Marmaris Gıda denetimlerindeki önemi artırdı. Böcek ailesinin vefatıyla ülke genelinde artan denetimler, gıda güvenliğinin ne kadar hayati olduğunu bir kez daha gösterdi. İlk şüphe gıda zehirlenmesiydi; ancak tahliller, ölümün yanlış yapılan ilaçlamadan kaynaklandığını ortaya koydu. Bu sonuç, işletmeden denetim mekanizmalarına kadar tüm tarafların sorumluluğunu yeniden masaya yatırdı.
Gıdanın üretiminden satışına uzanan her aşama işletmenin sorumluluğunda olsa da, bu durum “kendi kendini denetleme” anlamına gelmiyor. 5393 sayılı Kanun, belediyelere ve ilgili bakanlıklara denetim yetkisi veriyor. Bu noktada Marmaris gerçekten şanslı; çünkü İlçe Tarım Müdürlüğü;Müdür Nejmettin Kaya ve ekibi hep etkin bir şekilde çalışıyor. Son günlerde fırın ve restoranlarda yapılan denetimler bunun göstergesi… Nitekim bazı işletmeler mühürlendi bile.
Cezalar da artık çok daha ağır: İlk ihlalde 50 bin–500 bin TL para cezası, tağşiş yapanlara 1–5 yıl hapis ve tekrarlarda işletme kapatma. Alo 174 hattı ise 7/24 ihbarlara açık.
Peki sadece işletmeyi cezalandırmak yeterli mi? Kesinlikle hayır. Tarihi geçmiş ürün bulundurmak ya da hatalı ilaçlama, sadece işveren değil, mutfaktaki aşçıdan yardımcı personele kadar tüm ekibin ortak sorumluluğu. Hizmet sektöründe sık personel değiştiği düşünülürse, çalışanların hatalarının sicile yansıması yeni işyerlerinde riskin devam etmesini engelleyecektir.
Bir diğer kritik alan ise ilaçlama. Bu, basit bir böcek kovma işlemi değil; uzmanlık, doğru kimyasal seçimi ve eğitim gerektiren hayati bir iş. Yanlış uygulama, ne yazık ki geçmişte olduğu gibi bugün de can alabiliyor.
Kısacası: Gıda güvenliği bir zincirdir ve bu zinciri kıran herkes sorumludur. Ürünü hazırlayan, depolayan, sunan ya da ilaçlayan… Hiç kimsenin “benimle ne alakası var” deme hakkı yok. İhmalin bahanesi olmaz; ceza da sorumluluk da tek kişiye değil, tüm zincire aittir.
