Magandalığı nasıl ektik? Magandalık akımı, ışık hızıyla ilerliyor. Hergün bir yerlerde, acı olaylarla sonuçlanıyor. Magandalığı geliştiren sebeblerin , üzerinde durulması gerekir. Çünkü; Magandalığı geliştiren sebeblerde, ışık hızıyla çoğalıyor. Burjuvazinin popüler senaryo yazarları ve yönetmenleri; Kapitalizmin ekmeğine yağ sürmek için, en çok tercih edilebilecek, ahlaksızca dizi ve filmler çekiyorlar. Kadın,Erkeği kibarlaştıracağına, Erkek, kadını kabalaştırmış! Kadınlar; Son yıllarda, erkeklere oranla daha fazla küfür eder, bir hal almış…. Dizilerde: Kadınlarımızın özgür hali böyle lanse ediliyor. Erkekler, içler acısı,beterin beteri…. Ve bunun da ,kadını da, Erkeği de itici kıldığının farkında bile değiller… Kime çekici gelebilir ki! İnsanlık dışı davranışlar…. Günlük yaşamda insana saygısı olmayan, kurallara uymayan, hoş karşılanmayan davranışlarda bulunan bu magandalarla, Emniyet ciddi anlamda savaşıyor. Hangisi yakalansa; En az on suçtan arananmış….. Dziago Vertov (1896-1954); Rus film yönetmeni ve sinemada” sine-göz” manifestosu akımının kurucusudur. Vertov manifestosunda;
“Yolumu dünyayı yeniden değerlendirerek açıyorum.
Dramatikleştirilmiş sinema, insanlığın afyonudur.
Kahrolsun burjuvazinin düzmece senaryoları.
Yaşasın hayatın kendisi.
Dramatik sinema kapitalistlerin elinde öldürücü bir silahtır.
Günlük yaşamımızdaki devrimci uygulamalarımızla bu silahı düşmanımızın elinden alacağız. Hayatımızın sahnelenmesine son verin, bizleri olduğumuz gibi çekin… Burjuvazi yazarın senaryosu; hakkımızda uydurulmuş, saçmalıklardan başka bir şey değildir.” Vertov; Yüz yıl önce, magandalığa sebep olan, kapitalizmin elindeki, dramatik filmlerin, bir silah gibi öldürücü olduğunu çok net izah etmiştir.. Evet; Sinema, karakter yaratır ve oluşturur. insanların, gerçek hayatlarını çekin, gülüşlerini mutluluklarını sıkıntılarını dile getirin. Bırakın saçma sapan senaryolar yazıp, saçma sapan filmlerle günümüzdeki dizilerle insanlar, kötü şeylere özendiriliyor. Proleteri, emekçiyi, çiftçiyi gerçek hayatı ,film ve dizi yapıp paylaşın... Paylaşın ki herkes görsün; Madencilerin nasırlı elleriyle, ekmeği nasıl paylaştıklarını.. Otobanların; üç şeritli yolları paylaşılamayan magandalarla dolup taşıyor… üç şeritli yolda en soldaki ,şeritlerde iki araç yarışıyor. En sağ şeritin, yarıştıkları süre boyunca, bom boş olduğunun farkında,olmadan yarışıyorlar. Nasıl para kazanıldığını, konu eden kaç film ya da kaç dizi gördünüz Diziler; Çoğu ilk bölümü taşra da ya da gecekonduda çekiliyor. Sonra birden bire 2. bölümde zengin olup, yalılara geçiyorlar…Ahlaksızlık, aldatma, dedikodu, saldırganlık gibi temalarla insanların bilinçaltı iğneleniyor. Sokaklara bakın bu hayatlara özenip giyinenler… onlar da hayatlarının ilk bölümünü unutup gerçeklerden uzak, sonraki bölümleri yaşamaya başlamışlar….Anlamak zor. Anlamaya çalışmıyorum.. Her şeyi anlamak zorunda değiliz…. Ama herkesin; Birbirinin hak ve hukukuna saygılı olma zorunluluğunu da, unutmamak gerekir.
Aleddin turan 3 gün önce