Atatürk’ün, Ulus ve dünya çocuklarına armağan ettiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın 103. Yıldönümünü yine aynı coşkuyla kutluyoruz. Ne kadar yıl geçerse geçsin “23 Nisan, neşe doluyor insan” şiiri hepimizin hafızasında capcanlı duruyor.
23 Nisan 1920, Türk Ulusunun iradesini temsil eden 1. TBMM’nin açıldığı ve ulus egemenliğinin ilan edildiği çok önemli bir gündür. Büyük önder Atatürk bu önemli tarihten tam 9 yıl sonra 23 Nisan 1929’da bu günü Türk ve Dünya Çocuklarına armağan etmiştir. Türk Milletinin gönlünde, onun bağımsızlığının sarsılmaz ifadesi olarak en önemli yeri olan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı hepimize kutlu olsun!
Yüce Atatürk, çocuklara, genç nesillere verdiği değer ve önemi şu sözlerle ifade ediyor. “Gençliği yetiştiriniz. Onlara ilim ve irfanın müspet fikirlerini veriniz. Geleceğin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız.” (1927) Yine Atatürk genç nesillerin, çocukların yetiştirilmesinde en büyük rolü oynadığını düşündüğü analara, “Büyük başarı, değerli anaların yetiştirdikleri seçkin çocukların yardımıyla meydana gelir” diyor. (1923)
Değerli okurlarım; Hepimiz çocukluğumuzu yaşadık. O dönemde, bir olgun yaştaki insanın çocuklara bakış açısını bilemez, düşünemezdik. Şimdi bunu daha iyi idrak edebiliyoruz. Çocuk demek umut demekmiş çünkü onlar geleceğimizin teminatıdırlar.
Ayrıca çok sevindiğim, gururla göğsümün kabardığı bir şeyi de sizlerle paylaşmak isterim: Avrupa kadınlar basketbol turnuvasında Avrupa 1.si olan Fenerbahçe Alagöz Holding kadın takımının başarısı. Bu bize bayramdan önce bayram yaşattı. Neden derseniz Atatürk’ün en önem verdiği şey Türk kadınını çağdaş, öncü ve başarılı görebilmekti. İşte ben bu galibiyet sonrasında tribünlerde sallanan Türk bayrağını, gururla kaldırılan Atatürk posterlerini gördüğümde “İşte bu, Atatürk’ün istediği şeydi ve gerçekleşti.” diye düşündüm.
“Bütün ümidim gençliktedir” (1919) diyen yüce Atatürk’ün yaşımız kaç olursa olsun bizler de çocuklarıyız, gençleriyiz. Atamızla, Ulusumuz ve Cumhuriyetimizle ne kadar övünsek, gurur duysak azdır.
Öyleyse bütün okurlarıma bayraklarla süsledikleri pencerelerinin önünde, balkonlarında gurur dolu bir bayram geçirmelerini diliyorum.
