DENİZLERDE GÜVENLİK

Erol UYSAL

10 ay önce

Ülkemizin, Marmara’yı da Karadeniz, Ege ve Akdeniz’e katarsak dört yanı denizlerle çevrilidir. Akdeniz ve Ege iklimi ve hava koşulları itibariyle denizden yapılan ulaşım deniz ticaretine ve  turizmine daha uygun olduklarından tarih boyunca daha önem kazanmışlardır. Günümüzde özellikle Arap petrol sahalarına yakınlığı itibariyle Doğu Akdeniz’de petrol ve doğal gaz rezervlerinin bulunması nedeniyle Doğu Akdeniz’e kıyısı olan, olmayan ülkelerin sahayı kendi aralarında paylaşarak ülkemizin doğal hakkını hiçe sayarak araştırma gemimizin çalışmasını engellemek istemişlerdir. Bunun Akdeniz’de deniz kıta sahanlığı adaların dışında ülkemiz kadar olmayan komşumuz Yunanistan’ın kendine ortaklar bularak ‘oldu bitti’ ye getirmeye çalıştığını görüyoruz. Bu konuda hükümetin konuyu ciddiyetle takip ettiğini, sonucun adaletli bir sonuca varacağına inanıyoruz.  

Hürriyet Gazetesinde köşe yazarı Sayın Fatih Çekirge “Dikkat! Ay ışığında soygun var” başlıklı yazısında denizde güvenlik konusunu irdelemiş. Deniz Turizmi için güvenli bilinen demirleme ve barınma yerlerinde son günlerde meydana gelen hırsızlık olayları bazı tatilcilerin keyiflerini kaçırmış. Yatla ülkemiz kıyılarında Sayın Çekirge’nin Amerika’dan ülkemize gelerek yat turu yapan dostlarının Knidos Deve Boynu limanında teknesine hırsız girmiş, para, çek, zati kıymetli eşya dahil her şey çalınmış. Benzer olay Bodrum ve Gökova Körfezinde özel yatların ve tatilcilerin başına gelmiş ve bizim bildiğimiz bugüne kadar hırsızlardan yakalanan da olmamış.  

Korana virüs salgını nedeniyle bu yaz Karaca’daki yerimizde daha çok kaldık. Hırsızlık haberlerini gazetelerden okuduktan sonra akşamları hiç kapatmadığım deniz kapısını kilitlemeye başladık. “Bizden ne alacaklar “diyen eşim Gülsen’e, “Baksana ‘tender’ denilen sandalımızın kıçındaki yakma motorları da çalıyorlarmış, motoru tekneye kilitlesek iyi olur” deyip kilidi vurduk…  

Marmaris’te Netsel Marina azmağındaki balıkçı barınağındaki amatör balıkçıların takma motorları çalındığında, şehrin göbeğinde bu hırsızlık nasıl oluyor derdim ve inanmazdım. İşte gördüğümüz, duyduğumuz gibi oluyor. Birinci Cihan Savaş başlangıcında amcam Mustafa Zengin 14 yaşında çocuk iken kardeşi Raşit Zengin’le Marmaris’ten kayıkla Aksaz’a arı kovanı götürmüşler. O tarihlerde Akdeniz korsanları denizlerde tehdit yaratıyor, çalmak, çırpmak, mal, hayvan hatta insan kaçırmak olağan duruma gelmiş durumdadır. Yunan asıllı Korsan Andon ve yardımcıları amcam Mustafa’yı ve bir iki kovan balı da teknesine alarak adalara taşıyorlar. Oradan da önce İskenderiye’ye, sonra da burada toplanan savaş esirleriyle gemiye bindirilerek Fransa’nın Marsilya Limanına götürülüyorlar. Burada 5 yıl esaret yaşadıktan sonra savaş bitiminde Türkiye’ye ve memleketi Marmaris’e dönüyor. Mıstan Sokağındaki Mahbube Teyzemizle evlenen Mustafa  gerçek mutluluğa erişiyor. Ömrünün son yıllarında yaşadığı anılarını kendi ağzından dinlediğim çok günlerim oldu.Onun anılarına ‘Marmaris’in Mıstan Sokağı’ adlı kitabımda yer vermiştim. Mustafa Amcamızın Ruhu Şad olsun! Özellikle yat turizmi için denizlerdeki güvenlik karinesine leke sürülmesin. Dikkatli ve tedbirli olalım!... 

Erol Uysal 08 Eylül 2020                 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI