Ülkemizde virüs nedeniyle birçok alanda olduğu gibi eğitim hayatında da değişiklikler yapılıyor. Bu dönemde yeniliklere ayak uydurabilmek ve eğitimden verim alınabilmesi için ebeveynlere ve öğrencilere büyük sorumluluk düşüyor.
Ebeveynler sürece ne kadar hızlı uyum sağlarsa öğrencilerinde değişiklikleri benimsemesi bir o kadar hızlı olacaktır. En önemli adım, ebeveynlerin çocuk ile birlikte okuldaki programa benzer şekilde yeni sürece uygun program hazırlamasıdır. Çocuğun yeni eğitim sisteminden daha fazla verim alabilmesi adına programın çocukla hazırlanması, onun fikirlerinin de dinlenmesi oldukça önemlidir. Bu programın kontrolü ve disiplinin sağlanması ise ebeveynlerin sorumluluğunda olmalıdır. Öğrenciler okuldaki gibi birtakım kuralların olduğunu ve bu kuralları kontrol eden birisinin olduğunu bilmesi gerekir. Burada maksat okuldaki sistemi eve uyarlamaktır. Programsız hareket edildiği takdirde çocuk evinde eğitime adapte olmakta güçlük çekmekte ve ebeveynle bu konuda çatışma yaşayabilmektedir.
Ebeveynler çocuklarının eksik kaldığı konularda onlara destek olmalı, ders çalışmayı eğlenceli hale getirebilmek adına ders aralarında ilgilerini çekecek aktiviteler yapmalarına, hobilerine yönelmelerine teşvik etmelidirler. Ebeveynler yalnızca çocuk ders yaparken değil günün büyük bir kısmını çocuğu ile etkileşim içerisinde geçirmelidir.
Virüs sebebiyle açığa çıkan kaygı ve korku çocukları da oldukça etkilemektedir. Ev içinde karamsar ve aşırı kaygılı ebeveyn ile yaşayan çocukta ebeveynlerini model alarak olumsuz bakış açısına sahip olmaktadır. Buna bağlı olarak da çocuğun psikoloji olumsuz anlamda etkilenecek ve dolayısıyla eğitimine de yansıyacaktır. Bunun önüne geçmek adına ebeveynler duygu kontrolü yaparak duygu ve düşüncelerini çocuk ile paylaşmalı, süreç hakkında yaşına uygun şekilde bilgiler vermeli, çocuğun kafasındaki soru işaretlerini kısa ve öz bir şekilde yanıtlamalıdır. Ebeveynler virüsün ciddiyetinden ve ne gibi sonuçlara sebep olacağından çocuklara bahsetmeli ancak bunu yaparken ölen kişi sayısını çocuklara söylememeleri çocuğun psikolojisi açısından daha iyi olacaktır.
Güvenli alanlarımızda yani evlerimizdeki huzuru sağlamak, duygusal paylaşımlarda bulunmak oldukça önemlidir. Duygu ve düşüncelerine ebeveyni tarafından karşılık bulan çocuk daha iyi hissederek kendini daha güvende hissedecektir. Arkadaşlarından ve alışılmış rutininin dışına çıkan çocuğun kaygısı ile baş etmesi için destek alması çocuğa olumlu anlamda yansıyacaktır.
Yaşadığımız tüm duyguların normal ve geçici olduklarını unutmayın. Fiziksel uzaklığın olumsuz etkilerine değil duygusal bağları kuvvetlendirme yönüne odaklanın. Duygularınızda aşırılıklar hissediyorsanız ve baş etmekte güçlük çekiyorsanız mutlaka bir uzman desteğine başvurun.
