Trabzonspor’un Fransız orta saha oyuncusu Tim Jabol Folcarelli, hayatını futbola adadığını belirterek, bordo-mavili kulübün bir parçası olmasının da kariyerini değiştirdiğini söyledi.
Trabzonspor’un Fransız orta saha oyuncusu Tim Jabol Folcarelli, futbolculuk kariyerinin başlangıcından Trabzonspor’a geliş sürecine, kişisel hedeflerinden Türk futboluna bakışına kadar birçok konuda Trabzonspor dergisine açıklamalarda bulundu. Çocukluğundan bu yana futbola tutkuyla bağlı olduğunu söyleyen Folcarelli, profesyonel futbola 17-18 yaşlarında geçiş yaptığını söyleyerek, "Arkadaşlarımla saatlerce top oynardım. Sonra bunun bir meslek olabileceğine karar verdim. Babam da futbolcuydu, bu nedenle futbola yönelmemde onun etkisi büyüktü. Ailem her zaman yanımdaydı" dedi.
Sahadaki enerjik ve yüksek koşu performansıyla dikkat çeken Folcarelli, fiziksel kondisyonunu disiplinli çalışmalarla sürdürdüğünü anlattı. Folcarelli, "Koşmaya yatkınım ama bunu doğru antrenmanla desteklemek gerekiyor. Kasları bilinçsizce artırmak sizi yavaşlatabilir. Bu nedenle ekstra çalışırken hep dengeyi koruyorum" ifadelerini kullandı. "İki yönlü oynayabilmek en güçlü yanım"
Modern futbolda orta sahaların önemine değinen Fransız oyuncu, kendisini iki yönlü bir futbolcu olarak tanımlayarak, "Toplu ve topsuz çok koşarım. Top kazanma, rakibi bozma ve ceza sahasına girişler en güçlü parçalarım. Hem savunmada hem hücumda sorumluluk alıyorum" diye konuştu. "Alt ligden yeniden yükselmek benim için kırılma anıydı"
Covid döneminde 6 ay takımsız kaldığını hatırlatan Folcarelli, bu sürecin hayatında önemli bir yer tuttuğunu ifade ederek, "Kendimi hiç bırakmadım. Alt ligde fırsat bulup yeniden kendimi gösterdim. İlk profesyonel sözleşmemi imzalamak ise hayatımın en mutlu anıydı" dedi. "Trabzonspor bana hem saha içinde hem dışında çok şey kattı"
Trabzonspor’a transferinin kendisi için büyük bir adım olduğunu dile getiren başarılı futbolcu, "İki üç yıl önce söyleseler inanmazdım. Böyle büyük bir kulübe gelmek için çok çalışmak gerekiyordu. Taraftarımız ve kulübümüz bize müthiş destek veriyor. Bu aile içinde kendimi sürekli geliştiriyorum. Tarihe geçecek başarılar kazanmak istiyorum" cümlelerine yer verdi.
Hayat felsefesini de "kimsenin neyi başarıp başaramayacağınızı söylemesine izin vermemek" olarak açıklayan Folcarelli, hedefe ulaşmak için mücadele etmenin önemini vurguladı. "Şehirdeki futbol sevisi beni şaşırttı"
Türkiye’ye geldikten sonra en çok futbol tutkusuna şaşırdığını aktaran Folcarelli, "Özellikle Trabzon’da sevginin bu kadar yoğun olduğunu beklemiyordum. İnsanlar çok yardımsever. Yemek kültürü de çok farklı ve zengin. Beklentilerimin çok üzerinde bir deneyim yaşıyorum. Trabzon’da işler kötü giderken bile tribünün vereceği enerji sizi ileri iter. Bu baskı rakibe zor anlar yaşatıyor" şeklinde konuştu. "Türkiye’de fiziksel mücadele çok yüksek"
Türk futbolunda taktik seviyenin yükseldiğini vurgulayan bordo-mavili futbolcu, "Fiziksel mücadele burada çok yoğun. Maçların son bölümlerinde fiziksel hazırlığı iyi olanlar fark oluşturuyor. Hakem hataları ise Fransa’dakinden daha fazla konuşuluyor" değerlendirmesinde bulundu. "Sahada bambaşka biriyim"
Saha dışında sakin ve esprili bir karakter olduğunu söyleyen Tim Jabol Folcarelli, "Ama sahaya çıktığımda tamamen değişirim. Rakibi ısırmam gerekiyorsa çekinmem. Kazanmak için her şeyi yaparım. Adaletsizlik beni en çok sinirlendirir. Hakem hatalarını gördüğümde çok gerilirim" açıklamasını yaptı. Ronaldinho ve Iniesta hayranı
Çocukken ilk formasının Ronaldinho’ya ait olduğunu sözlerine ekleyen Folcarelli, gençlik döneminde ise Iniesta’yı örnek aldığını dile getirdi. Futbolcu olmasaydı da futbolun dışına çıkmayacağını söyleyen oyuncu, gözlemci veya scouting ekiplerinde görev almak isteyeceğini kaydetti.
Fransız futbolcunun gönlündeki dünyanın en iyi 11’i ise şöyle: "Neuer, Marcelo, Ramos, Thiago Silva, Dani Alves, Iniesta, Busquets, Yaya Toure, Ronaldinho, Messi, Ronaldo Nazario."
HABER KAYNAĞI : İHA
Editor : KAYNAK-İHA


