Gençlerin Sistemdeki değişikliklere uyumlanabilecek enerjisinin kalmadığını, çocuklarımızın sadece bir lise belgesi alabilmek için liselerde gelecekten umudu kesmiş ve zorunlu eğitimin içinin boşaltıldığını düşünen gencecik mutsuz çocuklarımız var.
Liselerdeki eğitim gençlerin hayal dünyasını genişletip, bilgi ile donatılmasından uzaklaşarak, özel liseler ile kamu liseleri arasındaki eğitimin farklılığı ve dışarıdan alınan derslerin pahalılığı saat başı köşeyi dönen öğretmenlerin öğrenciler üzerinden aileleri nasıl sömürüp, eğitimin parası olanların hakkı olduğunu düşünen umutsuz mutsuz hilesi çocukların sesine kulakların tıkandığı bir süreçte ilerlemekteyiz.
Eğitim sadece ders olarak görülmesin.
Eğitim bir çocuğun en temel hakkı olup, o hakka güvenli ve kaliteli ortamlarda rahatça ulaşmasını sağlamak sistemin sorumluluğudur. Bu da yetmez kaliteli bir eğitim için önce kaliteli ve donanımlı enerjisi yüksek eğitimcilere ihtiyaç vardır. Son yıllarda idealist öğreticilerin ne kadar azaldığını üzülerek gözlemliyoruz. Öğretmenliği kutsal yapan yüce değer bilgidir, bilgice fakir olan ışığı kendisini dahi aydınlatmayan bir öğretmenin öğrenciye verebileceği aktarabileceği bilginin yetersizliği bir öğrenciyi asla başarıya götüremediği gibi o öğrencinin en temel hakkı olan eğitimi kısırlaştırarak zarar vermektedir.
Günümüzde ay dolsun maaşamı alayım anlayışındaki bir öğretmenin eğitim sistemi içinde çocuklarımıza verebileceği bir fayda yoktur. O nedenledir ki her yıl eğitimin içindeki bilgilerin öğreticiden öğrenciye aktarılması yüzeyselleştirilmektedir.
Eğitim sadece ders değildir, öğrenci öğretmenlere emanettir. O öğrencilerin manevi boşlukları duygusal sorunları, ahlaki değerleri ile de ilgilenip sorumluluk almak, kaliteli nitenikli bir öğretmeni diğerlerinden ayıran ve yüceleştiren değerdir.
Pırıl pırıl çocuklarımızı okula gidiyor, eğitiliyor derken sürecin sonunda ilgisiz, bilgisiz ve değersizleştirilmiş öz güvenini yitirmiş mutsuz ve umutsuz gençlere dönüşmeleri son derece vahim ve milli bir kayıptır.
Maalesef ki modern eğitime her öğrenci eşit bir şekilde ulaşamamaktadır.
Özel okulların şişirilmiş notlar ile eğitim sistemini ticarileştirdiğini üzülerek gözlemlemekteyiz. Şişirilen bu notlar ile gençlerin eğitimdeki yarışında geri bıraktığını açik bir şekilde uygulamalı olarak görmekteyiz.
Eğitim üzerinden ticaret yapmak faydadan çok zarar verdiğini üzülerek ifade etmek zorunluluğu doğmuştur.
Çağdaş modern bağımsız ve güçlü bir ülke eğitim ile bilimde uzmanlaşmış güçlü beyinler ile mümkündür.
Eğitimde kısıtlama ve kısırlaştırmanın bedelini geri kalmış bir ülke olarak ödemek istemiyorsak.
Acilen nitelikli ve idealist öğretmen açığını giderip, öğretmenlerin torpil ile değil sınav ve derece ile görevlendirilmesi sözleşmeli öğretmen sisteminin kaldırılması, öğretmeni ucuz iş gücünden kurtulmasını özlük haklarının sonuna kadar gözeltilesi ve eğitimde kalitenin denetlenmesi sonucunda kaliteli eğitim mümkün olacaktır.
Eğitim ekonomiyi güçlendirir, güçlü bir ekonomi ise bir toplumu ülkeyi özgürleştirir.