USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Teknoloji

YAPAY ZEKA VE SEÇİMLER: 2024'ÜN KÜRESEL RİSKLERİ

Dünya genelindeki seçimlerde yapay zeka kaynaklı yanlış bilgilendirme endişesi, 2024'ü tarihin en büyük "seçim yılı" olarak öne çıkarıyor. Uzmanlar, demokratik süreçlerin manipüle edilme riskine dikkat çekerken, teknoloji ve hükümet işbirliğinin önemi vurgulanıyor.

YAPAY ZEKA VE SEÇİMLER: 2024'ÜN KÜRESEL RİSKLERİ
11-01-2024 14:30
11-01-2024 15:05

2024 yılı, dünya genelinde tarihin en büyük "seçim yılı" olarak tanımlanıyor. ABD, Rusya, Hindistan, Pakistan, Bangladeş, Tayvan, Endonezya, Meksika, Güney Afrika ve Türkiye dahil olmak üzere 50'den fazla ülkede, toplamda 4 milyar insanın sandık başına gideceği belirtiliyor. Ayrıca, İngiltere'de de genel seçimlerin yılın ikinci yarısında yapılması bekleniyor.

Uzmanlar, seçimlerde yapay zeka kaynaklı yanlış bilgilendirme ve dezenformasyonun demokratik süreçlerin manipüle edilmesi için kullanılabileceği konusunda uyarıda bulunuyor. Dünya Ekonomik Forumu'nun (WEF) Küresel Riskler Raporu 2024'ün lansmanı sonrasında yapılan açıklamalarda, yanlış bilgilendirme ve dezenformasyonun kısa vadede, iklim değişikliği kaynaklı aşırı hava olaylarının ise uzun vadede en büyük riskler olarak öne çıktığı ifade ediliyor.

Zurich Sigorta Grubu Sürdürülebilir Risk Direktörü John Scott, yapay zekanın gücünün önemli olduğunu belirterek, bu yılki seçimlerin dünya genelinde yapılacak olması nedeniyle yanlış bilgilendirme ve dezenformasyonun kısa vadeli en büyük küresel risk olarak görüldüğünü vurguluyor. Scott'a göre, yapay zeka demokratik süreçleri manipüle etmek isteyen kişiler tarafından yanlış bilgilendirme amacıyla kullanılabilir.

Yapay zekanın yanlış bilgilendirme ve dezenformasyonla mücadelede kullanılması gerektiğini savunan Scott, hükümetlerin bu konuda teknoloji endüstrisiyle işbirliği yapması gerektiğini ifade ediyor. Scott, içeriklerde filigran kullanılmasının bir önlem olabileceğini söylüyor ancak bunun da sahtesinin yapılmasının kolay olduğunu ekliyor.

WEF'in araştırmasına katılanların çoğunluğunun kısa ve uzun vadede iyimser olmadığını belirten Marsh McLennan Avrupa Baş Ticari Yöneticisi Carolina Klint, katılımcıların yanlış bilgilendirme ve dezenformasyonun kısa vadeli en büyük risk olduğunu düşündüğünü açıklıyor. Klint'e göre, devletlerarası silahlı çatışmalar ve çevresel risklerin kısa vadede ilk beş küresel risk arasında yer alması, risk algısının değişmesinde etkili oluyor.

Klint, hükümetlerin farkındalığının arttığını ancak doğru adımların atılmasının zor olduğunu belirtiyor. Avrupa Birliği'nin bu konuda bir yasa çıkardığını ancak teknolojik gelişmelerin çok hızlı olduğunu ve bu yasaların güncel olup olmayacağının belirsiz olduğunu ifade ediyor. Klint, siber veya çevresel risklerin tek bir ülke ya da paydaş grubu tarafından çözülemeyecek kadar karmaşık olduğunu ve bu nedenle işbirliğinin önemli olduğunu vurguluyor.


Editor : Haber Merkezi
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ