Avusturyalı neo-Nazi Kimlik Hareketi ile faşist Almanya için Alternatif (AfD) partisi temsilcilerinin kasım ayında düzenlediği gizli toplantıda ortaya çıkan göçmenleri sürme planı, Almanya genelinde büyük tepkilere neden oldu. Sosyal Demokrat Partili (SPD) Başbakan Olaf Scholz liderliğindeki federal hükümet ve diğer partiler, AfD'ye karşı sert eleştirilerde bulunarak, bazı politikacılar partinin yasaklanması gerektiğini savundu.
Başbakan Scholz, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, "Ülkede Biz'in, insanların göçmen kökenli olup olmadığına göre belirlenmesine izin vermeyeceğiz. Asimilasyon heveslilerinin hoşuna gitmese de kökenine bakılmaksızın herkesi koruruz" dedi. Özgürlükçü demokratik toplum düzenine karşı olanların anayasa koruma daireleri ve yargı için bir vaka olduğunu belirterek, AfD'ye karşı harekete geçilmesini istedi. Başbakan, "Tarihten öğrendiğimiz, demokratlar dayanışma içinde olmalı" diye konuştu.
SPD Eş Başkanı Saski Esken, n-tv televizyonuyla yaptığı söyleşide, AfD'nin yasaklanması için harekete geçilmesini isteyerek, ırkçı NPD'nin yasaklanmasının başarısız olduğunu hatırlattı. AfD'nin devletten mali destek aldığını belirten Esken, "Demokrasi kendi mezarını kazıyor" ifadesini kullandı ve federal ve eyalet anayasa koruma dairelerinin AfD'yi yasaklama sürecini başlatmak için doğru zamanı tespit etmeleri gerektiğini vurguladı.
Yeşiller Partisi'nden Federal Ekonomi ve İklimi Koruma Bakanı Robert Habeck de AfD'nin yasaklanabileceği yönünde görüş belirtti. Habeck, RTL/n-tv televizyonlarına yaptığı açıklamada, parti yasaklamanın ağır koşullara bağlandığını belirterek, AfD'nin yasaklanması için yeterli kanıt toplanması gerektiğini söyledi.
Hür Demokrat Parti'den (FDP) Federal Adalet Bakanı Marco Buschmann ise AfD'yi yasaklama taleplerine temkinli yaklaştı. "Yasaklama için yüzde yüz emin olunmalı" diyen Bakan, yasaklamanın başarısız olması halinde bunun AfD için büyük reklam olacağını ifade etti.
Kasım 2023'teki Potsdam'daki toplantıya katılanlar arasında iş insanları ve hatta Hristiyan Demokratik Birlik Partisi (CDU) üyelerinin de bulunması, kamuoyunda büyük şaşkınlık yarattı. Olayın ardından Hans im Glück restoran zinciri ortağı Hans Christian Limmer'in ortaklığına son verildiği açıklandı. Almanya'nın çeşitli bölgelerinden katılan CDU üyelerinin durumu ise geniş bir tartışma başlattı.
Editor : Haber Merkezi