USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Genel

Gazze Mahkemesi nihai kararını açıkladı: "Faillerin hesap vermesini, mağdurlara tazminat sağlanmasını, Filistin’in özgürlüğünü talep ediyoruz"

İSRAİL'İN GAZZE'DE İŞLEMEYİ SÜRDÜRDÜĞÜ SAVAŞ SUÇLARINI ARAŞTIRMAK ÜZERE KÜRESEL VE BAĞIMSIZ BİR GİRİŞİM OLARAK İLK BAŞLANGIÇ TOPLANTISI LONDRA'DA DÜZENLENEN, ARDINDAN İLK GENEL OTURUMU SARAYBOSNA’DA GERÇEKLEŞTİRİLEN GAZZE MAHKEMESİ’NİN FİNAL OTURUMU İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ PROF. DR. CEMİL BİRSEL KONFERANS SALONU'NDA DÜZENLENDİ.

Gazze Mahkemesi nihai kararını açıkladı: "Faillerin hesap vermesini, mağdurlara tazminat sağlanmasını, Filistin’in özgürlüğünü talep ediyoruz"
26-10-2025 17:38

Gazze Mahkemesi, İstanbul’da 3 gün süren final oturumun ardından bugün nihai kararını açıkladı. Kararda, "Biz, faillerin ve suç ortaklarının hesap vermesini, mağdur ve hayatta kalanlara tazminat sağlanmasını, Siyonist sömürgeleştirmenin, işgalin ortadan kaldırılmasını, suçlu rejimin normalleştirilmesine yönelik tüm girişimlerin reddedilmesini ve nihayetinde Filistin’in özgürlüğünü talep ediyoruz. Kısacası, adalet istiyoruz" denildi.


İsrail’in Gazze’de işlemeyi sürdürdüğü savaş suçlarını araştırmak üzere küresel ve bağımsız bir girişim olarak ilk başlangıç toplantısı Londra’da düzenlenen, ardından ilk genel oturumu Saraybosna’da gerçekleştirilen Gazze Mahkemesi’nin final oturumu İstanbul Üniversitesi Prof. Dr. Cemil Birsel Konferans Salonu’nda düzenlendi. Eski BM Filistin Raportörü Prof. Dr. Richard Falk başkanlığında bir araya gelen mahkeme üyeleri, üç gün boyunca eğitimden sağlığa, barınma hakkından basına kadar soykırımın birçok farklı açıdan tanıklıklarını dinlediler. 150’den fazla tanık dinlenirken, akademisyenler ve aktivistler de soykırım sürecindeki gözlemlerini anlattılar.


Konuşmaların ardından Prof. Sami Al-Arian, Prof. Christine Chinkin, Dr. Ghada Karmi Yazar Kenize Mourad, Prof. Chandra Muzaffar ve Prof. Biljana Vankovska’dan oluşan jüri kararı açıklandı. Gazze Mahkemesi Jüri Başkanı Christine Chinkin tarafından açıklanan metinde, "Vicdan tarafından yönlendirilen ve uluslararası hukuk tarafından bilgilendirilen Jüri, devletlerin otoritesine sahip değildir; ancak hukuk güç karşısında susturulduğunda, vicdan son merci haline gelir. Bu mahkeme bir hukuk mahkemesi değildir; herhangi bir kişi, kurum veya devlete suçluluk ya da sorumluluk atfetme iddiasında bulunmaz. Bu, İsrail’in Gazze Şeridi’nde işlediği soykırım suçlarına ilişkin hesap verebilirliğin eksikliğine karşı sivil toplumun bir tepkisidir. Biz, soykırımın adının konması ve belgelenmesi gerektiğine inanıyoruz; çünkü cezasızlık, dünyadaki şiddet döngüsünü beslemeye devam eder. Gazze’deki soykırım tüm insanlığın meselesidir. Devletler sustuğunda, sivil toplum konuşmak zorundadır" denildi.


Açıklamada İsrail’in suçları başlığı altında ayrı bir bölüm açılarak, şöyle denildi:


"Jüri, aşağıda sıralanan ve halen sürmekte olan soykırımı ve diğer suçları en güçlü şekilde kınamaktadır. Bu suçların her biri, Filistin halkını insanlıktan çıkaran, sadistik bir karakter taşıyan, bütüncül bir imha planının parçasıdır. Bu suçlar Ekim 2023’te başlamamış, ateşkesle de sona ermeyecektir; ölümler ve ağır yaralanmalar sürecektir. Hayatta kalanların yaşadığı travmalar nesiller boyunca aktarılacaktır. Jüri, ayrıca aşağıdaki ek suçların işlendiğini tespit etmiştir:


- Aç bırakma ve kıtlık: Gıda, su ve yaşam kaynaklarının kasıtlı biçimde engellenmesi ve gıda sisteminin sistematik biçimde yok edilmesi.


- Konut imhası: Evlerin, altyapının (elektrik, su, kanalizasyon) kasıtlı biçimde yıkımı. Ev sadece bir yapı değil; sevgi, yaşam, hatıralar, umut ve kimliğin mekânıdır. Yıkımı, travma, yerinden edilme, toplumsal çözülme ve kültürel yıkıma neden olur.


- Çevre katliamı: Toprağın, suyun ve havanın tahribiyle yaşamsal kaynakların yok edilmesi; bombalamalar sonrası yaşamı imkânsız kılan çevresel yıkım.


- Sağlık sisteminin hedef alınması: Hastanelerin, sağlık çalışanlarının ve altyapının sistematik biçimde yok edilmesi. Filistin halkının fiziksel ve ruhsal sağlığı için en büyük tehdit, işgalin kendisidir.


- Üreme hakkı imhası: Doğumların engellenmesi, üreme hizmetlerinin yok edilmesiyle gelecek nesillerin yok edilmesi.


- Bilginin soykırımı: Öğrencilerin ve akademisyenlerin öldürülmesi, eğitim kurumlarının yıkılmasıyla Filistin’in entelektüel geleceğinin yok edilmesi.


- Gazetecilere yönelik saldırılar: Filistinli gazeteciler, soykırımı belgeledikleri için hedef alınmaktadır. Bu gazetecilerin susturulması, gerçeğin gizlenmesinin temel aracıdır ve bu çatışmada şimdiye dek hiçbir savaşta olmadığı kadar çok gazeteci öldürülmüştür.


- İşkence, cinsel şiddet, zorla kaybetmeler, cinsiyete dayalı şiddet.


- Siyasi imha: Filistinli siyasi, kültürel liderlerin, temsilcilerin, aktivistlerin öldürülmesi veya kaçırılması; sivil kurumların yok edilmesi."


Açıklamanın en dikkat çekici kısımlarından biri ise başta ABD olmak üzere Batı hükümetlerinin İsrail’in işlediği soykırıma diplomatik, askeri, ekonomik ve teknolojik destek sağlayarak ortak oldukları tespiti oldu. Bu eylemlerin hem ahlaki bir çöküş hem de soykırımı önleme yükümlülüğünün ihlali olduğuna işaret edilen açıklamada, "Medya kuruluşları, akademik kurumlar, teknoloji şirketleri, bankalar ve küresel tedarik zincirleri bu süreci doğrudan veya dolaylı biçimde desteklemektedir. Algoritmalar ve gözetim teknolojileri İsrail’in her hava saldırısını planlamasına olanak tanımaktadır. Bulut bilişim altyapısı sağlayan şirketler dahi bu sürecin parçasıdır. Jüri, bu yapıyı 21. yüzyılın en aşırı emperyalizm biçimi olarak nitelendirmektedir. Birleşmiş Milletler ise veto sistemi ve siyasi tarafgirlik nedeniyle kurucu misyonu olan ’savaştan sonraki nesilleri kurtarma’ görevini yerine getirememiştir. Bununla birlikte Jüri, BM İnsan Hakları Konseyi özel raportörleri tarafından sergilenen kararlı tutumu takdirle anmaktadır" denildi. "Soykırım devam etmektedir"


Açıklamanın sonuçlar bölümünde İsrail’in yürüttüğü soykırıma dikkat çekilerek, "Jüri, İsrail’in Gazze’de Filistin halkına karşı devam eden bir soykırım yürüttüğünü teyit eder. Bu, Siyonizm’in üstünlük ideolojisine dayalı, yerleşimci-sömürgeci ve apartheid niteliğinde bir rejimin parçasıdır. Bu süreç, yüzyılı aşkın süredir Filistinlilere yönelik sistematik bir yok etme ve sürgün projesinin devamıdır ve ABD öncülüğündeki küresel güç yapısı tarafından desteklenmektedir. Gazze’deki soykırım, küçük ve kapalı bir bölgede yaşayan halkın tamamen kuşatılmış koşullarda hedef alınmasıyla benzersizdir. En gelişmiş askeri teknolojiyle yürütülmektedir ve tüm dünyanın gözü önünde gerçekleşmektedir. Uluslararası Adalet Divanı ve Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin müdahalelerine rağmen İsrail ve müttefikleri cezasızlıkla hareket etmektedir" ifadelerine yer verildi.


Açıklamanın son bölümünde ise öneriler şu şekilde sıralandı:


"İsrail’in ve tüm destekçilerinin siyasi, askeri, ekonomik ve ideolojik sorumluluklarının yasal yollarla sorgulanması, İsrail’in Birleşmiş Milletler ve bağlı kuruluşlardan askıya alınması, BM Genel Kurulu’nun 377 A(V) sayılı ’Barış için Birleşme’ kararının etkinleştirilmesi; Gazze’de koruma gücü oluşturulması, Filistin halkının kendi geleceğini tayin hakkının tanınması, Siyonist rejimin güç kaynaklarının tespit edilmesi ve küresel ölçekte zayıflatılması, politik, ekonomik, akademik, kültürel ve sosyal alanlarda koordineli küresel eylem çağrısı. Bu hedeflere ulaşmak için iki temel görev belirlenmiştir: 1- Direniş ve köklerde kalmak: Filistinliler - Gazze’de, Batı Şeria’da, Kudüs’te ve 1948 sınırları içindeki topluluklarda - topraklarında kalmalı; sürgün engellenmelidir. 2 - Kapsamlı küresel karşı duruş: Siyonist rejimle her alanda - siyasi, ekonomik, kültürel, akademik, teknolojik - mücadele edilmelidir."


Kararda adalet ve vicdan çağrısı da yapılarak açıklama şöyle tamamlandı: "Biz, faillerin ve suç ortaklarının hesap vermesini, mağdur ve hayatta kalanlara tazminat sağlanmasını, Siyonist sömürgeleştirmenin, işgalin ve nedenlerinin ortadan kaldırılmasını, suçlu rejimin normalleştirilmesine yönelik tüm girişimlerin reddedilmesini ve nihayetinde Filistin’in özgürlüğünü talep ediyoruz. Kısacası, adalet istiyoruz."



HABER KAYNAĞI : İHA
Editor : KAYNAK-İHA
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ