Sanal bağımlılık, günümüzün başlıca problemlerinden biri haline geldi. Bu problem her yaş aralığındaki kişilerin gerçeklikten kopmasına ve vakitlerinin büyük bir kısmını israf etmelerine sebep olmaktadır. Yetişkinler ile kıyaslandığında çocukların sanal bağımlılığın zararlarını daha uzun süreli ve telafisi olmayacak şekilde yaşadıkları görülmektedir. Yaşamın ilk aylarından 6 yaşına kadar olan sürede çok fazla ekrana maruz kalmış çocuğun konuşma becerisi yeterince gelişmeyebilir, dikkat dağınıklığı, öğrenme güçlüğü gibi sorunlarla mücadele etmek durumunda kalabilir.
Çocuklarda sanal bağımlılığın önüne geçmek için ekrana bakarak geçirdiği sürelere sınırlama getirilmelidir. Bu sınırlamayı koyabilmeniz için ekranla geçirdiği süreyi çocuğun keyif alacağı şeylerle doldurabilirsiniz. Örneğin; ilgi duyduğu spor, hobiler, sosyalleşebileceği ortamlara girmesine izin verme vb. Ekrana çok fazla bakan çocukların dünyası küçülür, hayal kurma yeteneği azalır. Çocuklar, ekranlara maruz bırakılmak yerine yeteneklerini keşfedebilecekleri aktivitelere yönlendirilmelidir. Ebeveynler genellikle çocuklarının rol modelleridir. Dolayısıyla çocuk ekrana bakmama konusunda kısıtlanırken, aile bireylerinin sürekli olarak telefon ve televizyon ile vakit geçirmesi çocukta tutarsızlık hissi uyandırır. Bunun önüne geçmek için ebeveynler hem kendileri hem çocukları için birlikte kaliteli vakit geçirdikleri bir aile ortamı oluşturmaya özen göstermelidir.
Sanal bağımlılığın oluşmaya başlamasının yanı sıra 0-6 yaş aralığı, çocuk gelişimi için çok önemli bir süreçtir. Çocuğunuzun sağlıklı bir gelişim süreci geçirmesini istiyorsanız tüm temel ihtiyaçları ile birlikte ruhsal ihtiyaçlarını da karşılamak durumundasınız. Ebeveyn olmak çok büyük bir sorumluluktur. İnsanlar anne-baba olmanın neslini devam ettirmekten çok daha fazlası olduğunu bilmeliler. Bilmeliler ki günümüzdeki şiddet ve cinayet haberlerine daha fazla tanık olmayalım… Kimse saldırgan, katil, psikopat doğmuyor. Bembeyaz bir sayfayla dünyaya gelen o tatlı bebek yetiştirilme tarzı, çevresel etkenler, gereksinimler, zorundalıklar, sunulan seçenekler ile anormal bir profile dönüşüyor.
İbni Sina’nın dediği gibi “Çocukta ruh beden eğitimi ve gelişimi beraber yürütülmelidir.”
Sevgiyle kalın…
