Gündem

Doğaseverler, doğa ve tarih rotasında buluştu

EKOSİSTEMİ KORUMA VE DOĞA SEVENLER DERNEĞİ (EKODOSD) ÜYELERİ, MUĞLA VE AYDIN SINIRLARINDAKİ ANTİK KENTLERDEN DOĞAL GÜZELLİKLERE UZANAN ROTADA BİR ARAYA GELDİ.

Doğaseverler, doğa ve tarih rotasında buluştu
25-11-2025 15:21

Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) üyeleri, Muğla ve Aydın sınırlarındaki antik kentlerden doğal güzelliklere uzanan rotada bir araya geldi. Aydın’ın tarihi ve doğal güzelliklerinin korunması adına önemli çalışmalar yapan Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği’nin (EKODOSD) her hafta düzenledikleri gezi turlarının bu haftaki durağı Aydın ve Muğla sınırları oldu. Doğaseverlerin Kavaklıdere, Yatağan ve Çine’de gerçekleştirdiği etkinlikte, Hyllarima Antik Kenti’nden Doğu Çınarı’na kadar uzanan rotayı birlikte gezdi. Antik tiyatrolar, anıtsal yapılar, geleneksel bakırcılık sanatı ve Latmos-Madran dağlarındaki kaya freskleri, rehberler eşliğinde tanıtıldı. Çine Barajı havzasında endemik bitkiler ve kuraklığın etkileri gözlemlenirken, bin 200 yıldır ayakta duran Doğu Çınarı ziyaret edildi. Her zaman olduğu gibi doğa ve kültür gezilerinin devam edeceğini ifade eden EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü, gezi ile ilgili bilgi vererek "Bu haftaki etkinliğimizi Muğla ilinin Kavaklıdere, Yatağan ve Aydın ilinin Çine ilçeleri sınırlarındaki doğal ve kültürel zenginliklerin bulunduğu yerlerde gerçekleştirdik. Rotamızın ilk durağı, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bekir Özer’in bilimsel sorumluluğundaki 2021 yılında başlatılan kazı çalışmalarının devam ettiği Hyllarima Antik Kenti oldu. Profesyonel turist rehberi Hakan Bahçecioğlu tarafından antik kentin tiyatrosunda Karya bölgesi ve mitolojik hikayelerin geçtiği Çine çayıyla ilgili bilgi verildi. M.Ö 4. yüzyıl ile M.S. 7. yüzyıl arasına tarihlendirilen Hyllarima’daki anıtsal yapıların kalıntılarını inceledik. Daha önceki yıllarda geldiğimizde tiyatro içinde ağaçlar ve bitkilerle doluyken, günümüzde tiyatronun yapılan çalışmalarla tamamen açığa çıktığını gördük. Bilim insanlarının yaptığı araştırmalar sonucunda, tiyatronun sahne bölümünün ve Agoranın stoasının bir depremle yıkıldığını öğrendik. Antik yerleşimi dolaştıktan sonra Kavaklıdere’nin geleneksel el sanatlarından birinin yapıldığı Bakırcılar çarşısını gezdik. Bu geleneksel sanatın nasıl başladığını, nasıl yapıldığını hangi ürünlerin üretildiğini, kazıma ve döğme tekniği konularını bakırcı ustalarından dinledik. Sadece bakırcı ailelerin kendi aralarında konuştukları "Palleci Dili" konusunda bilgi aldık. Latmos bölgesinin doğusunda yer alan Madran Dağları’na doğru devam eden benzersiz jeolojik oluşumların içinde bulunan devasa bir kaya yüzeyindeki freskleri görmek için, doğanın vahşi güzelliği içinde yürüyerek vadiye indik. Profesyonel turist rehberi Ayda Su Pusar tarafından, kaya yüzeyinde betimlenen freskler hakkında bilgi verildi. Aydın Çine’deki dağların yükseltilerinden Çine barajı havzasında neredeyse bitmeye yakın olan suları, barajın doluyken arazi üzerinde yaptığı izleri, suyun altından meydana çıkan yolları, İncekemer köyüne ait evleri ve kuraklığın meydana getirdiği etkileri yukarıdan üzüntüyle izledik. Marmaris ve Köyceğiz bölgesinde yoğun olarak görülen Sığla ağaçlarını, endemik bir tür olan Cyclamen mirable çiçeklerini baraj havzasının üzerindeki tepelerde inceledik. 1900’lü yıllarda yapılan taş bir yoldan vadiye inerek, yanındaki kuyunun da etkisiyle bin 200 yıldır ayakta kalan ve yüzlerce yıldır tarihe tanıklık eden Doğu Çınarı’na dokunmanın mutluluğunu yaşadık. Bölgemizin güzelliklerini, doğal ve kültürel zenginliklerini üyelerimizle birlikte gezerek, bu değerlerimizin geleceğe taşınması için koruma bilinci oluşturduk" dedi.



HABER KAYNAĞI : İHA
Editor : KAYNAK-İHA
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER