USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Genel

Milli İstihbarat Akademisi: "ABD’nin uyguladığı tarifelerde yüzde 15 oranla pozitif ayrışan Türkiye stratejik avantaj elde etti"

Milli istihbarat akademisi, amerika birleşik devletleri’nin (abd) gümrük tarifelerinin 2024 sonrasında sürekli revize etmesi ile küresel ticarette öngörülebilirliği azalttığı ele alınan "küresel belirsizlik çağında abd gümrük tarifeleri: Türkiye için stratejik fırsatlar ve riskler" raporunu yayımladı.

Milli İstihbarat Akademisi: "ABD’nin uyguladığı tarifelerde yüzde 15 oranla pozitif ayrışan Türkiye stratejik avantaj elde etti"
24-09-2025 10:50

Milli İstihbarat Akademisi’nin (MİA) hazırladığı "Küresel Belirsizlik Çağında ABD Gümrük Tarifeleri: Türkiye için Stratejik Fırsatlar ve Riskler" başlıklı raporda, ABD’nin Çin başta olmak üzere pek çok ülkeye uyguladığı gümrük tarifelerinin dünya ekonomisinde istikrarsızlığa neden olduğu belirtilerek, yüzde 15 oranla pozitif ayrışan Türkiye’nin ise yarı iletken, savunma teknolojileri, otomotiv ve konfeksiyon sektörlerinde avantaj sağlayabileceği kaydedildi.


Milli İstihbarat Akademisi (MİA), "Küresel Belirsizlik Çağında ABD Gümrük Tarifeleri: Türkiye için Stratejik Fırsatlar ve Riskler" başlıklı raporunu yayımladı. Raporda, Donald J. Trump’ın ikinci kez ABD Başkanı seçilmesinin ardından korumacı ticaret politikalarının güçlendiği vurgulandı. 2016’dan bu yana uygulanan gümrük tarifelerinin 2024 yılı sonrası dönemde daha sert hale geldiği ifade edildi. Milli İstihbarat Akademisi’nin raporuna göre ABD’nin sürekli revize ettiği tarifeler küresel ticarette öngörülebilirliği azaltıyor. Çin başta olmak üzere pek çok ülkeye yönelik uygulamaların dünya ekonomisinde istikrarsızlığa neden olduğu belirtilen raporda, Avrupa Birliği, Japonya ve Birleşik Krallık ile imzalanan anlaşmalara rağmen risklerin devam ettiği ifade edildi. Küresel ekonomi yeni bir resesyon endişesiyle karşı karşıya


Raporda, IMF’nin büyüme tahminlerini yukarı yönlü güncellemesine rağmen küresel risklerin sürdüğü ifade edildi. ABD’nin uyguladığı tarifelerin büyüme, istihdam ve enflasyon üzerinde olumsuz etkiler doğurduğu kaydedildi. FED’in faiz kararlarında bu baskıların zorlayıcı rol oynadığı vurgulanan rapora göre, bölgesel çatışma ihtimali ve ticari belirsizlikler resesyon endişelerini canlı tutuyor. ABD ekonomisinde belirsizlik ve kurumlar arası çatışma


Rapor, gümrük tarifelerinin ABD’ye kısa vadede gelir sağlasa da uzun vadede büyümeyi ve iş gücü piyasasını olumsuz etkileyeceğini ortaya koyuyor. FED’in kararlarında yaşanan sıkışıklığın yanı sıra Trump ile kurumlar arasındaki gerginliğin belirsizliği artırdığı belirtildi. Raporda, enflasyonun yükselmesi, gelir dağılımının bozulması ve düşük gelirli kesimlerin ağır vergi yüküyle karşılaşmasının öne çıktığı kaydedildi. Milli İstihbarat Akademisi’nin değerlendirmesinde ABD’de ekonomik ortamın siyasi çekişmelerden bağımsız şekillenmediği vurgulanırken, bunun küresel piyasalara doğrudan yansıdığı ifade edildi. Çin’in stratejik misillemeleri


Hazırlanan raporda, Çin’in ihracattaki güçlü konumunu korumak için tarifelere karşı misillemeler geliştirdiği ifade edildi. Çin’in nadir toprak elementleri üzerindeki tekelinin kritik bir avantaj sağladığına dikkat çekildi. MİA’nın raporuna göre bu konum, Çin’e hem ekonomik hem diplomatik manevra alanı kazandırıyor. Raporda, Çin’in ticareti artık politik bir silah olarak kullandığına dikkat çekilerek, böylece küresel ticaret dengelerinin yeniden şekillendiği belirtildi. Avrupa Birliği en fazla kayıp yaşayan aktör olabilir


Milli İstihbarat Akademisi’nin değerlendirmesine göre, Avrupa Birliği’nin (AB) ABD ile yaptığı anlaşmalar uzun vadede risk taşıyor. 2028’e kadar 750 milyar dolarlık enerji alımı ve 600 milyar dolarlık yatırım taahhüdünün AB ekonomisinin geleceğini belirsiz hale getirdiği ifade edildi. Raporda, AB’nin tarifeler karşısında pazarlık gücünü yitirdiği, bu durumun Avrupa’yı daha bağımlı kılabileceği vurgulandı. Raporda AB’nin önümüzdeki dönemde küresel rekabet gücünü kaybetme ihtimalinin öne çıktığı belirtildi. Türkiye’nin tarifeler karşısında pozitif ayrışması


Rapora göre Türkiye, ABD’nin uyguladığı tarifelerde yüzde 15 oranla pozitif ayrışıyor. Birçok ülkenin daha yüksek oranlarla karşılaştığı ortamda Türkiye’nin stratejik avantaj elde ettiği belirtildi. Savunma sanayii, otomotiv, kimya ve tekstil sektörlerinin bu süreçten kazançlı çıkabileceği kaydedildi. Türkiye’nin stratejik lokasyonu ve maliyet avantajlarına dikkat çekilen raporda, ABD ile ticarette ek mali yükümlülüklerin kaldırılmasının olumlu yansıyacağı vurgulandı. Türkiye’nin stratejik sektörlerde avantajları


Türkiye’nin yarı iletken, savunma teknolojileri, otomotiv ve konfeksiyon sektörlerinde avantaj sağlayabileceği kaydedilen raporda, özellikle kimya ve tekstil sektörlerindeki güçlü ihracat kapasitesinin önemine değinildi. Türkiye’nin yatırım ortamı, nitelikli iş gücü ve lojistik avantajlarının altı çizildi. Bu faktörlerin uzun vadede ticari gücü artıracağı vurgulanan raporda, Türkiye’nin sektör bazlı büyüme fırsatlarının öne çıktığı belirtildi. Türkiye’nin ekonomik kazançlarını kalıcı hale getirme ihtiyacı


MİA’nın raporuna göre, tarifelerden doğabilecek fırsatların kalıcı olabilmesi için makroekonomik istikrar zorunlu. Düşük enflasyon ve sürdürülebilir faiz politikalarının önemi vurgulandı. Homojen şekilde tüm sektörleri kapsayan ihracat kredilerinin kritik olduğu ifade edildi. Raporda, ABD’den ithalat üzerindeki bazı ek mali yükümlülüklerin kaldırılmasının Türkiye için avantaj olduğu belirtildi. Para ve maliye politikalarının uyumlu yürütülmesinin belirleyici olacağına dikkat çekildi. ABD tarifeleri küresel ticaret kurallarını yeniden şekillendiriyor


Raporda, ABD’nin yeni tarifelerinin Dünya Ticaret Örgütü kurallarını adeta yeniden şekillendirdiği ifade edildi. Bu durumun küresel belirsizlikleri artırdığı kaydedildi. Rapora göre orta ve büyük ölçekli ekonomiler stratejik pozisyonlarını yeniden gözden geçirmek zorunda kalıyor. Türkiye açısından ise bu değişim, dünya milli gelirinden daha fazla pay alma fırsatı doğuruyor. Türkiye’nin genç nüfusu ve dinamik yapısı fırsat sunuyor


MİA’nın değerlendirmesinde, Türkiye’nin genç ve dinamik nüfusunun üretim kapasitesini artırma potansiyeline sahip olduğu ifade edildi. Savunma sanayiindeki hızlı gelişimin küresel ölçekte önemli bir konum sağladığı kaydedildi. Raporda, Türkiye’nin stratejik lokasyonu ve ticari avantajlarının altı çizildi. Bu özelliklerin küresel belirsizlikler karşısında büyük fırsatlar sunduğu belirtilirken, Türkiye’nin bölgesel güç konumunu pekiştirme potansiyeline değinildi. Teknoloji ve AR-GE yatırımları belirleyici olacak


Değerlendirmede, Türkiye’nin uzun vadeli kazançlar elde edebilmesi için AR-GE yatırımlarını artırması gerektiği vurgulandı. Üniversite-sanayi iş birliklerinin kritik önemde olduğu ifade edilen raporda, ihracat pazarlarını genişletecek fuar ve organizasyonların artırılmasının önemi vurgulandı. Yeşil ekonomi ve dijital dönüşümün kalkınma planında öncelikli olduğu belirtilerek, bu adımların Türkiye’nin küresel rekabet gücünü artıracağına dikkat çekildi. Türkiye’nin ticari diplomasi ve ihracat stratejisi


Hazırlanan raporda ayrıca, tarifelerden doğan fırsatların güçlü bir ticaret diplomasisi ile desteklenmesi gerektiği belirtildi. İhracatta çeşitliliğin artırılması ve kredi kanallarının genişletilmesinin önemi vurgulandı. Raporda, kimya, otomotiv ve tekstil sektörlerinde ürün çeşitliliğinin güçlendirilmesi gerektiği kaydedildi. Savunma sanayii ve yarı iletken yatırımlarının stratejik öneme sahip olduğu ifade edildi. Türkiye’nin uzun vadeli kazançlarını güvence altına alabilmesi için kapsamlı stratejiler önerildi.



HABER KAYNAĞI : İHA
Editor : KAYNAK-İHA
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ