
Türk Ocağı Eskişehir Şubesi’nde bu hafta Ocak Başkanı Prof. Dr. Nedim Ünal, Eylül ayı içerisinde 2 ayrı topluluk ile Kazakistan ve Özbekistan’a yaptıkları seyahate dair düşüncelerini aktardı.
Türk Ocağı Eskişehir Şube Başkanı Nedim Ünal konuşmasına yaptıkları gezinin amacı ile başladı. Ardından Kazakistan ve Özbekistan ülkelerinin gezdikleri şehirlerinden bahseden Ünal, Türkiye ve bu ülkeler arasında tarım farklarını anlattı. Öte yandan ise bu ülkelerde satılan ürünlerde Türkiye’nin en büyük rakibinin Çin olduğunu söyleyen Ünal, iki ülkenin ürünlerinin arasında çok fazla fiyat farkı olduğunu ifade etti. "Gezimizin amacı Türkistan coğrafyasında "medeniyetimizin izlerini" takip etmekti"
Türk Ocağı Eskişehir Şube Başkanı Nedim Ünal konuşmasına bu seyahatin amacıyla başlayarak "Eylül başında 40 kişi ile başlayan ve 9 gün süren yolculuktan sonra gelen 42 kişilik bir topluluk ile gezi devam ettirildi. Takriben bir ay süren gezimiz esnasında Kazakistan’ın Türkistan ve Otrar şehirleri ile Özbekistan’ın başşehri Taşkent başta olmak üzere Semerkant, Buhara, Ürgenç ve Hive şehirleri ziyaret edildi. Gezimizin esas hedefi, amacı bir bakıma Türkistan coğrafyasında "medeniyetimizin izlerini" takip etmek idi. Zira Oğuz Türklerinin Türkistan’dan Anadolu’ya akıp gelirken kutlu yolculuğun ve esas medeniyetimizin izlerinin başlangıç yeri Özbekistan idi. Ayrıca Anadolu’nun Türkleşmesi ve İslamlaşmasında en büyük emek ve pay sahibi olan; Anadolu’ya gönderdiği Horasan erenleriyle ve onlardan beslenen Yunus Emre, Aşık Paşa, Kadı Burhaneddin ve Mevlana yoluyla bu toprakları manevi olarak besleyen Hoca Ahmet Yesevi’yi ziyaret etmekti" dedi. "Arazi kullanımında da keyfilik yok; istediğinizi ekemiyorsunuz"
Ayrıca bu ülkelerin tarım anlayışı ile Türkiye’nin tarım anlayışı arasında farkları aktaran Ünal, "Türkiye’nin şehirlerini yönetme iddiasında olanlara özellikle buralara gitmelerini tavsiye ediyorum. Kişiler evlerinin mülkiyetine sahip olabiliyorlar ama kanun dışında mülkiyet söz konusu değil; toprak devletin, kiralayabiliyorsunuz, iyi baktığınız sürece devam ediyor, keyfilik yok, aksi halde devlet elinizden alıyor. Arazi kullanımında da keyfilik yok; istediğinizi ekemiyorsunuz, plan ve ihtiyaca göre belirleniyor. Tarım özellikle pamuk ve çeltiğe dayalı, meyvecilik ise çok gelişmiş durumda. Dünyanın en lezzetli kavun, üzüm ve narları burada. Türkiye’yi çok seviyorlar; Türk malları rağbette, Türkçe isimli birçok mağaza var ama içleri Çin mallarıyla dolu, çünkü Türk malları pahalı. Çok sayıda Türk iş insanı var; özellikle inşaat, tekstil ve lokanta sektörlerinde faaliyet gösteriyorlar" şeklinde konuştu. "Özbekistan’daki en büyük rakibimiz Çinliler"
Son olarak bu ülkelerin pazarlarında Türkiye’nin en büyük rakibinin Çin olduğunu söyleren Ünal, "Özbekistan’daki en büyük rakibimiz Çinliler. Özbekistan’a gidecek Türk iş insanlarının her alanda başarılı olma ihtimalleri yüksek; çünkü Özbekistan her şeye açık. Dizilerin ve filmlerin seyredildiğini biliyordum ama bu kadar etkili olduğunu bilmiyordum. Herkes Türk dizilerini seyrediyor. Bir otel sahibiyle konuştuğumda Türkiye Türkçesini dizilerden öğrendiğini söyledi; 200 bölümlük, her biri 2 saat 20 dakika süren dizileri seyrettiğini anlattı. Tarihlerine sahip çıkıyorlar; hemen her şehirde Stalin’in 1937-38’de katlettiği aydınlar adına müzeler, 2. Cihan Harbi’nde Bolşevik ordusunda ölen 1,5 milyon Özbek adına "Hatıra Müzeleri" ve "Özgürlük Müzeleri" yapılmış" ifadelerini kullandı.
Büyük bir topluluğun ilgiyle takip ettiği toplantının sonundaki soru cevap faslından sonra Şube Başkan Vekili Prof. Dr. Mehmet Topal’ın şükran beratı takdimi ile sohbet gecesi sona erdi.
HABER KAYNAĞI : İHA
Editor : KAYNAK-İHA