
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Ukrayna’nın dün Rus hava üslerine düzenlediği dron saldırılarına değinerek, "Örümcek Ağı operasyonu, modern savaşın gerçekte nasıl göründüğünü ve teknolojide önde olmanın neden bu kadar önemli olduğunu açıkça ortaya koydu" dedi.
NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Litvanya Cumhurbaşkanı Gitanas Nauseda, Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda, Romanya Cumhurbaşkanı Nicusor Dan ve Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen, Bükreş Dokuzlusu ve kuzey ülkelerinin liderleri, Litvanya’nın başkenti Vilnius’taki zirvenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, toplantıda liderlere cephedeki duruma ve dün Rusya’daki 5 bölgede hava üslerine düzenlenen dron saldırısına ilişkin bilgi verdiğini ifade ederek, "Örümcek Ağı operasyonu, modern savaşın gerçekte nasıl göründüğünü ve teknolojide önde olmanın neden bu kadar önemli olduğunu açıkça ortaya koydu" dedi.
Rusya’nın İstanbul’daki görüşmeleri sonuçsuz bırakması halinde sadece Avrupa’dan değil daha geniş çapta yaptırımlar gerektiğini ifade eden Zelenskiy, "ABD’nin ve dünyada barış isteyen herkesin katılımıyla G7 düzeyinde ortak yaptırımlar üzerinde çalışmalıyız" dedi.
Rusya’ya yönelik yaptırımların zorunluluk olduğunu ifade eden Zelenskiy, "Putin, baskı olmadan bu savaşı bitirmek isteyen herkesle oyun oynamaya devam edecektir" ifadelerini kullandı. İstanbul’da Rusya ile Ukrayna heyetleri arasındaki görüşmelere de değinen Zelenskiy, "İstanbul’daki görüşmeler az önce sona erdi ve Savunma Bakanı Rüstem Umerov’un tam raporunu bekliyorum. Belgeler, Türk tarafı aracılığıyla değiş tokuş edildi ve savaş esirlerinin yeni bir salıverilmesine hazırlanıyoruz" dedi.
Hollanda’nın Lahey kentindeki NATO zirvesinde Rusya’ya net bir mesaj gönderilmesi çağrısı yapan Zelenskiy, Rusya’nın bu savaştan hiçbir şey elde etmemesi gerektiği, aksi takdirde bu tutumun Rusya’nın iştahını daha da artıracağı uyarısında bulundu. "Savaşta değiliz ama barış içinde de değiliz"
Litvanya Cumhurbaşkanı Gitanas Nauseda, bu yıl Polonya, Estonya, Letonya, Litvanya, Çekya, Slovakya, Macaristan, Bulgaristan ve Romanya’nın dahil olduğu Bükreş Dokuzlusu girişiminin 10. yıldönümünü kutladıklarını ve bu girişimin bölge ülkelerini birbirine daha da yakınlaştırdığını söyledi. Nauseda, Lahey’de yapılacak NATO zirvesinde transatlantik birlik, ortak savunmaya olan bağlılık ve müttefik topraklarını korumaya hazırlık mesajı verilmesi beklediklerini söyledi. Nauseda, ülkesinin bu yıl savunmaya gayrisafi yurtiçi hasılanın yüzde 4’ünü harcıyor olacağını, bu oranın önümüzdeki yıldan itibaren ise yüzde 5 ve üzerine taşınacağını açıkladı. "ABD ile yakın ilişki hayati önem taşıyor"
Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda ise, Rusya kaynaklı tehdit ve zorluklara dikkat çekerek, "Kremlin’in emperyal arzularını caydıracak uygun araçları geliştirmek için elimizden geleni yapmalıyız. Özellikle de burada, doğu kanadında. Bu nedenle de görüşmelerimizin ana odağı, savunma harcamalarının acilen artırılması ve ulusal savunma sanayilerinin üretim kapasitelerinin geliştirilmesi oldu" dedi.
Görüşmelerin bir diğer kilit unsurunun ise ABD ile stratejik ittifakın güçlendirilmesi olduğunu vurgulayan Duda, "Avrupa’nın kendi güvenliği konusunda daha fazla sorumluluk üstlenmesi gerektiğine dair akılcı bir anlayış oluşmuş durumda. Ancak bu sorumluluğun, Avrupa’nın özerkliği gibi bir yanılgının peşinden gidilerek değil, ABD ile yakın işbirliği içinde gerçekleştirilmesi hayati önem taşıyor" dedi. "Daha güçlü bir NATO ve transatlantik bağa ihtiyacımız var"
Romanya’nın yeni Cumhurbaşkanı Nicusor Dan, Kırım’ın Rusya tarafından ilhakının ardından kurulan Bükreş Dokuzlusu grubunun 10 yaşına geldiğini ve o dönemde potansiyel tehdit olarak algılanan Rusya’nın bugün gerçek bir tehdit haline geldiğini söyledi. Ukrayna’nın üç yılı aşkın süredir savaşta olduğunu ve müttefik ülkelerin tamamının da Rus hibrit saldırılarının çeşitli biçimlerine maruz kaldıklarını ifade eden Dan, "Bu artık bizim için bir gerçekliktir. Bükreş Dokuzlusu üyeleri olarak İskandivan müttefiklerimizle de birlikte aynı endişeleri paylaşıyoruz" dedi.
Dan, "Daha güçlü bir NATO’ya ve daha güçlü bir transatlantik bağa ihtiyacımız olduğu konusunda mutabık kaldık" diye konuştu. "Rusya, NATO’ya karşı savaşa hazırlanıyor"
Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen ise, Rusya’nın müttefiklere yönelik tehdidinin gerçek ve ciddi olduğunu söyledi. Frederiksen, "Danimarka Savunma İstihbarat Servisi’nin değerlendirmelerine göre Rusya, kendisini Batı ile bir çatışma içerisinde görüyor ve NATO’ya karşı savaşa hazırlanıyor. Bu nedenle, üç hafta sonra Lahey’deki NATO Zirvesi’nde gerekli kararları almamız hayati önem taşıyor. Bugün tartıştığımız konular ışığında, bana göre yalnız tek bir yol var: Hepimizin kolektif güvenliğimize büyük yatırımlar yapması gerekiyor. Ve bunu çok hızlı bir şekilde yapmalıyız" dedi. "Savaşta değiliz ama barış içinde de değiliz"
NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Lahey’deki zirveye hazırlıkları sürdürürken verimli bir toplantı gerçekleştirdiklerini söyledi. Rutte, "Son yılların en tehlikeli güvenlik ortamıyla karşı karşıyayız. Rusya’nın saldırganlık savaşı ve terör tehditleri devam ediyor. Savaşta değiliz ama barış içinde de değiliz. Bu nedenle caydırıcılığımızı ve savunmamızı güçlendirmeye devam etmemiz gerekiyor" dedi.
Bunun da tam anlamıyla savaş koşullarına hazırlıklı olmak anlamına geldiğini ifade eden Rutte, "Lahey Zirvesi’nde müttefiklerin kolektif savunmamıza olan kalıcı bağlılıklarını, savunma sanayi üretimini artırma ve savunma yatırımlarını yükseltme kararıyla ortaya koymalarını bekliyorum" dedi.
Ukrayna’ya olan desteklerinin de sürdüğünü ifade eden Rutte, güçlü ve egemen bir Ukrayna’nın Avrupa-Atlantik güvenlik için vazgeçilemez olduğunu söyledi.
Basın toplantısında ABD’nin Avrupa’daki askeri varlığını azaltma planlarına ilişkin bir soruya cevap veren Rutte, bu sorunun bizzat ABD Başkanı Donald Trump tarafından defalarca cevaplandığını söyledi. ABD’nin Avrupa’dan ani bir şekilde çekileceğine yönelik bir işaret olmadığını ifade eden Rutte, "Bildiğimiz şey, ABD, Avrupa’nın yanında olduğudur. Elbette aynı zamanda Orta Doğu’ya ve Hint-Pasifik bölgesine de önem vermek zorunda. Bu nedenle, ABD’nin zamanla Asya’ya daha fazla ağırlık vermesi doğal. Ancak uzun vadede, Avrupa’da çok güçlü bir geleneksel Amerikan varlığının süreceğine kesinlikle inanıyorum" dedi.
HABER KAYNAĞI : İHA
Editor : Haber Merkezi