Muğla’nın Şezlongsuz Datça Inisiyatifi kıyıların ticarileştirilmesine karşı çıkarak basın açıklaması yaptı. “Canlı-cansız varlıkların ortak yaşam alanları olan kıyılara el konulduğu ve ticarileştirildiğini görüyor ve başından beri buna karşı her türlü baskı ve yıldırmaya rağmen mücadelemize devam ediyoruz” denilen açıklamada, “Kıyılar ticarileştirilemez, bir kısmını değil tüm kıyıları geri istiyoruz” ifadelerine yer verildi.
21 Mayıs’ta Datça'daki bir haber sitesinde yayınlanan röportajda Belediye Başkanı Aytaç Kurt’un "Datça Belediyesi olarak Kumluk Sahilindeki işletmelere ait sahili işgal eden masa, sandalye ve şezlongları geri çektirdiklerini, bu uygulamanın Kumluk Sahili ile sınırlı olmadığını, Sevgi Yolu altında kalan bölgede de aynı uygulamaya geçileceğini, ortak akıl oluşturarak sorunları çözmeye ve yol almaya çalıştıklarını" söylediği hatırlatılarak, “Önümüzdeki günlerde Taşlık Plajı, Mesudiye, Palamutbükü vb. sahillerinde de bu uygulamayı gündeme alacaklarını belirtmiştir” denildi.
KIYILARIN KULLANIMINDA KAMU YARARI ÖNCELİKLİ
Anayasa’nın 43 ve Kıyı Kanunu’nun 5’nci maddesi ile kıyıların kullanımında kamu yararının öncelikli olduğu ve kıyılara ulaşımın bir bütün olarak engellenemeyeceği hükümlerinin ortada olduğunun belirtildiği açıklamanın devamı şöyle: “Bu doğrultuda kıyılar hiçbir şart altında kiralanamayacağı, özel-mülkleştirmeye konu edilemeyeceği açıktır. Daha önce yaptığımız bir açıklamada da ifade ettiğimiz şekilde, kıyılarda belli kotalar üzerinde pazarlık etmeyeceğiz. Ticarileştirmenin ve kıyıların bir bölümünün hala işgal altında olduğu bu modeli ve Belediye başkanının "ortak akılla sorunları çözüyoruz" açıklamasını, Datçalıların taleplerinin görmezden gelinmesi açısından kabul edilemez buluyoruz. Mevcut uygulamanın, sermayenin kıyıları ticarileştirmesinin maskelenmesi olarak gördüğümüzü belirtiyoruz.”
KUMLUK SAHİLİ’NDE DURUM ÇOK VAHİM
“Kaldı ki, Kumluk Sahili’nde durum çok vahimdir” ifadelerinin yer aldığı açıklamada, “İşletmelerin sahile verdiği tahribatla sahildeki doğal yapı tamamen bozulmuştur ve bu yasaya göre suçtur. Kıyı kanunu Madde 6' da bu durum açıkça belirtilmiştir, ‘Kıyı, herkesin eşitlik ve serbestlikle yararlanmasına açık olup, buralarda hiçbir yapı yapılamaz; duvar, çit, parmaklık, tel örgü, hendek, kazık ve benzeri engeller oluşturulamaz. Kıyılarda, kıyıyı değiştirecek boyutta kazı yapılamaz; kum, çakıl vesaire alınamaz veya çekilemez.’ Daha da kötüsü doğal yapıyı koruması gereken kurumlar bu durumu görmezden gelmektedir.
Şezlongsuz Datça İnisiyatifi olarak, Datçalılarla birlikte ilk günden beri kıyı ekosisteminin korunarak, kıyıların özgürleştirilmesini savunuyoruz. Bu konuda mücadelemizden geri adım atmayacağımızı tüm Datçalılara duyurmak istiyoruz. Kıyılar canlı ve cansız ortak varlığımızdır. Kıyılar ticarileştirilmez” düşüncelerine yer verildi.
Editor : Mustafa SARIİPEK (Yayın Danışmanı)
