USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Ekonomi

Prof. Dr. Hüdayi Ercoşkun: "Yoğurt Türk’tür Türk kalacak"

Artvin çoruh üniversitesi gastronomi ve mutfak sanatları bölümü öğretim üyesi prof. Dr. Hüdayi ercoşkun, yoğurdun sadece sofralarımızı değil, tarihimizin, dilimizin ve kültürel kimliğimizin de temel taşlarından biri olduğunu vurgulayarak, "yoğurt türktür, türk kalacak" dedi.

Prof. Dr. Hüdayi Ercoşkun: "Yoğurt Türk’tür Türk kalacak"
25-07-2025 10:34

Artvin Çoruh Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüdayi Ercoşkun, yoğurdun sadece sofralarımızın değil, tarihimizin, dilimizin ve kültürel kimliğimizin de temel taşlarından biri olduğunu vurgulayarak, "Yoğurt Türk’tür, Türk kalacak" dedi.


Yoğurt, yüzyıllardır Türk ürünü olarak biliniyor. Her ne kadar bazı ülkeler kendi ürünleri olarak göstermeye çalışsa da yazılı kaynaklar dahi yoğurdun Türk ürünü olduğunu ortaya koyuyor. Ercoşkun, yoğurt kelimesinin kökeninin Türkçeye dayandığını ve en eski yazılı Türk kaynaklarında geçtiğini söyledi.


Kaşgarlı Mahmud’un 1072 yılında yazdığı Divanü Lügati’t-Türk adlı eserinde "yoğurt" kelimesinin açıkça yer aldığına dikkati çeken Ercoşkun, "Bu kayıt, yoğurdun Türk halkı tarafından en az bin yıldır tüketildiğini ve adının da Türkçe olduğunu net biçimde ortaya koyuyor" dedi.


Yoğurdun yoğurulmuş, kıvamı artırılmış anlamına geldiğini vurgulayan Ercoşkun, Türklerin sadece yoğurt değil farklı fermente süt ürünlerinin de kaşifi olduğunu kaydetti.


Ercoşkun, yoğurdun yüzleri geçen gıda maddesinin hazırlanmasında önemli ham madde olduğunu dile getirerek, yoğurdun içine bazı baharatlar katılıp üretilen tarhananın yoğurdun ileri işlenmiş ürünü olarak bilindiğini anlattı.


Yoğurdun Avrupa’ya yayılmasında Türklerin oynadığı role dikkati çeken Ercoşkun, "’Yoghurt’, ’joghurt’, ’yaourt’ gibi Avrupa dillerindeki kelimeler doğrudan Türkçeden alınmıştır. Bu sadece bir dil meselesi değil, kültürel bir izdir. 1303 tarihli Kodeks Kumanikus adlı eserde de yoğurt kelimesine benzer ’ioghurt’ ifadesi geçmektedir. Bu, yoğurdun Batı dünyasıyla tanışmasının da Türkler aracılığıyla olduğunu gösterir" diye konuştu.


Ercoşkun, Orta Asya’dan Anadolu’ya uzanan coğrafyada yaşayan göçebe Türk topluluklarının sütü işleyerek dayanıklı gıdalar ürettiklerini belirterek, "Marco Polo, İbn Battuta ve diğer seyyahların metinlerinde yoğurt, ayran, kurut gibi fermente süt ürünlerinden sıkça söz edilir. Bu ürünler hem besleyici hem de taşınabilir olması sayesinde göçebe yaşam tarzının temel gıdalarıydı" ifadesini kullandı.


"Yoğurt Türk’tür Türk kalacak" diyen Ercoşkun, şöyle devam etti:


"Yoğurt bizim kültürel DNA’mızdır. Atalarımız, sütü yalnızca saklamak için değil, onu daha faydalı ve güçlü hale getirmek için fermente etmeyi öğrendi. Bu bilgi ve yöntemler kuşaktan kuşağa aktarıldı. Bugün sofralarımızda yer alan yoğurt, bin yıllık bir mirasın devamıdır. Yoğurt sadece bir gıda değil, aynı zamanda bir kimlik meselesidir."


Ercoşkun, yoğurdun kurutulmuş ve türevlenmiş formlarının da tarihi değer taşıdığını belirterek, "Kurut, yoğurdun saklanabilir hale getirilmiş formudur. Ayran hem serinletici hem de besleyici bir içecektir. Tarhana, yoğurt ve tahılın birleşimiyle elde edilen bir başka kültürel miras ürünüdür. Cacık ise yoğurdun ferahlatıcı ve hafif tüketilen bir formudur. Tüm bu ürünler, Türk mutfağının dayanıklılığa ve sağlığa verdiği önemin göstergesidir" dedi.


Yoğurt ve diğer fermente süt ürünlerinin yalnızca geleneksel değil, aynı zamanda bilimsel açıdan da değerli olduğunu vurgulayan Ercoşkun, "Modern bilim, yoğurdun bağışıklık sistemini güçlendirdiğini, bağırsak sağlığını desteklediğini ve sindirimi kolaylaştırdığını ortaya koymuştur. Binlerce yıldır atalarımızın deneyimlediği faydalar, bugün laboratuvar ortamında da kanıtlanmaktadır. Her ne kadar yoğurdu başka milletler sahiplenmeye çalışsa da tarihi kayıtlar, seyyahların notları ve yoğurttan üretilen diğer gıdalar, yoğurdun Türk malı olduğunu açıkça göstermektedir. Yoğurdu Türkler buldu, geliştirdi ve yoğurt temelli diğer ürünleri yaptı. Diğer fermente süt ürünlerinde olduğu gibi, yoğurt Türk’tür, Türk kalacak" diye konuştu.


Hiçbir millette yoğurttan hazırlanan yemelerin 100’ü bulmadığına dikkati çeken Ercoşkun, "Yoğurdun ileri işlenmesi ile üretilen kurut ve tarhana kimsede bulunmamaktadır. Probiyotik bakteri içermesi ve bunların sindirim sistemindeki zararlı mikroorganizmaları baskılamasıyla bağırsak sağlığını düzenleyici etkisi bulunmaktadır. Yapılan son çalışmalarda yoğurdun kolesterolü düşürücü etkisi olduğu belirtilmektedir" dedi.



HABER KAYNAĞI : İHA
Editor : Haber Merkezi
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ