit oldu. Bunlardan en az bin tanesi bir yaşın altında. Rapordaki veriye göre yaklaşık 52 dakikada bir çocuk şehit ediliyor. İsrail’in bu zulmünü bir kez daha kınamak istiyorum" ifadelerini kullandı. "Aile vurgusu ve yeşil vatan vurgusu"
Bu yıl eğitim öğretim yılının başlangıç dersinde aile ve yeşil vatan vurgusu yapılacağını belirten Tekin, "Bu yıl iki ana kavramı eğitim öğretim yılının başlangıç dersini aldık. Aile vurgusu ve yeşil vatan vurgusu. Türkiye Yüzyılı’nın okullarını; yüreği vatan muhabbetiyle, zihni ilimle, vicdanı merhametle yoğrulmuş nesillerle buluşturana dek asla durmayacağız, asla geri adım atmayacağız" dedi.
Bakan Tekin, sözlerini şöyle tamamladı:
"Biliyoruz ki bu toprakların dili de, ezgisi de, duası da birbirinin hasmı değil, hasletidir. Biz evlatlarımızı birbirinin diline, inancına, emeğine hürmetkâr yetiştireceğiz. Bilgilerini hikmete, becerilerini iyiliğe, hayallerini insanlığa faydaya çevirecekleri bir iklim kuracağız. Bilginin kıymetini, emeğin izzetini, merhametin kudretini büyüteceğiz. Sınıfta adaleti, okulda güveni, memlekette birliği tahkim edeceğiz. Şehitlerimizin hatırasını, öğretmenlerimizin fedakârlığını, analarımızın duasını baş tacı edip; evlatlarımızın ufkunu Türkiye Yüzyılı’nın ufkuyla birleştireceğiz. Zat-ı alilerinizin liderliğinde; aklı ilimle, kalbi değerle, yüreği vatan sevgisiyle yoğrulmuş bir nesil için durmadan çalışacağız. Ne cehalete fırsat vereceğiz ne nifaka; ne emeği zayi edeceğiz ne umudu eksilteceğiz. Allah’ın izni, milletimizin duası, devletimizin kudretiyle bu yürüyüşü kararlılıkla sürdüreceğiz. Rabbim gayretimizi bereketli, yolumuzu açık eylesin."
HABER KAYNAĞI : İHA
Editor : KAYNAK-İHA