?>

22.Yüzyılın Ataları Nasılsınız?

2 yıl önce

"22.Yüzyılın Atalarıyız" dedim İzmir 'de yaptığım bir konuşmada. Ardından kokteyl bölümüne geçildi. Hiç tanımadığım bir kadın yanıma gelip "teşekkür ederim " dedi. Ne içindi bu teşekkür? dememe fırsat vermeden:"belki de en çok bunu duymaya ihtiyacımız vardı evet farkında olmasak da 22.yüzyılın atalarıyız " diye ekledi. Böyle başlayan sohbetimizin çoğunu bu bilinçten uzak yaşadıklarımız kapladı.

 

Bizim kadar gençlikten yakınan, hiçbir şey vermeden almayı bekleyen, sadece bugünün derdine düşmüş kaç nesil vardı?  Doğrusu bilmiyorum. 

 

Bildiğim ve gördüğüm bir bayram sabahı annesinin onu uyandırması zoruna gitmiş bir kızın/oğlanın "ben çocuğuma bunu yapmayacağım "diyen uyku mahmurluğundaki ,o tam düşünemeyen akılla, çocuk büyüten bir nesil! 70'lerden sonra doğanlar olarak bizler böyle büyüttük bugünün gençlerini.

 

Annelerimizin bayram sabahı uyandırmaları, babamızın bayram alışverişinin değerini anlatmak için ihtiyaçları ötelediği, fakat sonunda alınan ayakkabıyla yatacak kadar büyük sevinç yaşadığımız o günlerden bugünlere böyle geldik. 

 

Şimdi üst satırlardaki cümlelere takılanlar ne demek hiçbir şey  vermedik? diyenler olmuştur.Haklısınız.Çocuklarımıza hazır çorbalar yedirdik.Aç kalmadılar şükür!  Sınır tanımayan, yediği önünde yemediği arkasında, sadece isteyen ve istediğine istediği an sahip olduğu için değerinden bi'haber olan çocuklar bizim. Buna biz sebep olduk. Geleneklerimizi "zul" saydık. Fakat Cadılar Bayramı çok eğlenceliydi!  Nereden geldiğini bilemedik fakat Hollywood filmleri ile ellerine tutuşturduğumuz tabletlerle şiddet meyilini körükledik!

 

Sonra da dedik ki; bu gençler saygısız, bu gençlerden bir cacık olmaz!  Cacığa hıyar dahi olamayan bizleriz oysa!

 

Gençlerle geliyorum bir araya zaman zaman! Okudukça anlıyorlar. Sohbetleri keyifli. Bizden aldıkları yaraları taşısadalar da üstlerinde silkeleyip atmaya gücü yetmiş bazılarının.

Ve içlerinde yarına umut olanları barındırıyorlar. 

 

Peki biz ne yapıyoruz? 

 

" Sigaradan uzak dur çocuğum" derken  vapurda denize karşı keyifle dumanını tüttürüyoruz. Eğitimin geldiği hale ses çıkarmak yerine özel okullara çocuğun mutfak masrafından keserek para yağdırıyoruz. 

 

"Haber ünlüleri"miz var. Kaz Dağları gibi,Emine Bulut gibi...Örnekleri onlarca hatta yüzlerce olmasına rağmen diğerlerine susup "haber ünlüleri"ne sosyal medyada  üç satır yazıp içimizi soğutuyoruz. 

 

Peki çözüm? Çözüm bizim ilgi alanımıza girmedi hiç!

 

Bizim sustuklarımız ve sustuklarımız için olanlar çocuklara mirasımız! Farkında mısınız? 

 

Hristiyanların bir inanışı vardır derler ki :"mea culpa" yani "senden sonra olanlar için sen sorumlusun!"

 

22.Yüzyılın Ataları; bırakın gençleri eleştirmeyi de aynaya bakalım. 

 

Çanakkale 'de 14 yaşında bizim için şehit olan atalarımızdan aldığımız mirası nasıl aldık? Şimdi çocuklarımıza/gençlerimize nasıl bir miras bırakıyoruz? 

 

Papağan olmaktan vazgeçip  hayatta var olduğumuzu duyalım artık! 

 

Düşünelim!

 

Aşkınız baki olsun!

YAZARIN DİĞER YAZILARI