Geçmişte bazı dost ve arkadaşlarla seyahat acentelerinin indirimli tarifelerini takip ederek yurt dışı turlara katılmıştık. Bunlardan birkaçı Milli Bayramlarımıza rast gelmişti. Geziye Ekim ayıda Marmaris’ten binerek başladık. ,Önce Yunanistan- Atina, sonra Mısır, İskenderiye ,Portsaid, daha sonra da İsrail, Jerüselam, (Kudüs) ve Güney Kıbrıs olarak yine başladığımız yer olan Marmaris’te gezimiz sona ermişti. 28 Ekim 2010 günü İsrail’in Ashtod limanında rehber arkadaş şehri tepeden gören bir yerde otobüsümüzü kenara park ettirdi. Hepimiz aşağı indik. Manzara şahaneydi. Limanındaki gemimizi çok iyi görebiliyorduk. Toplu fotoğraf çektirdik. Bizi bekleyen elinde trompetiyle bir Yahudi müzisyen vardı. Önce Cumhuriyet Bayramımızı kutladı. Sonra İstiklal Marşımızı birlikte söylemeye davet etti. Gurbette istiklal Marşı Söylemenin zevki hele bir profesyonel müzisyen eşliğinde olunca doğrusu bambaşka oluyor. Gururlandık, gözlerimiz yaşardı. Başka bir gezide benzer olayı İtalya Venedik’te gondol gezisinde yaşadık. ‘Dağ Başını Duman Almış’ gençlik Marşımızla kanalı inlettik. Taş köprü üzerindeki turistler bizi alkışlamışlardı. Diyeceğim o ki zaferlerimizi her yıl dönümlerinde coşkulu bir şekilde kutlayalım. Nedenleri ne olursa olsun, kutlamaları yasaklamaya gitmeyelim. Kutlamalar birer hakkediştirler. Mağluplar kutlayamaz. O bizim hakkımızdır.
Bakınız değerli bir okurumuz Zafer Bayramı nedeniyle bize ne yazmış. “98 yıl önce şafakla başlayan o muhteşem kurtuluş akınını hissedin. Öldü denilen millet ve ordu, sadece üç yıl üç ay sonra işgale karşı ani, hızlı, şiddetli ve devasa bir yurt öfkesine dönmüş, işgalcilerin tepesinde kasırga olmuş, patlamış.
Hissedin, hala ruhu Anadolu tepelerinde, şehirlerin meydanlarında, Trakya’nın ovalarında dolanan Mustafa Kemal'in ruhunu...
Görünmese de hissedilen o vatan ve hürriyet rüzgarını...
O görünmez rüzgârı hissedenler... Yaprak kıpırdamasa da de içinizi kaplayan o güce inananlar. Zafer sizindir.
Zafer Bayramımız kutlu olsun. Cumhuriyete dökülen Sakarya ve Gediz bazen hırçın ve öfkeli, bazen sessiz ve vakur akarken kimseden izin almaz, milletin haklı zafer coşkusuna set vurulamaz.
Issız dağ başlarında, engin denizlerde, hudutsuz göklerde canını ortaya koyan Mehmetçiğe ve komutanlarına selam olsun.
Sevgili Mehmetçik, Ey Türk Ulusu!
Mustafa Kemal Atatürk yolundan, demokrasiden, hukuktan, adaletten ve yüce Türk milletinin hizmetinde olmaktan ayrılmayacaksın. En büyük zaferin caydırıcılığı sağlamak ve barışı korumak olduğunu unutmayacaksın. Barışın erdemini bilecek ama savaşçılığından da taviz vermeyeceksin. Gerektiğinde vatan, cumhuriyet, toprak, su, deniz, için vazife uğrunda seve seve hayatını vereceğini bileceksin. Bu şartlarla zafer elbet sonsuza kadar senindir. Zafer Bizimdir. Bu dostumuza selam vermekten başka ne yapılır? Zafer Bayramımız Kutlu Olsun!