USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

SÖZDE SOYKIRIM YALANINI YİNE ORTAYA ÇIKARDILAR

10-07-2023

Bilinen konuda yazmakta geç kaldığımı düşünmeyin. Bu konuya dair geçmiş yıllarda bir dosya açmış, bunu yeni gelişmelerle güncellemeye devam etmiştim.  1980’li yıllarda Fransa’nın öncüğünde Avrupa ülkeleri başta olmak üzere Türkiye’yi 1915-1925 yılları arasında Ermenilere soykırım yapmakla suçlamalarını ve bunu yıllardır Türkiye’ye kabul ettirmeye olağanüstü gayret sarf ettiklerini hepimiz biliyoruz. Bu konuda yazılanları okudum, dosyaladım, bireysel olarak yazılar yazdım. STK’larda kınama ve protestolarda bulunduğumuz oldu.   

Ulusal kokartlı Turist Rehberi de olduğum için yabancı turistlerimizin bu konuda soru sorabileceğini düşünerek doğru ve haklı yanıtlar verebilmemiz için rehber arkadaşlarımıza 2003 yılında yazdığım bir yazımda bu konudaki bilgilerini geliştirmelerini bile önermiştim. Rehberlere eskiden her yıl yapılmakta olan vizelerde seminerler verilirdi. ‘Sözde Ermeni Soykırımı’ konusunda konunun uzmanı üniversite hocalarımızın verdiği konferanslara katılım zorunluydu. Sonradan bunlar kaldırıldı. Muğla Rehberler Odasının (MURO) internetten gönderdiği bir Video kaydı oldu. Video konusu başlığı ‘Ermeni ‘Soykırım Gerçeği’ idi. Tabii ki bu konuyu bize saygılı olmak adına genelde turistler sormazlar. Rehber de bunu sorulmadıkça açmaz. Rehberin turiste vereceği temel bilgiler gezilen, görülen yer, doğa, tarih, arkeoloji, sanat ve kültür konularıdır. Biz konuyu ele alıp sadece 24 Nisan günü savunmaya girince, onlar bizi “Onlar nasıl olsa unuturlar” diyerek işlemeye devam ettiler.  Biz unutunca onlar bize adeta hatırlatıyorlar. İşte yine Fransa ve ‘Sözde Ermeni Soykırımı’ gündemde, hem de genç Fransa Cumhurbaşkanı Emanuel Macron’un ve bazı Milletvekillerinin öncülüğünde içlerindeki zehiri akıtıp dünyayı bu iğrenç yalana inandırma gayretinde görünüyorlar.

Biz yerel seçimler konusunda seçmen sandıkları başta olmak üzere ıvır zıvır işlerle oyalanırken onlar fırsatı kullanıyorlar. Fransa daha önce denedikleri “Sözde Ermeni Soykırımı Yoktur demenin suç olduğundan bahseden yasa hükmünden sonra şimdi de “24 Nisan’ın Sözde Ermeni Soykırım Günü”  yapılmasını istiyor. Antalya’da düzenlenen ‘NATO Akdeniz ve Ortadoğu Özel Grubu’ toplantısında Macron’un partisinden milletvekili Sonia Krimi TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un bu konuda söylediklerine tepki göstererek salonu terk ediyor. Bunun üzerine Dışişleri Başkanımız Sayın Mevlüt Çavuşoğlu gereken yanıtı veriyor. Ancak bana göre bu yetmiyor. Biz de Fransızların yaptığı gibi bu suçlamaya her zaman hazırlıklı olmalıyız. Her 24 Nisan öncesinde Doğu Anadolu’da Ermenilerin yaşadıkları ülkeyi arkadan vurduklarını ve halka yaptıkları katliam ve mezalimin tüm kayıt ve fotoğraflarını göstermeli, bölgede yaşayan halkın çektiği işkenceyi hatırlatmalıyız. Ermeni tehcirinin güvenlik tedbirleri altında komşu ama o zaman Osmanlı İmparatorluğu hudutları içinde olan daha güvenli bir bölgeye götürülmesini, bu olayın Yahudilere Hitler Almanya’sının yaptığıyla kıyaslanamayacağını dünyaya anlatmalıyız. Bizim Van’da, Iğdır’daki anıtlarımız ve müzelerimiz öldürülen vatandaşlarımızın fotoğrafları ve kemikleriyle dopdoludur. Bunları göstermeliyiz. Fransa dâhil Çanakkale’deki mezarlık ve şehitlikler emperyalist güçlerin tarihte yapılan yanlışların somut birer göstergeleridir. Marmaris, Bodrum ve Fethiye Liman şehirlerini Çanakkale yenilgisinden sonra ezbere bombalayarak gidenler biz değildik. Onlardı. Sadece Marmaris’te kaleyi bombalayarak masum kadın, yaşlı, çoluk, çocuğun ölmesine, yaralanıp sakat kalmasına neden olanlar Fransız politikası ve uygulayıcısı Fransız donanmasıydı…

Bundan böyle yapacağımız şunlar olmalıdır. Belediye Meclisleri bir karar alarak Marmaris başta olmak üzere tüm yurdumuzda Fransız askerleri tarafından bombalanan yerler dâhil her 24 Nisan gününden önce yaptığı çalışmalarla ilgili önce kendi halkımızı, kamuoyunu bilgilendirmede bulunmalı, bu çalışmalara Atatürkçü Düşünce Derneklerini de katmalıyız. Ünlü ve konunun uzmanı bilim insanları etkinlik ve konferanslara davet edilmeli, Fransa dâhil tüm ülkelere bu çalışma duyurulmalıdır. Geçmişte Türk Dostu ve gerçeklerin savunucu Amerikalı Prof.Dr. Justin Mccarthy ve Bernard Lewis’in, Agop Martayanlar’ın yazıp söyledikleri sanıyorum yetmemiş görünüyor. Bizim yapacaklarımız daha fazla olmalıdır.  Atalarımız, “Dinsizin hakkından imansız gelir” demişler…  Erol Uysal 20 Nisan 2019

 

      

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?