Evren dediki,
Mutlu ettinmi insanları?
Kadın, hayır edemedim dedi.
Evren neden dedi?
Kadın, çünkü önceliklerim hep insandı,
Onlar kırılmasın, üzülmesin istedim.
Evren,
Niye sende insan değilmisin, seninde mutlu olmak hakkın değil mi?
Kadın,
Ben güçlüyüm başarabilirim, acılarlada, hayalkırıklıklarıylada dedi.
Evren, yaşamda kimse güçlü değildir,
Herkesin yaşam içinde mutlu olmak için birine ihtiyacı vardır dedi.
Kadın,
Ben hep insanların yanındaydım, neden onları mutlu edemedim dedi?
Evren,
Onlar istemeden verdiğin için, kendi isteklerini erteleyip,
O insanlara kendinden fazla değer verdiğin,
Kırgınlıklarını,
Onlar kırılmasın diye içine attığın,
Mutlulukları,
Bir güleryüzde, bir küçük sözde, bir dostça bakışta aradığın için dedi.
Kadın başını kaldırdı,
Gökyüzüne, Kosmos'un o efsane, hala tartışılan
Karanlığın içinden aydınlığını yansıtan müthiş anlamlı,
Onunla dalga geçen gülüşüne baktı.
Haklısın dedi. Ben kendim olmayı onutup, başkalarının “beni” olmaya çalıştım.
Özümü, ışığımı, kendi benliğimden, karşılıksız insanlara vermeye kalktım.
Zalimce kıskançlıkları hoşgörüyle karşıladım.
Artniyetleri gördüm, görmedim.
Evren,
Ama sen bu evrende binlerce ışığın özünü
Kendi özünle, niyetinle insanlığa bağışladın.
Bilki, bu Dünya'da var oluş devam ediyorsa,
Senin gibi inançlı,
Özünden vazgeçip kendi benliğini paylaşan
İnsanlarla devam edecektir.
Acılar mutluluğunu gölgelesede, kazandığın bir insan,
Evrenin var oluşunda,
Kosmosun geleceğinde
Evrim ağacını gelecektede yeşertecek olanlardan olacaktır.