KALPAKLI KADIN …

Erol UYSAL

10 ay önce

Herkesin yaşamında mutlaka iyi kötü, mutlu mutsuz, acıklı sevinçli olay ve anılar vardır. Bunlar her zaman akla ilk gelenler olur. Geçtiğimiz günlerde Marmaris’in ilk kadın profesörü olan, kendisinden ziyade anne ve babasını çocukluğumda tanıdığım Sayın Nerin Yayın Hocamız Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesindeki görevinden kendi isteğiyle ayrılarak yeni yazdığı kitabıyla Marmaris’e geldi. Meslek ve öğretim yıllarında yazdığı kitap, bildiri, verdiği konferans ve katıldığı seminerlerden sonra yeni emeklilik yaşamına başlamayı, adını ‘Bir Marmaris Masalı’ koyduğu kitabıyla yaptı. Sayın Yayın kitabını imzalayarak bana da verdikten kısa bir zaman sonra okudum. Sayın Yayın kitabında Marmaris’i ve ailesine yakın hemşerilerimizi iyi tanıtarak örf, adet, gelenek ve göreneklerle Türk Dili ve Edebiyatı hakkındaki yararlı bilgilerle de bizi aydınlatıyor. Ekonomisi kısıtlı bir aileden gelen bir genç kızın nasıl başarılı olduğunu, Marmaris’in ilk kadın Profesörü olmasındaki gerçeğin bir mucize olmadığını, güçlü iradeyle ve azimle birçok engeli aşmanın mümkün olduğunu kanıtlamış olmasından dolayı Sevgili Nerin Yayın Hocamızı buradan bir kez daha kutluyorum. Umarım yeni yaşamında daha yazacağı kitapları olsun,  bizler de onları da okuyabilmek zevkini tadalım…

 

Şimdi de yazı başlığına döneyim. Emekli olduktan sonra eşim Gülsen’le birlikte ülkemizi iyi tanımak için değişik tarihi ve kültürel önemi fazla olan yerleri ziyaret ettik. Yurt dışına gitmek yerine önceliği kendi yaşadığımız toprakları iyi tanımaya verdik. Bunu da önceden görmek istediğimiz yöre hakkında bilgi edinip, bir gezi planı alışkanlığı edinerek yaptık. Bunlardan hüzün ve gurur verici yer olan Çanakkale ve Şehitlikler birkaç kere ziyaret ettiğimiz yerlerden sadece ilkidir.

 

Genel olarak Çanakkale’de kaldığımız otelden araba vapuru ile Eceabat’a geçer, oradan Boğaz’ın batı yakasından önce Kilitbahir’e sonra da Mecidiye Tabyası, Harran’lı Seyit Onbaşının Anıtı önünde4 durarak otoğraf çektikten sonra Alçı Tepeye ve Settülbahir’e doğru gidilir. Şehitlıkleri ziyaret  başlamıştır artık. Şahindere ve Soğanlı Dere Şehitliklerini ziyaret edip otopark yerindeki arabamıza dönerken orada kurulan hatıra eşya tezgâhlarına da bir göz attık. Gülsen tezgâhtaki kalpakları görünce beğendiği birini başına giyerek bana “Nasıl oldu” demişti. “Çok güzel oldu” dedim. Ön yüzünde bir ay yıldız bulunan bu kalpağı aldıktan sonra Gülsen diğer şehitlikleri gezerken kalpağı hep başında tuttu. Gülsen’e sormuştum. “Nedir bu kalpak giymenin anlamı, kalpak nedir biliyor musun* diye Gülsen, “Kalpak Kuvai –Milliyedir” demişti. Ben de ilave etmiştim. “Kalpak koni biçiminde deri, kürk, veya kumaştan yapılmış bir başlıktır. Özellikle Atatürk’e çok yakışır. Gazilerimiz bunu törenlerde giyerler, kahramanlık simgesidir ” demiştim.

Aradan yıllar geçti. Kalpak sandıktan çıkarıldı. Geçtiğimiz yıl 29 Ekim Cumhuriyetimizin Kuruluşunun 95. Yıldönümünde Gülsen törende bu kalpağı giydi. Akşam verilen resepsiyonda Gülsen’in başında yine o kalpak vardı.  

 

Aradan bir yıl geçti. Gülsen’i kalpakla bir yıl önce gören değerli bir Cumhuriyet Kadını olan Sayın Kaysu Biber Gülsen’den kalpaklı fotoğrafını biyografisiyle birlikte kendisine göndermesini rica etti. Biz istenileni yaptık. Kaysu hanım 25 Eklim 2019 Cuma günü Sanat ve Kültür Evinde adı ‘Ekim Geçidi’ olan ‘Karma Resim Sergisi’ni açtı. Davetliler çok ilgilendiler. Sergi salonunda teşhir edilen yapıtların arasında Sayın Kaysu Biber’in fırçasıyla çizdiği, Dr. Mualla Ayyıldız ile Gülsen Uysal’ın yağlı boya resimleri ve biyografileri de vardı. Sergi kapanmadan 02 Kasım 2019 Cumartesi günü ise aynı salonda Kaysu Hanım ‘Cumhuriyetçi Kadınlar’ olarak lanse ettiği Sayın Dr.Mualla Ayyıldız’la Kalpaklı Gülsen Uysal’a kendi eseri olan çerçevelenmiş yağlı boya resimleri armağan etti. Sergide onlara ayrılan köşede çektiğim resimde Gülsen Uysal’ı başında kalpakla görüyoruz. Resimde Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü resmin sol yanında kalpakla görüyoruz. Bu özellikle Gülsen için çok anlamlı bir kurgu oluşturmuştu. Sayın Kaysu Biber’e Cumhuriyetimizin 96. Kuruluş Yılı kapsamında düşünce ve emekleri için ikimiz de buradan bir kez daha teşekkür ediyor, kendisini de eğitimli, Cumhuriyetçi bir Türk Kadını olarak kutluyor, sağlık ve mutluluklar diliyoruz.

Erol Uysal 04 Kasım 2019

 

                         

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI