USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

YAPAY RESİF VE TANK

15-07-2023

 

Dün Marmaris Merkezde bazen tavla oynadığım bir kahvede değerli bir dostumuz olan Sayın Hakkı Çopuroğlu ile karşılaştım. Belli ki Marmaris konulu bir etkinliğe yine imza atacak, benimle fikir jimnastiği yapacaktı. Kendisine çay ikram ettim. Hemen konuya girdi. Öncesinde kendisinden kısaca bahsedeyim. Sanat ve kültüre, yaşadığı yere hizmet etmekten aşırı zevk duyan, çevreci, bir çok enstrüman çalan müzisyen, kısaca söylemek gerekirse on parmağında on hüneri olan bir hemşerimiz. ‘Sığla, Sanat, Kültür ve Çevre Derneği’ Başkanlığı yapıyor. Çayını yudumlarken bana kısa zamanda yapılacak birkaç etkinliğin içinde olduğundan bahsetti. Bunlar Marmaris’in Sığla Ağaçları, Armutalan Kültür Merkezinde 25 Ekim 2019 Cuma günü saat 20.30’da Cumhuriyet Konseri ile   27 Ekim 2019 Pazar günü saat 20.30’da Atatürk’ün sevdiği şarkı ve türküler konserlerini hatırlattı. Bunlarla kalmadı yine bana 2017 yılında Limana yapay resif olarak atılması düşünülen hurda tanka kadar birçok konuyu kısa zaman içerisinde anlatmaya çalıştı. Ben yazımda bunlardan sadece yapay resif olarak Marmaris’e getirilen hurda tank konusuna değinmek istiyorum.

 

Orduda Zırhlı Birliklerde Muvazzaf Tank Astsubayı olarak görev yaptığım için ne zaman tank konusunda bir yazı okusam veya konu gündemde olsa ilgimi çeker ayrıntısına bakarım. İşte bu tank hikâyesi de Marmaris’te medyada konu olmuştu. 8 Mayıs 2017 tarihli gazete yazımda yazı başlığım ‘Körfeze Atılmayan bir tank kalmıştı’ idi. Anılan başlık altında bu konuyu irdelemiş ve bu tankın limana yapay resif olarak atılmasına karşı çıkmıştım. Şimdi ilgililer bunu limanın içine değil de dışına atılması konusundaki önerileri irdelerken Sayın Hakkı Çopuroğlu anılan tankın Turunç Kıyılarına atılmasına da karşı olduğunu gerekçeleriyle yazmış ve ilgili makama bir dilekçe ile bildirmiş. Girişimine tamamen katılıyorum. Bu tank bu durumda elde kaldı. Kalacak gibi de görünüyor. Güzel Marmaris’in kıyıları, Akdeniz ve Egenin suları bu tankı sularında yaşatamaz. Körfezimiz doğal olarak zaten yoğun yağmurlar sonrası erozyonla doluyor. Deniz vasıtaları, kıyıları yüzenlerle de kirletilip, dibinden doldurulmaya yardımcı oluyorlar.  Doğal akıntısı az çok ve şimdilik var olsa da dipte çamurlaşma, biyolojik kirlilik arttıkça akıntı hızı azalıyor. Her yıl belediye plajı hazırlarken damperli kamyonlarla dökülen dere kumları kış sezonunda nereye gidiyor biliyor muyuz?. Bilenler biliyor. Lodos fırtınasıyla denizin dibine gidiyor. Denize ve balıklara oksijen sağlayan ‘Posedonya Çayırları’ denilen eriştelerin oksijen sağlaması duruyor. Bu da zamanla körfezi antik çağlarda olduğu gibi atalarının akıbetine götürüyor. Körfez suları kok basili dahil bazı epidemik olaylara neden olabilecek duruma gelebiliyor. Tüm bunları bilimsel açıklamalarla bu değerli hemşerimiz Hakkı Çopuroğlu çok iyi izah edebiliyor. Biz de diyoruz ki, tarih ve doğa yalan söylemez. Antik Efes, Dalyan Kaunos, Bafa Gölü, Milet, Prien ve daha onlarca liman şehirleri dolup zamanla özelliklerini kaybettiler. Marmaris Limanı şimdilik akıntısıyla kendini kurtarır görünüyorsa da bir gün gelecek “Deniz Bitti” diyebiliriz. Liman ve çevre kıyılarımızı abur cupur atıklarla doldurmaya, elden çıkarmaya çalışmayalım. Ahşap bir teknenin deniz dibinde kendiliğinden eriyip yok olacağını anlarım da tankı denizde hiç düşünemiyorum. Suda biyolojik kirlilik artarsa atılan resiflerde balık yumurtlamaz. Marmaris, Körfezinde veya dışında böyle bir olay yaşanırsa tüm konaklama tesislerine kimse gelmez. Marmaris’te doğa ve deniz bizden yapay resif istemiyor, olası felaketten korunmayı, temizlenmeyi, arınmayı, hatta yeni çoğalmaya başlayan balon ve aslan balıklarından kurtarılmayı bekliyor. Resif olayı açık denizlere atılır kıyısı olan yerlere atılır. Kapalı körfeze veya ağzına değil.

 

“Peki bu tank ne olacak” derseniz, nasıl buraya getirilmişse, bunu getirtenler öyle geriye götürsünler. Zararın neresinden dönülse yeğdir.   

Erol Uysal 22.10.2019 

 

...

 

...

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?