Duygularınızdan Size Bir Mesaj Var

Funda ALTUNTAŞ & PSİKOLOG

11 ay önce

Hissettiğimiz duygular çoğu zaman bir sinyal işlevi görür. Farklı zamanlarda ve farklı yerlerde ortaya çıkan birçok duygu tanımlayabiliriz. Tanımladığımız bu duyguların insan yaşamında çok önemli bir yeri vardır. Örneğin, tek başınıza doğa yürüyüşü yaptığınızı düşünün. Hava kararmaya başlamış, kuş sesleri ve kendi ayak sesiniz size eşlik ediyor. Tam o sırada yabancı bir ses duydunuz. Bir ses daha… Size doğru yaklaşan bir şey olduğunu fark ediyorsunuz. Kalp atışlarınız hızlanıyor, korkuyorsunuz. Hissettiğiniz bu duygu sizi hemen harekete geçiriyor ve oradan koşarak uzaklaşıyorsunuz. Peki bu durumda korku duygusunu hissetmeseydiniz ne olurdu? Ben size söyleyeyim, orada kalmaya devam ederdiniz… Size zarar verebilecek bir durumla karşı karşıya kalabilir ve belki de bu durum hayatınızı kaybetmenize sebep olabilirdi. Korkunun yanı sıra sevinç, utanç, kaygı, öfke vb. hissettiğimiz her duygu bizlere bir şeyler anlatmak istiyor.

Her konuda olduğu gibi aşırılık söz konusu olduğunda normal olarak nitelendirdiğimiz duygular anormal bir boyuta ulaşır. Hissettiğimiz yoğun duyguları bastırmak ya da yok saymak ileride psikolojik ya da fiziksel problemler şeklinde açığa çıkabilir. Bunun yerine kişiler, duygu kontrolü yapmayı öğrenerek daha dengeli bir hayat sürme yolunu seçmelidir.

Duygu kontrolü yapabilmeniz adına sizlere bazı adımlardan bahsedeceğim. İlk adım; yoğun duygularınızın açığa çıktığı ilk anları tespit etmek. Böylece duygunuzun yoğun bir şekilde ortaya çıkmaması için kendinize fırsatlar yaratmaya başlarsınız. İkinci adım; duygularınızı doğru tanımlamak. Maalesef ki birçok insan bu adımda pek başarılı olamıyor. İnsanlar kırgınlıklarını, öfke olarak tanımlayıp karşı tarafa o şekilde yansıtabiliyorlar. Böylece kişiler, kendilerine bile ifade edemedikleri duygularının anlaşılması gerektiğiyle ilgili gerçek dışı bir beklentiye girmiş oluyorlar. Üçüncü adım; duygularınızı doğru bir iletişim biçimiyle ifade etmek. Çoğu zaman kendini ifade etme konusunda eksiklikleri olan kişiler bu eksikliklerini büyük tepkiler şeklinde açığa çıkarırlar. Anlamak ve anlaşılmak istiyorsanız doğru bir iletişim yöntemi kullanmalısınız. Dördüncü adım; yoğun duygular karşısında tekrarlayacağınız olumlu düşünce ya da davranış şekli belirlemek. Burada yapmanız gereken “Her şey üst üste geldi, mahvoldum!” yerine, “Evet, kendimi kötü hissediyorum ama kendimi yıpratmam çözüm değil. Bu durumun değişmesi adına neler yapabilirim?” diyebilmektir. Beşinci adım ise; duygularınız yoğunken kendinize ve muhatap olduğunuz kişiye zaman vermek. Yoğun duygular kişinin gerçekleri çarpıtmasına ve yanlış algılamasına sebep olabilir. Bu durumlarda nefes egzersizleri yapmak ve “asla, her zaman…” ile başlayan genelleyici ünlem cümlelerinden uzak durmak ortaya çıkabilecek problemlerin önüne geçecektir.

Yoğun duygularınızın nedenlerini dış etkenlerde aramak yerine kendi içinizde aramalısınız. Jonatan Martensson’un dediği gibi “Duygular dalgalar gibidir. Gelmesini engelleyemezsin ama hangisinde sörf yapacağını sen seçersin.”

Sevgiyle kalın…

 

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI