DEĞİŞİME KENDİNİ SEVMEKLE BAŞLA
Kendimizle iyi geçinmeyi öğrenmeyi başarabilirsek bu durum davranışlarımıza da pozitif anlamda yansıyacaktır. Kendini bilmek, isteklerinin farkında olmak ve bunların bilinciyle hareket etmek son derece önemlidir. Kişi, başkalarının istek ve arzularını, kendininkilerden daha önde tuttuğu takdirde hayatının kontrolünü kaybeder ve buna bağlı olarak depresif bir ruh haline bürünür. Bunun önüne geçmek adına kişinin her zaman duygu ve düşüncelerinin arkasında durup, olaylara karşı daha net bir yaklaşım sergilemesi gerekir. Herkeste olabileceği gibi yanlış düşünceleriniz ve ya eylemleriniz de olabilir. Kimse kusursuz değil… Bu durumda da kendinize karşı daha affedici ve anlayışlı yaklaşmayı alışkanlık haline getirmeniz gerekir.
Pek çok insanın kendisine yaptığı 2 büyük kötülük vardır. Bunlardan birincisi yaşadıkları olaylarda en kötü senaryoyu akıllarına getirmek, ikincisi ise olayları tamamen kişisel algılayıp her fırsatta kendilerini suçlamak. Daha dengeli ve mutlu bir hayat yaşamak için kendinizi koşulsuz sevip güçlü ve zayıf yönlerimizi kabullenmelisiniz. Bunu yaptığınızda mutlu bir yaşam tarzı benimseyerek, yaptığınız en ufak hatada kendinizi eleştirmekten vazgeçersiniz. Çoğu zaman konu hata yapmak olduğunda başkalarına karşı anlayışlı ve şefkatli olurken kendinize karşı acımasız ve eleştirel olabilirsiniz. Bu noktada asıl önemli olanın kendiniz olduğunu hiçbir zaman unutmayın.
Başı ve sonu belli olan yalnızca bir ömrümüz var. Bu kısacık süreçte kendinizi kucaklayın ve işleri daha da zorlaştırmayın. Başkalarının size nasıl davranmasını istiyorsanız siz daha da fazlasını kendinizden isteyin. Bu ömürde size her daim eşlik edecek kişi yine kendinizsiniz. Lucille Ball’ın dediği gibi “Önce kendinizi sevin, gerisi zaten kendiliğinden gelecektir. Bu dünyada her hangi bir şeyi başarmak istiyorsanız, önce kendinizi gerçekten sevmeniz gerekir.”
