“Her şey üst üste geliyor, yaşamdan keyif alamıyorum, artık gücüm kalmadı” vb. cümleler sana da tanıdık geliyor mu? Arka arkaya sıralanan bu cümleler seni ve birçok insanı mutsuz ve umutsuz bir duygudurumun içerisine sürüklüyor. Bu noktada kaçırdığın bir şey var; durumlar aslında dillendirdiğin kadar vahim değil. Aslında her sıkıntının bir çaresi, her olumsuz ruh halinin dönüştüğü bir vakit var.
Duymasını bilirsen keyif alamadığını söylediğin hayatının sana “her şey yoluna girecek, güzelliklere odaklan” diye seslendiğini fark edebilirsin. Ne yaparsan yap yolunda gitmeyen şeyler mi var? O zaman hayat sana daha güzel bir yol çizmeyi öğretecek, sadece sabret. Her ne olursa olsun kapatma kapılarını, güzellikleri görmekten mahrum etme kendini. Derin bir nefes al ve gökyüzüne bak. Bedenindeki gücü hisset. Çevrende seni seven insanların sayısının aslında hiç de az olmadığını gör ve şükret. Bu dünyada yalnızca bir yaşama hakkın olduğunu hatırla ve ömrünü umutsuzluk içinde geçirmekten vazgeç.
Pek çok insanın kendilerine yaptığı 2 büyük kötülük vardır. Bunlardan birincisi yaşadıkları olaylarda en kötü senaryoyu akıllarına getirmek, ikincisi ise olayları tamamen kişisel algılayıp, kendilerine merhametli yaklaşmamak. Daha dengeli bir hayat yaşayabilmek için duygu kontrolü yapabilmek çok önemlidir. Kişiler hissettiği duygularını doğru bir şekilde tanımlayıp, ifade etmeyi başarırlarsa yoğun duygularının kendilerine zarar verme ihtimalinin önüne geçeceklerdir.
Claude Pepper’ın dediği gibi “Hayat bisiklete binmek gibidir; pedalı çevirmeye devam ettiğiniz sürece düşmezsiniz.”
