Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ) Genel Başkanı Mahmut Arslan, "Biz çalışan kadın ve erkeklerin temsilcileriyiz. Bizim mücadelemiz öncelikli olarak çalışan kadın ve erkeklerin şiddete ve tacize karşı korunmasıdır" dedi.
HAK-İŞ Konfederasyonu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü münasebetiyle ‘İslam ve Kadın’ konulu program düzenledi. Saygı duruşu ve şehitler için Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda kadına yönelik şiddetle mücadelede toplumsal farkındalık oluşturmak, Kur’an ve sünnet perspektifinden kadının değerini ele almak ve kadınların güncel sorunlarına dikkat çekmenin amaçlandığı belirtildi. Programın açılış konuşmasını yapan HAK-İŞ Genel Başkanı Arslan, Türkiye’de ve dünyada aile yapısının bozulduğunu ve şiddetin bu bozulmadan ötürü türediğinin altını çizerek, "Kadına yönelik şiddeti erkeklerle sona erdireceğiz. İslam ve kadın çok kapsamlı bir konu. Yeryüzündeki bütün topluluklarda kadın, başlı başına şiddete maruz kalmasından dolayı bütün zorlukların, savaşların, kıtlığın, sıkıntıların en fazla sırtına yüklendiği bir varlıktır. Biz çalışan kadın ve erkeklerin temsilcileriyiz. Bizim mücadelemiz öncelikli olarak çalışan kadın ve erkeklerin şiddete ve tacize karşı korunmasıdır. Bu konuda konfederasyonumuz uluslararası sözleşmelerden yola çıkarak öncülük ve liderlik yapmakta. Konfederasyonumuz, sendikalarımız, kadına yönelik ve erkeğe yönelik iş yerindeki taciz ve şiddetle mücadele için toplu sözleşmelerimize hükümler konulması çalışmasını başlattı. Bu konuda 6 aya yakın bir çalışma yaptık. İş yerlerinde ‘şiddete sıfır tolerans’ belgesini ilk kez konfederasyonumuz bazı sendikalarla imzaladı. İmzalamak yetmiyor, bunun uygulanması gerekiyor. Konfederasyonumuzun giriş bölümünde kocaman bir karton üzerinde sözleşmenin ayrıntıları yazıyor. Sendikalarımızın bazıları da bu konuda önemli adımlar attı. Ancak bunun uygulamaya geçirilmesi, imzalanması kadar önemli" dedi. "Hangi alanlarda hangi adımların atılması gerekiyor buna çalışıyoruz"
Kadına yönelik şiddetin iş yerlerinde sona erdirilmesi için gerekli çalışmaların altına imzalarını attıklarını ve bunu uygulamaya koymaları gerektiğini ifade eden Arslan, "Acaba HAK-İŞ, kendi çalışanlarıyla olan ilişkilerinde taciz ve şiddeti nasıl önleyecek, neler yapması gerekiyor, hangi alanlarda hangi adımları atması gerekiyor? Buna çalışıyoruz. Bizim ülkemizde çalışan kadınlar, uğradıkları şiddete ve tacize karşı savunmasız. Bu konuyu gündeme getirirlerse kendileri suçlu ilan edilecek, hatta mahkum edileceklerinin bilincinde olarak ne yazık ki bu konularda ciddi şekilde zorluk yaşıyorlar. Bu nedenle bu istatistiklerin büyük çoğunluğu ülkemizde de gerçekleri yansıtmıyor. Aslında konu daha derin, daha geniş ve daha büyük. Ama biz bunun sadece görünen tarafını, bu konuların tespit edilmiş olanlarını biliyoruz. ‘Kadınlara şiddeti görüyor musunuz?’ sorusuna kadınların büyük çoğunluğunun cevap vermekte endişe ettikleri biliniyor. Onun için bir defa bu şiddet haritası çok daha karmaşık, çok daha büyük" şeklinde konuştu. "HAK-İŞ, dünyanın neresinde bir mazlum, bir mağdur varsa onun yanındadır"
HAK-İŞ Kadın Komite Başkanı Fatma Zengin ise, kadın rolünün toplumun temel taşı olduğunu ve kadına şiddetin önüne geçebilmek için toplum olarak var güçle farkındalık oluşturmaları gerektiğini belirtti. Zengin, kadınların dünyada birçok psikolojik ve fiziksel şiddete maruz kaldığını belirterek, sözlerine şöyle devam etti:
"HAK-İŞ, dünyanın neresinde bir mazlum, bir mağdur varsa onun yanındadır. Bugün de bizler kadınların sessiz çığlıklarına ses olmak, haklarını savunmak ve şiddete karşı dur demek için buradayız. HAK-İŞ olarak genel başkanımız ve yönetim kurulumuz başta olmak üzere tüm teşkilatımızla şiddeti önlemek için seferber olduk. Bizler HAK-İŞ olarak şiddeti yok etmek için kadınlar ve erkekler olarak birlikte mücadele ediyoruz. Şiddetle mücadelede duyarlılığımızı ve kararlılığımızı bir kez daha ortaya koyarak kadın cinayetlerine, şiddete, istismara, eşitsizliğe, ayrımcılığa, yoksulluğa ve güvencesizliğe karşı duruyoruz. Fiziksel, cinsel, psikolojik, ekonomik zarar veya ızdırap veren ya da verebilecek olan zorlama veya özgürlükten yoksun bırakma içeren her türlü eylem şiddettir. Kadına yönelik şiddet, toplumsal bir sorun ve insan hakları ihlali olarak görülüyor. Bunu kabul edilemez buluyoruz. HAK-İŞ Konfederasyonu olarak kadına yönelik şiddete asla toleransımız olmadığını ifade ediyoruz. Şiddet, hayatın her alanında karşımıza çıkmaktadır. Dünya bu sorunla topyekun mücadele etmeye çalışsa da ne yazık ki şiddet varlığını sürdürmektedir. Teknolojinin ve dijitalleşmenin artmasıyla birlikte fiziksel ve cinsel şiddete siber şiddet de eklenmiştir. Birleşmiş Milletler’in son tahminlerine göre yılda yaklaşık 50 bin kadın ve kız, birlikte oldukları kişi veya aile üyeleri tarafından öldürülmektedir."
HABER KAYNAĞI : İHA
Editor : KAYNAK-İHA


