USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

ULUSAL EGEMENLİK VE SÖZDE SOYKIRIM YALANI

04-07-2023

Bu yıl yine bir 23 Nisan Günü TBMM’nin kuruluşunun 99. Yıldönümünde ‘Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımızı büyük bir coşku ile kutluyoruz. Ben evimizin balkonuna şanlı Bayrağımızı bir gün öncesinden astım bile…23 Nisan 1920 Cumhuriyetimizin kuruluşunda mihenk taşı görevi yapan, monarşik bir yapıdan ve ümmetçilikten millet iradesinin kayıtsız şartsız millete verilmesiyle başlayan milli mücadeledir. TBMM, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün başkanlığında millete verilmiş çok önemli bir haktır. Dünyada ilk olarak bizzat Atatürk tarafından Türk Çocuklarına armağan edilen bu günü, milli bir bayram olarak Ulusça kutlamaktayız. İlkokul çağlarında ‘Bugün 23 Nisan, Neşe doluyor insan, Sevinçliyiz hepimiz, Yaşasın okulumuz” dizeleri hala kulaklarımızda çınlamaktadır.

Bize bu mutlu ve kutlu günü sanki doyasıya yaşatmamak için ‘Sözde Ermeni Soykırımı’ gününü 23 Nisan’dan bir gün sonraya alarak dünyaya 24 Nisan gününü “Sözde Soykırım Günü” kabul ettirmeye çalışıyorlar. Buna bir milli bayram gününde biraz değinmeyi yararlı buluyorum.       

 1980’li yıllarda bazı Avrupa ülkeleri başta Fransa olmak üzere Türkiye’yi 1915-1925 yılları arasında Ermenilere soykırım yapmakla suçlamalarını ve bunu yıllardır Türkiye’ye kabul ettirmeye olağanüstü gayret sarf ettiklerini iyi biliyoruz. Bu konuda yazılanları okudum, dosyaladım, bireysel olarak yazılar yazdım. STK’larda kınama ve protestolarda bulunduğumuz da oldu.  

         Ulusal kokartlı Turist Rehberi de olduğum için yabancı turistlerimizin bu konuda soru sorabileceklerini düşünerek doğru ve haklı yanıtlar verebilmemiz için rehber arkadaşlarımıza 2003 yılında yazdığım bir yazımda bu konudaki bilgilerini geliştirmelerini önermiştim. Rehberlere eskiden her yıl yapılmakta olan vizelerde seminerler verilirdi. ‘Sözde Ermeni Soykırımı’ konusunda konunun uzmanı üniversite hocalarımızın verdiği konferanslara katılım zorunluydu. Sonradan bunlar kaldırıldı. Muğla Rehberler Odasının (MURO) internetten gönderdiği bir Video kaydı oldu. Video konusu başlığı ‘Ermeni ‘Soykırım Gerçeği’ idi. Tabii ki bu konuyu bize saygılı olmak adına genelde turistler sormazlar. Rehber de bunu sorulmadıkça açmaz. Rehberin turiste vereceği temel bilgiler gezilen, görülen yer, doğa, tarih, arkeoloji, sanat ve kültür konularıdır. Biz konuyu ele alıp sadece 24 Nisan günü savunmaya geçince onlar bizi “Türkler nasıl olsa unuturlar” diyerek atağa geçiyorlar. Bir bakıma biz onların yalanlarını önemsemeyince adeta şımarıp, sözde bize hatırlatmış da oluyorlar. İşte yine Fransa ve ‘Sözde Ermeni Soykırımı’ gündeme taşındı. Hem de genç Fransa Cumhurbaşkanı Emanuel Macron’un ve bazı Milletvekillerinin öncülüğünde içlerindeki zehiri akıtıp dünyayı bu iğrenç yalana inandırma gayretinde görünüyorlar.

Biz yerel seçimler konusunda seçmen sandıkları başta olmak üzere ıvır zıvır işlerle oyalanırken onlar fırsatı kullanıyorlar. Fransa daha önce denedikleri “Sözde Ermeni Soykırımı Yoktur” demenin suç olduğundan bahseden yasa hükmünden sonra şimdi de dünyadan “24 Nisan’ın Sözde Ermeni Soykırım Günü”  yapılmasını istiyorlar. Antalya’da düzenlenen ‘NATO Akdeniz ve Ortadoğu Özel Grubu’ toplantısında Macron’un partisinden milletvekili Sonia Krimi TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un bu konuda söylediklerine tepki göstererek salonu terk ediyor.  Bunun üzerine Dışişleri Başkanımız Sayın Mevlüt Çavuşoğlu gereken yanıtı veriyor. Ancak bana göre bu yetmiyor. Biz de Fransızların yaptığı gibi bu suçlamaya karşı argümanlarımızı kullanmalıyız. Her 24 Nisan öncesinde Doğu Anadolu’da Ermenilerin yaşadıkları ülkeyi arkadan vurduklarını ve halka yaptıkları katliam ve mezalimin tüm kayıt ve fotoğraflarını göstermeli, bölgede yaşayan halkın çektiği işkenceyi hatırlatmalıyız. Ermeni tehcirinin güvenlik tedbirleri altında komşu ama o zaman Osmanlı İmparatorluğu hudutları içinde olan daha güvenli bir bölgeye götürülmesini, bu olayın Yahudilere Hitler Almanya’sının yaptığıyla kıyaslanamayacağını dünyaya anlatmalıyız. Bizim Van’da, Iğdır’daki anıtlarımız ve müzelerimiz öldürülen vatandaşlarımızın fotoğrafları ve kemikleriyle dopdoludur. Bunları göstermeliyiz. Fransa dâhil Çanakkale’deki mezarlık ve şehitlikler emperyalist güçlerin tarihte yapılan yanlışların somut birer kanıtlarıdır. Marmaris, Bodrum ve Fethiye Liman şehirlerini Çanakkale yenilgisinden sonra ezbere bombalayarak gidenler biz değildik, onlardı.  Örneğin, Marmaris’te kaleyi bombalayarak masum kadın, yaşlı, çoluk, çocuğun ölmesine, yaralanıp sakat kalmasına neden olanlar Fransız politikası ve uygulayıcısı Fransız donanmasıydı…

Bundan böyle yapacaklarımız arasına şunlar eklenebilir. Belediye Meclisleri bir karar alarak Marmaris başta olmak üzere tüm yurdumuzda Fransız askerleri tarafından bombalanan yerler dâhil her 24 Nisan gününden önce yaptığı çalışmalarla ilgili önce kendi halkımız ve kamuoyu bilgilendirilmeli, sonra her şehirde bulunan ADD Dernekleri bu çalışmalara katılmalıdır. Ünlü ve konunun uzmanı bilim insanları etkinlik ve konferanslara davet edilmeli, Fransa dâhil tüm ülkelere bu çalışmalar duyurulmalıdır. Geçmişte Türk Dostu ve gerçeklerin savunucu Amerikalı Prof. Dr. Justin Mccarthy ve Bernard Lewis’in, Agop Martayanlar’ın yazıp söylediklerinin üzerine bizim de diyeceklerimiz olduğu duyurulmalıdır. Bu konuda kalender davranamayız. Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Ulusumuza kutlu Olsun!

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?