
Milli Savunma Bakanlığı 4 PKK’lı teröristin daha teslim olduğunu duyurdu.
Milli Savunma Bakanlığı tarafından haftalık basın bilgilendirme toplantısı gerçekleştirildi. Özel Kuvvetler Komutanlığında gerçekleştirilen toplantıda konuşan Milli Savunma Bakanlığı Basın Halkla İlişkiler Müşaviri ve Bakanlık Sözcüsü Tuğamiral Zeki Aktürk, gündeme dair son gelişmeleri aktardı.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin kalıcı güvenliği tesis etmek amacıyla gerçekleştirdiği faaliyetleri kapsamında son bir haftada Irak’ın kuzeyindeki barınma alanlarından kaçan 4 PKK’lı teröristin daha teslim olduğunu duyuran Tuğamiral Zeki Aktürk, Pençe-Kilit başta olmak üzere operasyon bölgelerinde arazi arama-tarama; mağara, sığınak, barınak ile mayın ve el yapımı patlayıcı tespit ve imha çalışmalarımız devam etmektedir. Bu kapsamda ele geçirilen teröristlere ait çok sayıda silah, mühimmat ve muhtelif malzeme kullanılamaz hâle getirilmiştir" ifadelerini kullandı.
Diğer yandan Milli Savunma Bakanlığının FETÖ Silahlı Terör Örgütüyle mücadelesinin elde edilen bilgi ve belgeler ışığında ilk günkü hassasiyet ve kararlılıkla tavizsiz bir şekilde devam ettiğini aktaran Tuğamiral Zeki Aktürk, "15 Temmuz hain darbe girişiminden itibaren Silahlı Kuvvetlerden 23 bin 969 personel ihraç edilmiş, 2 bin 236 emekli personelin rütbesi geri alınmıştır. Bugün itibarıyla toplam 26 bin 205 personel hakkında ihraç ve rütbe geri alma işlemi tesis edilmiştir" açıklamasında bulundu.
Hudut hattının teknoloji yoğunluklu sistemlerle 7 gün 24 saat esasıyla korunduğuna vurgu yapan Tuğamiral Aktürk, "Hudutlarımızda hafta boyunca yasa dışı yollarla geçmeye çalışan 11’i terör örgütü mensubu olmak üzere 448 şahıs yakalanmış, 772 şahıs ise hududu geçemeden engellenmiştir. Böylelikle, 1 Ocak’tan bugüne kadar hudutlarımızdan yasa dışı yollarla geçmeye çalışırken yakalananların sayısı 3 bin 752, hududu geçemeden engellenen kişi sayısı da 42 bin 692’ye ulaşmıştır. Suriye Harekât Alanlarında devam eden ‘tünel imha’ faaliyetleri kapsamında, son bir haftada Menbic bölgesinde imha edilen 23 kilometre uzunluğundaki tünel ile birlikte, imha edilen tünel uzunluğu Tel Rıfat ve Menbic dâhil 481 kilometre olmuştur" şeklinde konuştu. İsrail’in saldırılarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Tuğamiral Aktürk konuşmasına şöyle devam etti:
"İsrail’in Suriye’nin güneyine yönelik saldırılarının ardından bu kez Şam’ın merkezine gerçekleştirdiği hava saldırıları, bölgede barış ve istikrar umutlarını hedef alan açık bir provokasyondur. Uzun süren acıların ardından barış içinde yaşama ve uluslararası toplumla yeniden bütünleşme yolunda önemli bir eşiğe gelen Suriye’de, tarihî fırsatın heba edilmemesi, kalıcı huzur ve güvenliğin tesisine yönelik çabalara destek verilmesi gerekmektedir. İsrail’in uluslararası hukuku açıkça ihlal eden saldırıları; bölgesel barış ve güvenliği hiçe sayan, çatışmaları yayma niyetini ortaya koyan tehlikeli bir yaklaşımdır. Pervasız ve sınır tanımaz bir tutumla tüm bölgeyi istikrarsızlığa ve kaosa sürükleyen İsrail, yakın coğrafyamızda geri dönülemez sonuçlar doğurabilecek saldırgan girişimlerine derhâl son vermelidir. Öte yandan, Gazze’de insani felaket, sivil halkın açlığa terk edilmesi ve toplu katliamlar devam etmektedir. Bu kapsamda, adil ve kalıcı bir barış sürecinin başlatılması ve insani yardımların kesintisiz olarak Gazze’ye girişinin sağlanması gerekmektedir. Türkiye olarak 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen ve coğrafi bütünlüğü haiz Filistin Devleti’nin vücut bulması yönündeki desteğimizi sürdüreceğimizi bir kez daha vurguluyoruz."
IDEF fuarına ilişkin konuşan Tuğamiral Aktürk, "22-27 Temmuz tarihleri arasında İstanbul’da icra edilecek IDEF 2025 17’nci Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı’nın; dost ve müttefik ülkelerin resmî heyetlerini ve savunma sanayinin önde gelen firmalarını buluşturarak, yüksek teknoloji askerî ürünlerin sergilenmesi ve gelişmelerin takibi açısından uluslararası iş birliği imkânlarının artırılmasına önemli katkı sağlayacağına inanıyoruz. IDEF 2025 Fuarı’na çok sayıda ülke ve uluslararası kuruluştan 99’u üst düzey olmak üzere 200’ü aşkın (214) heyet ve yaklaşık 900 (888) heyet üyesi ile 1400’den fazla firmanın katılımı beklenmektedir" dedi.
Millî Savunma Bakanlığı kaynakları ise Suriye’deki son gelişmeler ile İsrail’in Suriye’ye yönelik saldırılarına ilişkin sorular üzerine şu değerlendirmeleri yaptı:
"Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, ülkemizin güvenliğini sağlamak ve sınırlarımızda terör koridoru oluşturulmasını engellemek maksadıyla, Suriye’nin kuzeyinde bulunan terör unsurlarına karşı kararlı mücadelesini sürdürmektedir.
Bizim Suriye konusundaki duruşumuz nettir. Toprak bütünlüğünü ve siyasi birliğini sağlamış güvenli, istikrarlı ve güçlü bir Suriye hedefimizdir.
Suriye Yeni Hükümeti ile terör örgütü SDG arasındaki entegrasyon süreci ve son günlerde meydana gelen çatışmalar dikkatle ve hassasiyetle takip edilmektedir. Ülkemiz, Suriye’nin toprak bütünlüğü temelinde, bölgede kalıcı istikrar ve güvenliğin tesisine yönelik her türlü yapıcı süreci desteklemektedir.
İsrail’in Suriye’ye yönelik gerçekleştirdiği hava saldırıları bölgedeki barış ve istikrar adımlarını tehlikeye atmaktadır. Suriye’nin birliğine ve bütünlüğüne karşı yapılmış bir provokasyondur. İsrail uluslararası hukuku ihlal eden ve bölgeyi kaosa sürükleyen saldırılarına artık bir son vermelidir.
Talep etmeleri durumunda Suriye’nin savunma kapasitesinin güçlendirilmesi ve terörle mücadelesine destek olmak için elimizden gelen desteği sağlayacağımızı daha önce ifade etmiştik. İsrail’in Suriye’ye gerçekleştirdiği hava saldırılarında Suriye’de bulunan birlik ve personelimizde herhangi bir olumsuz durum bulunmamaktadır."
HABER KAYNAĞI : İHA
Editor : Haber Merkezi