USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

MUĞLA’DA DENİZ SUYUNUN İÇME SUYUNA ÇEVRİLMESİNE TEPKİ

Muğla’nın özellikle Bodrum ilçesinde yaşanan su sorunun çözülmesi için düşünülen deniz suyundan desalinasyon ile içme suyu elde edilmesine yönelik planlamalara Muğla Su İnisiyatifi karşı çıktı.

MUĞLA’DA DENİZ SUYUNUN İÇME SUYUNA ÇEVRİLMESİNE TEPKİ
10-05-2024 11:30
10-05-2024 11:47

Tüm dünyada iklim değişikliği etkisiyle hava sıcaklıklarının artması ve kuraklıkların baş gösterdiği günümüzde Muğla’nın özellikle Bodrum ilçesinde yaşanan su sorunun çözülmesi için düşünülen deniz suyundan desalinasyon ile içme suyu elde edilmesine yönelik planlamalara Muğla Su İnisiyatifi karşı çıktı. Yapılan açıklamada, “Bu yaklaşım yine ekolojik dengeyi bozacak. Deniz kirliliği ve deniz canlılarının yok olmasına yol açacak bir yöntemle çözmeye çalışmanın daha fazla sorunlara yol açacağını düşünüyoruz” denildi.

 

BU SİSTEM HEM ÇOK PAHALI, HEM ÇOK ENERJİ İHTİYAÇLI, HEM DE DENİZ EKOSİSTEMİNE ZARARLI

Desalinasyon yönteminin dünyada özellikle Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan gibi suya erişim sorunu yaşayan, ekonomik düzeyi yüksek ülkelerde kullanıldığının belirtilerek şu açıklama yapıldı. “Hem çok pahalı, hem çok enerji ihtiyacı doğuran, hem de deniz ekosistemine zararlı bir yöntemdir. Tuzdan arındırma çok fazla enerji gerektirir. Desalinasyon yönteminde; reverse ozmos (ters tuz basıncı uygulanarak) membran sistemi ile tuzlu suyun içindeki tuz alınmaktadır. Sistem maliyeti enerji maliyetine, membran teknolojisine bağlı kalmaya devam ettiği sürece, bu teknolojiler kendilerine en çok ihtiyaç duyan gelişmekte olan ülkeler için uygun yöntemler değildir. Sonuç olarak halkın içme suyuna erişimi de daha pahalı olacaktır.”

 

BU TEKNİKLE ALINAN SUYUN EN FAZLA YÜZDE 60’I ARINDIRILIR

Tuzdan arındırmanın enerji yoğunluğu yanında geride bıraktığı tuzun yoğun akışkanda ayrı bir sorun olduğunun da belirtildiği açıklamanın devamında, “Bu teknikle arındırılan su alınan suyun en fazla yüzde 60 ı kadardır, Denizden büyük miktarlarda su alarak ters ozmos ve ultra filtrasyon yöntemleri ile birlikte tuzsuzlaştırma prosesi hem denizden su alırken, hem de denize tuzla yoğunlaşmış konsantre akışkanı deşarj ederken deniz ekosisteminde varlıklar için geri dönüşsüz zararlar verecektir. Deşarj edilecek olan tuz yoğun akışkan toksik etkisini hızla göstererek deniz yaşamında biyo-çeşitliliği olumsuz etkileyecek, balık popülasyonu hızla azalacak, deniz giderek kirlenecek, çölleşecek, çeşitli canlı türlerinin yaşaması daha da imkansızlaşacaktır. Sonuçları itibarı ile desalinasyon tesisleri, 1974 Barselona Sözleşmesi gibi Akdeniz’in korunması amaçlı ardılları da dahil birçok uluslararası sözleşmelere de aykırıdır” İfadelerine yer verildi.

 

 ÇOK SAYIDA DESALİNASYON PROJELERİ İPTAL EDİLDİ

Desalinasyon projelerini iptal eden mahkeme kararları ve bilirkişi raporlarının da bu yönde olduğunun da aktarıldığı açıklamada ayrıca, “Su sıkıntısı yaşanan yerlerde, bu teknolojiyi uygulamayı düşünmeden önce atılması gereken birçok adım vardır: Öncelikle gerek yaşamın ve gerekse kalkınmanın vazgeçilmez bir girdisi olan suyun kirletilmesinin ve gereksiz sarfiyatının önüne geçilmesi şarttır. Denize atılan atık suyun yeniden kazanılması, suyun doğru ve ihtiyatlı kullanımı önemlidir. Su tüketimini teşvik eden yapılaşma ve ekim-dikim faaliyetlerinin sonlandırılması gerekir. Tarımda aşırı su kullanımının önlenmesi, şebekedeki kayıp ve kaçakların azaltılması şart. Yağmur hasadı işlemlerinin planlı ve etkin uygulanması, bölgede her gün neredeyse bir milyon insanın ihtiyacı kadar su kullanan (ki: Muğla’nın nüfusu da bir milyon civarındadır) ancak enerji üretimine katkısı sadece yüzde 2 olan, ömrünü çoktan doldurmuş 40 yıllık termik santrallerin kapatılması gibi önlemlerin öncelikle hayata geçirilmesi gereklidir” düşünceleri yer aldı.

 

KONU ORTAK TARTIŞMAYA AÇILMALI
Açıklama şöyle sonlandırıldı: “Bu nedenle, denizden su elde etmeyi planlamadan önce bölgede hali hazırda suya ihtiyaç duyulan tüm süreçlerin tartışılması, suyun yaşam için kullanılabilir olduğunun kabul edilmesi, bölgemizde su gereksiniminin doğru hesaplanması ve dağıtılması öncelikli olmalıdır.

Demokratik kitle örgütleri; emek, ekoloji, meslek örgütleri ve yöre halkı ile birlikte su sorununun suyun ve ekosistemlerin korunması esas alınarak çözümü tartışılmalı, çözümler aranmalı ve su sorununun çözümü doğru saptanmalıdır. Su varlıkları ve deniz ekosistemi ise her durumda korunmalıdır.”

 


Editor : Mustafa SARIİPEK (Yayın Danışmanı)
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
TAKIMOPuanAV.
1Galatasaray3799+64
2Fenerbahçe3796+62
3Trabzonspor3764+17
4Başakşehir FK3758+10
5Beşiktaş3756+6
6Kasımpaşa3753-4
7Alanyaspor3751+3
8Sivasspor3751-8
9Çaykur Rizespor3750-8
10Antalyaspor3748-5
11Adana Demirspor3744-3
12Samsunspor3743-8
13Kayserispor3742-12
14Gaziantep FK3741-8
15Konyaspor3741-11
16MKE Ankaragücü3740-4
17Hatayspor3738-9
18Fatih Karagümrük3737-5
19Pendikspor3737-30
20İstanbulspor3716-47