İktidar zam yaptı da ne oldu? Ya zam yapılmasaydı ne olurdu? Haydi zam yapıldı da ne oldu, değişen ne? Akılları bulandıran bir yığın soru.
Sorarım size zam yapıldı da ne oldu? Ekmeği aynı fiyattan elektriği, benzini mazotu velhasıl, “yaşam zaruretlerini” yine aynı fiyatla mı alıyorsunuz?
Elbette koskoca bir hayır.
Velhasıl, çalışan emekli, özetle tüm çalışanlar, bu enflasyon canavarının davamı yoksulluk sınırında yoksulluk sınırında idi, değişen bir şey yok şimdi de yoksulluk sınırında.
Yapılan zamlar hayat pahalılığının artışı karşısında, kaplumbağa hızına bile eşdeğer değil. Vatandaş ezildiği yaşam koşulları altında sızlanıyordu şimdi inliyor.
Şunu da ifade etmeliyim ki, bu günkü şartlar altında, gerçek enflasyon kadar zam yapsalar ne yazar?
Ne yazacak, olsa olsa bir ay bilemedin ikinci ay’ ki, hayati nefes darlığı biraz hafifletir, sonrası yine yoksulluk yine açlık, yine aynı şarkı, “kimseye şikayet etmem ağların ben halime”. Neden diye sormayın, “kendim etti kendim buldum” değil mi yaşananlar.
Hastalık yok edilmedikçe yani enflasyon canavarı alt edilmedikçe, evlere kamyonla para verseler, enflasyon canavarı, tır misali silip süpürür.
Enflasyonla mücadele iktidar- muhalefet, zengin –fakir demeden top yekûn yapılmalıdır, aksi halde ülkemiz sadece iki kategoriye ayrılır, ZENGİN ve YOKSUL.
Zenginin adaleti, yoksulu boyunduruk altına alır ve de yoksul ilelebet başını kaldıramaz kaderine mahkûm bir şekilde yaşamına devam eder.
Onun için diyorum ki enflasyon ile mücadelede gerçekçi ve şeffaf para politikaları ile Topyekûn mücadele etmemiz şarttır, hayati önem arz eder.
Mali disiplini unutulduğu ve de seçim sathı mahaline girildiği bu süreçte, ülkemiz, tek vücut olarak, enflasyonla mücadeleye girmesi bir zarurettir hatta mecburiyettir.
İktidara düşen görev ise uygulayacağı para politikalarını ve aşamalarını şeffaf bir vatandaşları ile paylaşması ve acilen güven ortamını yaratması gerekmektedir.
Enflasyon canavarı defedilmedikçe, kişi başına ayda on tam altın da verilse ancak “simit –çay” parasına yeter.