
Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ) Genel Başkanı Mahmut Arslan, "Dün akşamki yapılan görüşmelerdeki teklifler bir önceki Çalışma Bakanımızın kamuoyuyla paylaştığı tekliflerden ileri bir teklif. Ancak bizim konfederasyonumuzun da bu teklifler içerisinde bazılarının aydınlatılması, konuşulması ve üzerinde detaylı bir çalışma gerektiriyor" dedi.
Karayolları, demiryolları, elektrik üretim santralleri, bakanlıklar, üniversiteler ve hastanelerin de aralarında bulunduğu kamu kurum ve kuruluşlarındaki 600 bine yakın işçiyi kapsayan 2025 yılı Kamu Toplu İş Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde süreç devam ediyor. Sürece ilişkin HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, konfederasyonun genel merkezinde açıklamalarda bulundu. Arslan, Kamu Toplu İş Çerçeve Protokolü görüşmelerinin uzamasının nedeninin konfederasyonlar olmadığını, gecikmenin TÜHİS ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan kaynaklandığını dile getirdi. "TÜRK-İŞ’le birbirimize ve sürece zarar verecek açıklamalardan uzak durmamız gerekiyor"
Arslan, konfederasyonlar arasındaki ilişkileri her zaman yapıcı ve mümkün olduğu kadar sonuç almaya yönelik bir ilişki biçimi olarak değerlendirdiklerini belirtti. Arslan, "Zaman zaman TÜRK-İŞ Konfederasyonu’ndan bazı talihsiz açıklamalar var. Bunları da biz konfederasyonumuz olarak böyle bir yaklaşımın doğru olmadığını, bu tür yaklaşımların aslında birlikteliğimize zarar vereceğini, dolayısıyla bir toplu sözleşmesi süreci devam ederken Kamu Çerçeve Protokolü’nde karşılıklı görüşmelerimiz devam ederken birbirimize olan ilişkilerimize zarar verecek açıklama, konuşma ve benzeri yorumlardan uzak kalmak gerekiyor. HAK-İŞ olarak buna bugüne kadar titizlikle uyduk" açıklamasında bulundu. "Filistin Sendikalar Konfederasyonu talepleri ışığında biz L20 toplantılarına katıldık"
Arslan, L20 toplantısına katılmasına ilişkin kendisine yapılan eleştirilere de cevap verdi. HAK-İŞ’in L20 toplantılarına ‘NATO’daki savunma harcamalarının arttırılması, silahlanma ve benzeri durumda işçilerin, emekçilerin buradaki tutumu ne olmalı?’ konulu konuşmayı yapmak üzere aylar öncesinden çağrıldığını dile getiren Arslan, toplantıya Filistin Sendikalar Konfederasyonu’nun Gazze’ye uygulanan en son ambargolar, insani yardımın geçişinin engellenmesi konusunda kamuoyuna aktarılması talebi üzerine katıldıklarını söyledi.
Arslan, dün Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’dan ve AK Parti TBMM Grup Başkanı Abdullah Güler’den randevu talep ettiklerini de dile getirdi. Arslan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz’ın ofisinden kendisine randevu verildiğini fakat Kamu Koordinasyon Kurulu üyelerinin tamamı Ankara’da olmadığından ötürü görüşmeyi gerçekleştiremediklerini ifade etti. Arslan, akabinde TÜRK-İŞ’in görüşmeye davet edildiğini öğrendiklerini sözlerine ekleyerek, "Daha sonra TÜRK-İŞ’in davet edildiğini ve bu görüşmelerin gerçekleştiğini yine gitmeden önce TÜRK-İŞ tarafı bize bilgi verdi, böyle bir görüşme talebi var diye. O görüşmenin sonucunda da yine gece geç saatlere kadar bu müzakerelerin sonuçları kamuoyuyla paylaşıldı. HAK-İŞ olarak bu gelişmeler ışığında sabah bir değerlendirme yaptık. Bu değerlendirmede verilen tekliflerin sendikalarımıza öğleden sonra ulaştırılacağını, sendikalarımızın değerlendirmeleri alındıktan sonra da bir karar vereceğimizi, bu kararın sendikalarımız tarafından ’imzalayın kararı, olursa zaten gereği yapılacaktır" ifadelerini kullandı. "HAK-İŞ’in örgütlü olduğu işlerin önemli bir bölümü de grev yasağı kapsamalı"
Grev kararlarıyla ilgili gelen eleştirilere de yanıt veren Arslan, "HAK-İŞ Konfederasyonu başta Orman Genel Müdürlüğü olmak üzere, Çaykur, Et ve Süt Kurumu gibi pek çok BTK olmak üzere, pek çok kritik iş kollarında grev haklarını kullanma imkanımız var. Şu anda süreçleri tamamlanmadığı için grev kararlarını almadık. Ama önümüzdeki haftadan itibaren artık grev kararları aşamasına da geleceğiz. Sendikalarımız bunun farkında ve bilincinde. HAK-İŞ’in örgütlü olduğu işlerin önemli bir bölümü de grev yasağı kapsamalı. Dolayısıyla bunu da dikkate alarak, bunun da farkında olarak konfederasyonumuz bu süreçleri sağlıklı bir şekilde, dikkatli bir şekilde sürdürmektedir. O nedenle HAK-İŞ olarak TÜRK-İŞ ile yola çıktığımızda hangi ilkeler etrafında beraber yürüme kararı varsa, biz onun arkasındayız" değerlendirmesinde bulundu. "Dün akşam yapılan görüşmelerdeki teklifler bir önceki tekliflerden ileri bir teklif"
Yapılan son teklife ilişkin değerlendirmelerde bulunan Arslan, şu ifadelere yer verdi:
"Dün akşamki yapılan görüşmelerdeki teklifler bir önceki Çalışma Bakanımızın kamuoyuyla paylaştığı tekliflerden ileri bir teklif. Teklifin bu yönüyle yeni bir teklif olarak değerlendirilmesi son derece normal. Ancak bizim konfederasyonumuzun da bu teklifler içerisinde bazılarının aydınlatılması, konuşulması ve üzerinde detaylı bir çalışma gerektiriyor. Dolayısıyla bir önceki teklife göre olumlu bir teklif ancak bizim taleplerimiz TÜRK-İŞ’le ve kişi olarak yaptığımız en son değerlendirmelerdeki taleplerimizin hala gerisinde ama yeni bir aşama var. Yeni bir teklif. Yeni teklif, bir önceki teklife göre daha iyi bir teklif." "HAK-İŞ’e bağlı yetki belgesi düşen bir sendikamızın olması söz konusu değil"
Arslan, yetki belgesi düşen sendikalarının olup olmadığı sorusu üzerine, "Hiçbir sendikamızın bu konuda yetkisini düşürüp Toplu İş Sözleşmesi’nden vazgeçmesi söz konusu olamaz. Burada sanıyorum bir değerlendirme eksikliği olabilir. Bu konuda sendikalarımızdan bize şu ana kadar gelmiş böyle bir açıklama, böyle bir teklif, böyle bir talep söz konusu değil. Basında ve Ergün Atalay’ın açıklamalarından duyduk. Açıkça şu anda HAK-İŞ’in böyle bir gündemi yok. Sendikalarımızı tam tersi grev yapılacak yerlerde, grev kararlarının ne zaman alınacağı konusunda da sürekli teşvik ettiğimiz bir Kamu Koordinasyon Kurulu Başkanlığımız var" şeklinde konuştu. "Geri çekilen teklifle ilgili bakan beyden bize bir açıklama gelmedi"
Bakanlık tarafından birinci altı ay için yüzde 24, diğer altı aylık dönemler için ise gerçekleşen enflasyon oranındaki zam teklifinin geri çekildiğine dair haberlere ilişkin Arslan, "Bakan bu konuda bize bunun gerekçeleri şudur diye bir gerekçesi söz konusu olmadı. Belki en iyi cevabı kendisi verecektir. Bizim şahit olduğumuz; kamuoyuyla paylaşıldı. Daha sonra da bakanımız yeniden bir teklif hazırlayıp, gerekçeleriyle beraber bunu kamuoyuyla paylaştı. Bunun dışında açıkçası arka planda ne oldu, bakan beyden bize böyle bir açıklama gelmedi. Eğer bakan bey bu konuda bir açıklama yaparsa biz de öğrenmiş oluruz" dedi.
HABER KAYNAĞI : İHA
Editor : Haber Merkezi