USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Sağlık

ERGENLİK DÖNEMİNDE ALINGANLIKLA BAŞA ÇIKMANIN YOLLARI

Psikolog Eren Boz konu hakkında bilgiler verdi.  

ERGENLİK DÖNEMİNDE ALINGANLIKLA BAŞA ÇIKMANIN YOLLARI
03-10-2025 12:52
03-10-2025 12:55
MUĞLA

Ergenlik dönemi, bireyin çocukluktan yetişkinliğe geçişinde hem biyolojik hem de psikolojik açıdan yoğun bir değişim ve dönüşüm sürecidir. Bedensel hızlı büyüme, hormonlardaki dalgalanmalar,kimlik arayışları, arkadaş ilişkilerinin artan önemi ve aileyle sınırların yeniden çizilmesi gibi faktörler,ergenin iç dünyasında hem zenginleştirici hem de zorlayıcı bir atmosfer yaratır. İşte bu atmosferin en belirgin ve en sınayıcı davranışlarından biri de “aşırı alınganlık”tır.

 

Alınganlık, kişinin söylenen sözleri ya da yapılan davranışları kendine yönelik bir tehdit, küçümseme ya da dışlanma işareti olarak algılamasıdır. Çocuklukta daha az rastlanan bir durumken, ergenlikte bu davranışın sıklaşmasının altında yatan nedenler oldukça karmaşıktır.Ergenlik dönemindeki birey sıklıkla “Ben kimim?” sorusuna yanıt ararken, inşa ettiği yeni “benlik” hissi, henüz çimentosu kurumamış bir duvar gibi kırılgandır. Bir eleştiri, sadece bir davranışa yönelik bir söz değil, bu değerli ve korunması gereken “ben”e yönelik bir saldırı olarak algılanabilir.Örneğin, ergenin sevdiği bir müzik grubunu paylaşması üzerine söylenen, “Bu grup biraz gürültülü değil mi?” gibi nötr bir yorum, ergenin zihninde “Senin müzik zevkin kötü”, hatta “Zevksiz ve anlaşılmamış birisin” anlamına gelebilir. Çünkü müzik zevki, onun kim olduğunu tanımlayan temel taşlardan biridir.

 

Ergenin dünyasında ebeveynlerin yerini büyük oranda akranları alır. Akran grubundaki statü onlar için hayati öneme sahiptir. Bu nedenle, dışarıdan gelen her türlü geri bildirim, bu statüyü etkileyecek bir veri olarak işlenir. Basit bir şaka bile, derin bir reddedilme duygusu olarak yankılanabilir. Aslında bunu, bir sosyal onay arayışının abartılmış hali olarak yorumlayabiliriz. “Gözlüklerini değiştirmişsin” gibi nötr bir cümle bile, “Beğenmediler mi acaba?”, “Çok mu garip görünüyorum?” şeklinde içsel bir söyleme dönüşebilir. Bu, bir sosyal hayatta kalma içgüdüsünün abartılmış halidir.

 

Ergenler, kendileri hakkında zaten oldukça eleştirel bir iç sese sahiptir. Dışarıdan gelen en ufak bir olumsuzluk, bu içsel eleştirmeni tetikler ve onu adeta doğrular. Ebeveynin, “Odana çeki düzen versen iyi olur” uyarısı, ergenin zihninde “Zaten dağınık ve düzensiz biriyim, herkes de bunun farkında” şeklinde yankılanır. Dış dünyadan gelen her olumsuz geri bildirim, ergenin kendi kendine yönelttiği, zaten var olan eleştirel iç sesi tarafından güçlendirilir ve büyütülür. Bu alınganlık davranışını “aşmasını beklemek” yerine, onunla nasıl başa çıkacağımızı öğrenmek,ilişkilerimizi korumamıza yardımcı olur. Bir patlama yaşandığında ilk hedef, davranış yerine altında yatan duyguyu anlamak olmalıdır.

 

“Çok abartıyorsun!” demek yerine, “Bu seni gerçekten çok üzmüş, öfkelendirmiş gibi görünüyor; seni daha iyi anlamak istiyorum.” demek, savunma mekanizmalarını yumuşatacak ve iletişim kapısını aralayacaktır.''Sen her zaman dağınıksın” demek yerine,“Dağınık bir oda gördüğümde endişeleniyorum, toplu olunca huzurlu hissediyorum.” demek,suçlayıcılıktan çıkarak kişisel bir ihtiyacı ifade eder. Ergen, saldırıya uğramadığını hisseder.“Çok alıngansın” demek yerine,“Anladığım kadarıyla bu söz sana biraz kırıcı geldi.” gibi ifadeler, ergenin duygusal farkındalığını artırır ve onu anladığınızı gösterir.

 

Psikolog Eren Boz,''Yaşadığı duygusal dalgalanmaların ardından, sakin bir anında onunla bu durumu konuşmak gerekir:“Şu anda sakiniz, biraz önce yaşadığımız o duruma bir bakalım mı? O anda sana ne hissettirdi?” diye sorarak, kendi duygularını daha iyi anlamlandırmasına yardımcı olabiliriz.Bu dönemdeki alınganlık, geçici ama güçlü bir duygusal fırtınadır. Gençlerin tepkileri, bir sorundan çok, anlaşılmaya ve kabul görmeye duydukları derin ihtiyacın işareti olabilir. Bu fırtınayla baş etmenin anahtarı ise, çatışmaya girmek değil, “güvenli bir liman” olabilmektir. Sabırlı ve anlayışlı bir tutum, gencin kendisini daha güvende hissetmesini sağlayacak ve sağlıklı bir yetişkin olma yolunda ona en değerli desteği vermemizi sağlayacaktır.''dedi.

 


Editor : HABER MERKEZİ
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ