?>

Bayrama ne kaldı elimizde?

2 yıl önce

Neleri kurtarabildiysek yeni dünya düzeninden, o kadar kalmış bize bayram..Çocukluğumuzda çalardık kapılarını komşuların, -kim daha çok dolduracak poşetini farklı ambalajlı şekerler ile- onun derdindeydik. Şimdi ,çocuklarımız çalınıyor, o neden ile  hiç tanışmadılar o keyif ile..-Komşu komşu huu-derdi komşular birbirlerine; bayram temizliği ve bayram ikramlarının hazırlığı ortak yapılırdı.Şimdi, hangi katta kim oturuyor?Ben de bilmiyorum.Birinci derece akrabada kalmazdı gezmelerimiz,"dığdığımızın dığdığısına" da giderdik..Sahi şimdikiler bu kavramı biliyorlar mı?Sarımsağın başı derdik ailenin büyüğüne, o büyük ki; bütünü bütün yapar,birliği elinde tutardı. Geçenlerde annesini kaybeden bir dostumun dediği gibi"Bayramın zamanı geliyor.Kendisi yok." "Bazen düşünüyorum da; bizi, bize hatırlatacak,şöyle yakamızdan silkeleyip -kendine gel-"diyecek birine ihtiyacımız var .Haksızlıklara bu kadar uyumaz,göz göre göre sırt çevirmezdik biz kimseye.Kahvenin kırk yıllık hatırını "biz" öğrettik dünyaya. Tabi ama eskidendi o... Toprak temizdi,gökyüzü temizdi.Pazardan yufka almak; tehlikeli bulunmazdı.Önce insan sağlığı gelirdi,kul hakkına önem verilirdi ne de olsa! “Merhaba”nın hatırı vardı. Alışverişlerimiz Süper,Hiper,Mega Marketlerden yapılmaz.En büyük ihtiyacımız; oralarda olmak-mış- gibi görülmezdi.-Merhaba Hasan Amca ,ekmek geldi mi? derken,bakkal amcayı tanırdık,o da bizi.Fitremizi vermek için Ramazan boyunca -aman ihtiyacı olana gitsin- diye araştırmaya ihtiyaç duymazdık.Haberimiz vardı birbirimizden. Şimdi ,ağaçların ahını alarak diktiğimiz merkezlerde, en yakın temasımız; alışveriş sepetine!Dokunabiliyoruz ne hikmetse ona,mikrop kapmaktan korkmadan ya da kazandığımız bağışıklık ile eminiz; o mikrop bizi bozmaz! 

 

-Tekerleklerin de yandan çarklı olmaya başlamış, araba kardeş. Geçtiğimiz haftadan bu yana ne çok hırpalamışız seni- diyoruz alışveriş sepetine.Malum; insan sosyal varlık,bir yerden başlayacak dialog. Sessiz,sakin ,bize karşı çıkmadan cevap veriyor,gıkı çıkmıyor.Zaten biz,bizim gibi düşünmeyenleri sevmiyoruz,yok olsun istiyoruz.O da ,hurdaya düşmekten ise- diyor -en azından iki insan yüzü görüyorum-,katlanıyor bize, el mecbur! 

 

Ufak ufak gitti bizden gidenler,fark edemedik varlıklarında.Şimdi yoklukları, öyle bağırıp çağırmaya başladı ki, kalabalıklar çoğaldıkça, yalnızlıklar da çoğalıyor. Ve lezzetler de gitti.İklimin,mevsimin değerini yüklendi sera.Sanki bu, onun harcıymış gibi."Turfandayı tatmak" da yok artık.Oysa; o da bayramdı.Mevsimi bittiğinde gidişine üzülmek, yokluğunda özlemek ve zamanı geldiğinde kavuşmaya sevinmek; bayramdı. Bu çağın cilvesi de bu mu acaba?

 

Kalabalık yalnızlık?

 

Bence vakumlu, dondurulmuş, hijyenik ve ambalajı güzel hayatımızda eksik bir şeyler var. "Biz"i "bir" yapan şeyler diyorum,hani neredeler? Dedemin, -sabah erken kalkılacak- demesi ve bayram sabahında öperek uyandırması gitmiş. Babaannemin alışveriş heyecanı yok; bayramlık almak için. Ve biz beklemedeyiz. Bir bayram namazı dönüşünde tüm gidenlerimizi,değerlerimizi bekliyoruz"bizim ise bize dönmeli" umudu ile.En karanlık anında çıkıp zamanın,Güneş'i doğurup dönsünler istiyoruz.Mahmurluğunda uykunun rüya sanıp,gerçek olduklarını fark ettiğim an-Ne uykusu canım ,şimdi yaşamak zamanı,deyip uyanmak !Ne güzel olurdu. Fark edebilmek ,önemli bir adımdır.Küçüktür kimine göre,bence öyle değil. Hayatta ise dedeniz,nineniz hiç üşenmeden,gücenmeden gidin yanlarına.Bayramı bayram gibi yaşayın.Cebinizde harçlıkları olsun yeğenlerin,kuzenlerin,kendi çocuklarınızın."Vererek sahip olur insan, alarak değil" düsturunu hatırlatın insanlığa... Değerlerinizi ,alışveriş sepetine emanet etmeyin!Para ile aldıklarınız size sahip olmasın! Bugün, ülkemizde yanlış giden bir şeyler varsa, payımız yadsınamaz.Çocukluğumuzda bize ailemizin taşıdıklarını, biz çocuklarımıza taşıyamadığımız için yaşanıyor acılar. Bayram-mış-gibi değil;-bayram, bayramımız- olsun kafi. Umut,barış,esenlik dolu bayramlar diliyorum hepinize  : )  

 

Aşkınız Baki olsun...

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI