
Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ) Genel Başkanı Mahmut Arslan, "7 Ekim’den sonra Filistin ve Gazze’de yapılan katliamlara, soykırıma, dünyanın gözü önünde insanlığın katledilmesine karşı HAK-İŞ, ilk andan itibaren net bir tavır ortaya koymuştur. Bu tavrımız bugün de yarın da devam edecektir" dedi.
HAK-İŞ Konfederasyonu 50’inci kuruluş yıl dönümü çerçevesinde ‘Uluslararası Hareket Filistin’in Yanında’ temasıyla toplantı gerçekleştirdi. Toplantıya 22 ülkeden 23 konfederasyonu temsilen 45 uluslararası sendikacı katılım sağlarken, Filistin’in özgür bir ülke olarak dünyada yer alması gerektiği vurgulandı.
Programda bir açılış konuşması gerçekleştiren Arslan, HAK-İŞ’in 50 yıllık mücadele tarihinin başarılarla dolu olduğunu ve her yıl üye sayısını, etkinliğini, gücünü, imkanlarını artırarak bugüne kadar geldiğini dile getirdi.
HAK-İŞ’in bir milyona yakın üyesi, 21 sendikası, 81 il başkanlığı, 300’den fazla şube başkanlığı ile Türkiye’nin her yerinde örgütlü, olduğunu dile getiren Arslan, Yurtdışında da Uluslararası Sendikal Hareketi’nin etkin, güçlü, önemli bir parçası, Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu İTUK’un ve Asya Pasifik’in etkin bir üyesi olduklarını ve Afrika Sendikalar Federasyonu OATUU’da ise gözlemci olarak çalıştıklarını dile getirdi. "HAK-İŞ, Filistin ve Gazze’de yapılan katliamlara ve soykırıma karşı net bir tavır ortaya koymuştur"
Arslan, hem Türkiye’de hem de dünyada olup bitenlere sessiz kalmamak adına Türkiye’nin, ve Bölgedeki diğer ülkelerin bütün mağdurlarıyla dayanışma içerisinde olduklarını söyleyerek, "Dünyanın her yerindeki zalimler bizim düşmanımız. Kimliği, ülkesi, statüsü ne olursa olsun zalimlere karşı dik duruşumuzu her yerde olduğu gibi Filistin’de de net bir şekilde ortaya koyuyoruz. Dün Bosna’da, Kosova’da, bugün Filistin’de, Yemen’de ve aynı zamanda Libya’da, Irak’ta, İran’da, Lübnan’da, Suriye’de yapılan saldırılara karşı hak iş olarak hep mazlumlardan yana, mazlum halklardan yana yer almayı temel bir ilke kabul ettik. Bu doğrultuda özellikle 7 Ekim’den sonra Filistin ve Gazze’de yapılan katliamlara, soykırıma, dünyanın gözü önünde insanlığın katledilmesine karşı HAK-İŞ, ilk andan itibaren net bir tavır ortaya koymuştur. Bu tavrımız bugün de yarın da devam edecektir. Temel yaklaşımımız Filistin halkının özgür iradesiyle kurulacak Filistin devletinin, bağımsız ve özgür bir Filistin devletinin, başkenti Kudüs olan bir bağımsız Filistin devletinin kuruluşuna kadar HAK-İŞ mücadelesini sürdürecektir" açıklamasında bulundu.
Arslan, bağımsız ve özgür Filistin Devleti’nin kurulmasına her türlü katkıyı ve desteği vermeye devam edeceklerini sözlerine ekledi. "Sendikal hareketle her alanda yeni kanallar açmak adına da bir dizi çalışmalar yürütmekteyiz"
Konfederasyonu 50’inci yılını gerçekleştirirken, ikinci 50’inci yılı için de ciddi hedefler ortaya koyduklarını söyleyen Arslan, "Üye sayımızı artırmak, etkinliğimizi güçlendirmek, sendikal hareketle her alanda yeni kanallar açmak, kültür ve sanat başta olmak üzere her alanda sendikal mücadeleyi genişletmek, yaygınlaştırmak adına da bir dizi çalışmalar yürütmekteyiz. Ülkemizin çalışanlarıyla dayanışmamızı her gün biraz daha yükselterek, biraz daha güçlendirerek devam ediyoruz. Bu mücadelemizde uluslararası sendikal hareketin desteğini de önemsiyoruz, onların katkılarını da önemsiyoruz ve bütün bizimle birlikte yol yürüyen sendikacı dostlarımıza huzurlarınıza bir kez daha teşekkür etmek istiyorum" diye konuştu. "HAK-İŞ bütün dünya emekçileriyle işbirliği yapmaya, birlikte yürümeye hazır"
Sendikal hareketin güçlü ve dayanışma içerisinde olmasının sorunların çözümü için anahtar bir yaklaşım olduğunu kaydeden Arslan, "Ülkelerimizdeki sorunları, bölgedeki sorunlarımızı çözmek için sendikal hareketin dayanışma içinde olması gerekiyor. Bu dayanışmamızı her alanda sürdürmemiz gerekiyor. HAK-İŞ olarak hem üyesi olduğumuz uluslararası sendikal hareketin içinde hem de üyesi olmayan bu konfederasyonlara, federasyonlara, üye olmayan sendikalarla da ikili işbirliği içerisinde dayanışmamızı sürdürmemiz gerekiyor. HAK-İŞ bu konuda bütün dünya emekçileriyle işbirliği yapmaya, bütün dünya emekçileriyle birlikte çalışmaya, birlikte yürümeye her zaman olduğu gibi bugün de hazırdır ve buradan bunu bir kez daha ilan ediyoruz. Elbette ki dünyanın, ülkelerimizin, çalışanların pek çok sorunları var. Bu sorunlara karşı mücadelemizi daha da yükseltmemiz gerekiyor. Bütün bu sorunların varlığını kabul edeceğiz. Bu sorunların çözümü konusunda gücümüzü birleştireceğiz" ifadelerine yer verdi. "Daha güçlü bir sendikal yapıyı ülkelerimizde inşa edip aynı zamanda dünya sendikal hareketine de desteğimizi sürdürmemiz gerekiyor"
Türkiye’deki sendikal yapıya ilişkin hedeflerden de bahseden Arslan, "Ülkelerimizdeki sendikal yapıyı güçlendireceğiz. İşçilerin sendikalara üye olmalarını sağlayacağız. Daha güçlü bir sendikal yapıyı ülkelerimizde inşa edip aynı zamanda dünya sendikal hareketine de katkı ve desteğimizi sürdürmemiz gerekiyor. Neoliberalizm bütünüyle dünyayı kuşatmış ve bütün bu uygulamalarıyla ne yazık ki emek hareketine, işçi hareketine önemli bir engel ve set oluşturmaktadır. Neoliberalizmle mücadele, antidemokratik uygulamalara karşı direnmek ve neoliberalizmin dünyayı küçük bir köye dönüştüren zihniyetine karşı emekçileri de dayanışma içerisinde birlikte hareket etmeye davet ediyoruz. Elbette ki işimiz zor ama imkansız değil" şeklinde konuştu. "Siyonist katil devlet İsrail barıştan anlamıyor"
Filistin Genel Sendikalar Konfederasyonu Başkanı Shaher Saed’in toplantıya gelemediğini de söyleyen Arslan, "Bu toplantıya katılacağını planladığımız ve son ana kadar katılmasını beklediğimiz Filistin Sendikalar Federasyonu Başkanı, Genel Sekreteri Sayın Shaher Saed’in ne yazık ki Siyonist Devlet tarafından son anda kapıdan çıkarılmaması, konfederasyona yapılan saldırılar, konfederasyonun her şeyinin talan edilmesi bizi derin bir üzüntüye sevk etmiştir. Bir kez daha görüyoruz ki Siyonist katil devlet İsrail barıştan anlamıyor, ateşkesi yok sayılır ve insan öldürmeyi onlar için bir görev kabul ediyorlar. Maalesef onlar için insanlık birer yaratık olarak gözüküyor, o nedenle bu katil sürülerine karşı Filistinli kardeşlerimizin yanında olmak ve onlarla dayanışma içerisinde olmak aynı zamanda bir insanlık görevimizdir" dedi. "Başkenti Kudüs olan bir Filistin Devleti’nin kurulması süreci hızla desteklenmelidir"
Konuşmanın ardından HAK-İŞ’in 50’inci yıl dönümü adına toplantıya katılan sendikaların da yer aldığı ortak ‘Uluslararası Sendikal Hareket Filistin’in Yanında’ deklerasyonu yayımlandı. Deklerasyonda şu ifadelere yer verildi:
"Başkenti Kudüs olan, bağımsız ve coğrafi bütünlüğe sahip bir Filistin Devleti’nin kurulması süreci hızla desteklenmelidir.
Ateşkes süreciyle ilgili olarak, başta ITUC ve ETUC olmak üzere tüm Dünya Sendikal Hareketine, mevcut tüm imkânlarını seferber ederek Filistin halkıyla dayanışma içinde olmaları çağrısında bulunuyoruz.
Gazze’ye yönelik abluka derhal kaldırılmalı, acil olarak kapsamlı insani yardımların yeterli ve kesintisiz bir şekilde ulaşımı garanti altına alınmalıdır.
Filistin ve Gazze’de işlenen savaş suçlarının cezasız kalmaması için, sorumluların uluslararası hukuk ve insan hakları normları çerçevesinde Uluslararası Ceza Mahkemesi ile Uluslararası Adalet Divanı nezdinde yargılanması; alınan kararların eksiksiz uygulanması ve adaletin sağlanması amacıyla uluslararası mekanizmaların etkinleştirilmesi gerektiğine inanıyoruz.
Filistinli emekçiler için insana yakışır iş, sosyal koruma ve yeniden inşa süreçlerinde uluslararası dayanışma güçlendirilmelidir.
Ateşkesin ardından altyapı, sağlık, eğitim ve konut alanlarında kapsamlı bir uluslararası iş birliği mekanizması kurulmalıdır."
HABER KAYNAĞI : İHA
Editor : KAYNAK-İHA