Avukat Suha Uslu akla gelen tüm soruların cevaplarını kapsayan bir yazı hazırladı.
Avukat Uslu : “Parayı kim basar” diye ara ara gündeme gelen bir soru var. Daha doğru bir deyişle para arzı nasıl sağlanır diyelim.
Bu sorunun cevabı, bulunduğunuz zamana göre değişir. Krallar, tüccarlar, bankerler, Merkez bankaları seçenekleri ilk akla gelen. Hayır, darphanenin bastığı fiziki paralardan bahsetmiyoruz.
Özellikle 1970’lerden sonra şekillenen finansala para arzı en çok krediler ile sağlanır. Evet, her kredi bir anlamda piyasaya “para basılması” sonucunu doğurur. O nedenle şu an için para arzının bankalar aracılığıyla krediler ile sağlandığını söylemek yanlış olmaz.
O halde şunu soralım, nereye kadar kredi sağlanabilir? 2025 küresel borç tutarı 111 trilyon dolar! Bu sayıyı hesaplamaya çalışmaya, düşünmekle uğraşmaya gerek yok, idrak edilemeyecek kadar çok fazla! Peki ama kim kime borçlu?
Dünya borç stoğu kaç olursa olsun, bu bizim günlük hayatımızı değiştirmez. Ancak kendimizin kredi borcu, kredi kartı borcu var ise bu çok şeyi değiştirebilir. Bu nedenle bu yazıda kredilerin büyümesini değil de kredilerin öden(e)memesine bakalım.
Kredi borçları mı daha hızlı artıyor yoksa kredi kartı limitleri mi daha hızlı doluyor? Krediyi krediyle kapatmak, kredi kartına amiyane tabirle “takla attırmak” vatandaşı birer deyim yerindeyse finans uzmanı haline getirdi. E kendinizin doktoru olmanız gerekiyorsa, bu yüzyılda kendinizin finansçısı da olmanız neden gerekmesin?
O zaman biraz da kendimizin avukatı olalım ve icra takibi başlatıldığında neler olacağına hızlıca bakalım. En temelde şunu bilmekte yarar var, icra takipleri temel olarak ikiye ayrılıyor, ilamsız icralar ve ilamlı icralar. İlamlı icralar, bir ilamın/mahkeme kararının uygulanması. Bu noktada yapılabilecekler sınırlı. İlamsız icralar ise kimi zaman dipsiz birer kuyu.
İlamsız icra demek basitçe, herhangi bir kişinin herhangi bir kimseye karşı “icra takibi” başlatabilmesi demek. Örneğin, Ahmet Bey, Mehmet Bey’in kendisine borcu olduğu düşünüyor ancak Mehmet Bey aynı fikirde değil, Ahmet Bey parasını nasıl alacak? Hukuki yollara bakacak olursak elbette bu konuda yetkisi gücü olan bir yere, yani icra dairelerine başvurarak.
Ahmet Bey ilamsız icra takibi başlatmak için icra dairesine başvurduğunda “alacaklı” olduğunu katılmak zorunda mı, hayır değil. Çünkü bu bir yargılama değil, icra dairesi de mahkeme değil. Zaten bu icra takibi de ilamlı değil, ilamsız icra takibi.
Peki ya Mehmet Bey için durum ne olacak? Mehmet Bey’in borcu yok ama hakkında icra takibi başlatılmış, ortada delil de yok dayanak da yok. Mehmet Bey, aman ben zaten borçsuzum ne olacak diyebilir mi? Eh biraz gamsızsa diyebilir ama dememesi daha iyi olur. İlamsız icraya karşı 7 gün içerisinde itiraz edilmesi gerekiyor. Bu 7 günlük süreyi kaçırmaz, itirazını yaparsa Mehmet Bey gamsız olmaya devam edebilir.
İyi tamam öyle yaparız da evimize gelen giden bir evrak yok ama adliyeye gidip konuştum 7 gün değil iki ay geçmiş banka hesabıma da haciz konulmuş diyorsanız, bu durumda tebligat konusunda bir şeyler ters gitmiş demektir. Buna da bir sonraki yazıda bakalım.
Editor : GÜLDEMET KIZIL


