Duygular, hayatımızın her alanını etkiler. Hayata bağlanmamızı sağlayarak her türlü olay, durum ve kişilere bizi hazırlar. Bu hazırlanma süreci hem beynimizde hem de vücudumuzda gerçekleşir. Örneğin, çok çalıştığınız bir sınavınız var ve siz uyuya kaldınız. Gözünüzü açtığınız andan itibaren yoğun olarak hissettiğiniz öfke, endişe, korku gibi duygularla birlikte hızlı hızlı hareket etmeye başladınız. Olay anında açığa çıkan bu duyguların kontrolünü yapamadığınız takdirde tüm gününüzü olumsuz bir bakış açısıyla sürdürmeye devam edersiniz. Buna bağlı olarak da telafi edemeyeceğiniz davranışlarda bulunarak hem kendinizi hem de çevrenizdekileri etkileme ihtimaliniz artar.
Duygusal zeka, bireyin kendi duygularını değerlendirebilme, ifade etme, düzenleme ve yaşanılan problemlerin çözümünde duyguları doğru ve etkili şekilde kullanılabilme olarak açıklanabilir. Kısacası, duygu ve davranışlarımızı başarılı bir şekilde yönetmenin ve etkili iletişim kurabilmenin temelinde duygusal zeka bulunmaktadır. Duygusal zeka, duyguları daha yapıcı bir şekilde ele almamızı sağlar.
Duygularımızı anlamamız ve farkında olmamız davranışlarımızı, diğerleriyle iletişimlerimizi olumlu anlamda etkileyerek ilişkilerimizi geliştirmemizi, güçlendirmemizi ve başarılı bir hayat sürmemizi sağlayacaktır.
