Yağmurlar yağmaya, havalar soğumaya başladı. Eğer kış başından itibaren inşaatlar başlamasa, dükkanların, otellerin tadilat ve onarımları olmasaydı bizim gibi yaşını başını almış emekliler için daha dingin ve sessiz bir dönem başladı diyebilirdik. Gelgelelim sezonun koşuşturmasından ve gürültüsünden yorgun düşen Marmaris’imize Marmarisli tabiriyle ‘dur durak yok’.
Nasrettin Hocaya sormuşlar: ‘Kış mı iyidir yoksa yaz mı?’ Hoca yapıştırmış cevabı: ‘Bahar torbaya mı girdi!’ Marmaris’in mükemmel doğası, yemyeşil ormanları, tertemiz sahilleri, her öğlen denizi otomatik olarak temizleyen imbatı, velhasıl tüm zenginlikleri nice yazlar boyunca işsizlere iş, evsizlere aş verdi. Her milletten yüzbinlerce insan Marmaris’te buluştu, eğlendi, gezdi ve hem bu kasabayı hem de kasabalıları sevdi. O yüzden, yaz mevsimine nankörlük yapamayız.
Öte yandan, her sezona hazırlık için biraz nefes almamızı sağlayan, aylarca doğası üzerinde hoyratça tepinen, denizini kirleten milyonlarca turistin yıprattığı kasabamıza yeniden toparlanma imkânı veren kışın da hakkını vermek gerekir. Zaten Nasrettin Hoca’nın bahsettiği ‘bahar’, bizim kışımıza tekabül ediyor. Bizde kış demek bol lodos ve yağış, aralarda da bolca ılık güneş ve bir ya da iki haftalık bir poyraz ayazıdır. O yüzden, bizim kış mevsimimiz emeklimizin, yaşlımızın bayramıdır, tabii tadilat inşaat ‘dan-dunu olmasa…
Marmaris’te yıllarca kış sezonunda da turizm yapılması konuşulurdu. Bu konuda çeşitli görüşler dile getirilip öneriler sunulmuştu. Ben de zaman zaman Marmaris’te kış turizmi yapılabilmesi için fikirlerimi paylaşmıştım. Esasen, Marmaris’te kış turizmi için gerekli ilk unsur Marmaris’teki yapılaşmanın artık durdurulmasıdır. Bir şantiyede kimse tatil yapmak istemez. Marmaris her kış bir şantiyeye dönüşüyor. İnşaatların dış duvarlarına ‘verdiğimiz rahatsızlık için özür dileriz’ yazardı eskiden… Şimdi yüzlerce kilometre ötedeki insanlara deniz kenarında bir inşaat sunup adına ‘kış turizmi’ diyoruz.
Yıllardır söylediğimiz gibi Marmaris’e insanlar ucuz olduğu için değil, güzel hatta mükemmel bir tatil kenti olduğu için gelmeli. Bu da ancak turizme bakışımızı değiştirmekle mümkün olabilir. Marmaris yeteri kadar, hatta fazlasıyla büyüdü. Bu büyüme sırasında ormanlarından, temiz plajlarından, limandaki lezzetli balıklarından vazgeçmek zorunda kaldık. Artık kalanı korumak ve geliştirmek temel işlevimiz olmalı. Bunun için de ilk işimiz Marmaris kültürünü genç nesillere aktarmaktır. Çocuklarımız, gençlerimiz balık tutmanın, bahçede limon, turunç toplamanın zevkinden uzaklaşmamalıdır. Gençlerimizin Marmaris’in ve onun sunduğu güzelliğin değerini bilmeleri gerekir. Marmaris, kalesinden Turunç’una, Karaca’sından Söğüt’üne kadar bir doğa ve kültür hazinesidir. Bu hazinenin, değerini bilmeyenler tarafından yağmalanmaması için neler yapılması gerektiği, ormanlarının nasıl korunacağı, denizinin nasıl temiz tutulacağı tartışılmalıdır. Dileriz ki bu kış, Marmaris’in geleceği için hayırlı kararların alınmasına vesile olur ve bu kararlar Marmaris ve Marmarisliler için hayırlı sonuçlar üretir.
Bu vesileyle yeni yılın ülkemize ve dünyaya refah ve barış, Marmaris’imize bereketli bir sezon getirmesini diliyor, tüm hemşerilerimize sağlık, huzur ve esenlikler diliyorum. Marmaris’te yaşayan misafirlerimizin Noel bayramlarını da aynı dileklerle kutluyorum..
