Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkan adayı M. Nezih Hacıalioğlu, 26. Genel Kurul öncesi yaptığı açıklamada, seçime sayılı günler kala meslektaşlarından yüzlerce mesaj aldığını dile getirerek, "Mevcut Başkanı geç kalmadan, hatta bugün, Genel Kurul ile ilgili tüm ulaşım ve konaklama organizasyonunu ‘Öncü TÜRSAB Büyük Türkiye’ ekibine devretmeye davet ediyorum" dedi.
TÜRSAB Başkan adayı M. Nezih Hacıalioğlu 22-23 Kasım’da gerçekleştirilecek 26. Genel Kurul öncesi ulaşım ve konaklama giderleriyle ilgili açıklamalarda bulundu. Kendisine bu konuda yüzlerce mesaj geldiğini söyleyen ve bunların arasında TÜRSAB üyesi Şahin Öztop’un yaşadığı zorlukları anlatan sitem dolu iletisini değerlendiren M. Nezih Hacıalioğlu, "Okuduğum her satırda, Anadolu’nun dört bir yanındaki binlerce üyemizin sesini duydum. Şahin Bey’in yaşadıkları, bu yönetimin üyelere reva gördüğü çilenin somut bir kanıtıdır" diye konuştu. "Yaşananlar, 2019 kararının kasıtlı engellendiğini gösteriyor"
Seçime sayılı günler kala meslektaşlarından yüzlerce mesaj aldığını dile getiren M. Nezih Hacıalioğlu, Mersin-Kızkalesi’nde faaliyet gösteren tur şirketi sahibi Şahin Öztop’un mail iletisinin Anadolu’nun dört bir yanındaki TÜRSAB üyelerinin ortak sesi olduğuna işaret etti. Hacıalioğlu, sözlerine şöyle devam etti:
"Şahin Öztop ağabeyimiz ne diyor? ‘Kızkalesi’nden Konya’ya otobüsle geçiyor, oradan YHT ile İstanbul’a devam ediyorum. Ücret bin 140 TL; 65 yaş üstüne yüzde 50 indirim uygulanıyor. İstanbul’a vardığınızda Söğütlüçeşme’den İstanbulkart alıp Marmaray dâhil tüm hatları kullanabiliyorsunuz. 23 Kasım’daki kongreye, kimseye muhtaç olmadan en pratik ulaşım bu.’ Şahin Bey’in Kızkalesi’nden kalkıp, otobüs ve YHT kombinasyonlarıyla kendi imkânlarıyla İstanbul’a gelme çabası, aslında bizim anlattığımız adaletsizliğin ta kendisidir. Mevcut yönetim, 2019’da alınan ’İstanbul dışı delegelerin ulaşım ve konaklamasının sağlanması’ kararını uygulamak bir yana, 2022’de bu kararı kendi çıkarına göre gizli ve adaletsiz bir şekilde uygulayarak seçimi etkilemeye çalışmıştı. Bu yıl da aynı senaryoyu tekrarladılar. Ancak Yüksek Seçim Kurulu ve Bakanlık nezdindeki girişimlerimiz sonucu, ancak 7 Kasım’da ’geç kalmış, eksik ve yetersiz’ bir açıklama yapmak zorunda kaldılar." "Online kayıt çilesi, süreci sabote etmek içindi"
Son açıklanan online kayıt sisteminin bir fiyasko olduğunu da vurgulayan Hacıalioğlu, "Süreci kasıtlı olarak zorlaştırdılar. Kısa süre, karmaşık sistem ve en önemlisi kişilerin TC kimlik numaraları ve doğum tarihlerine varıncaya kadar kişisel verilerinin paylaşıyor olması, online sistemin düzgün çalışmaması, güvenlik kaygılarını artırdı. Tüm bunlar, delegeleri süreçten soğutmak ve vazgeçirmek için dizayn edilmişti. Bölge temsil kurullarından talep toplamak yerine online gibi zorlaştırıcı bir yönteme sarılmak, delegeleri sürecin dışına itmenin en kirli yoludur" şeklinde konuştu. "İki gün katılım zorunluluğu, süreci sabote etmek için uydurulmuştur"
Hacıalioğlu, sürecin ardından netleşen kuralları bir kez daha hatırlatarak, üyelere şu çağrıyı yaptı:
"Değerli meslektaşlarım, lütfen kulaktan dolma bilgilere itibar etmeyin. Şu an netleşen uygulamaya göre; 8 bin lira konaklama bedeli ve otobüs biletinizin faturasını ibraz ederek destekten yararlanacaksınız. ’İki gün katılım zorunluluğu’ diye bir şey kesinlikle yoktur. Bu, süreci sabote etmek için uydurulmuş bir söylemdir. İstediğiniz gün gelir, oyunuzu kullanır ve dönebilirsiniz; hakkınız saklıdır." "Bu feryadı duymazdan gelmeyin"
Şahin Öztop’un mesajına atıfta bulunan Hacıalioğlu, "Şahin ağabeyimiz diyor ki, ’Bizim derdimiz çok basit; sorumluluğumuzu yerine getirmek, oyumuzu kullanmak.’ İşte mesele budur. Birliğimiz, bu kadar basit ve meşru bir talebi, üyelerine çileye dönüştüren bir yapı haline getirilmemelidir. Bu feryadı duymazdan gelen, bu çileyi umursamayan bir anlayışın TÜRSAB’ı yönetmeye devam etmesi kabul edilemez. Tüm üyelerimizin yaşadığı mağduriyet, bu değişimin en büyük teminatıdır. Gelin, oyunuzla bu çilenin son bulmasını sağlayın" ifadelerini kullandı.
HABER KAYNAĞI : İHA
Editor : KAYNAK-İHA